Birkaç saat var buluşmamıza,
Sonra birkaç saat geçecek,
Sonrada birkaç yıl,
Sonra bir kaç hüzün,
Birkaç gülümseme,
birkaç gözyaşı ve birkaç kahkaha,
Herkesin bir dağı vardır
Her an patlayıp dağılmaya hazır
Ve uzaktan gördüğü bir nehre
Şapkasındaki birikmiş kara bulutlara rağmen
Gökyüzüne inat sevdalanacak.
Ruhumu sana adamalıyım. Ruhum senin olmalı. Sen ruhumu güzel kıldın. Seninle ruhum yeryüzünde yaşamaktan her zamankinden daha fazla ongun. İzin ver ruhum sende kalsın. Bu kararı kalbim ve bedenimle aldık. Kalbim de bedenim de bu karardan dolayı ferah. Çünkü sen ruhumu kendinle donattın. Gülücüklerinle, sözcüklerinle, bakışlarınla! ....
Biliyorum ki sen en nice mutluluklarla bezeli yaşamlarda uyumalısın. Fazlasıyla hak ettiğin sevinçlerin gelmeli bir bir yüreğine. Gelmeli ki geçmişindeki acıların buhar olup kaybolmalı tümden. Sayfalarda coşkuyla yarattığın sözcükler,öyküler canlanmalı teker teker ve hepsi seninle olmalı evrenin ömrüyle. Öykülerindeki sevinçlerin seninle yaşamalı hep. Senin olmalılar dirilip. Yüreğini geçmişindeki loş boşluktan çekmeliler. Çekip akmalılar yaşamına. Akıp sarılmalılar sana sonu gelmez bir nehir gibi…
Titreyen yüreğine merhem olmalı yaşayacağın her an. Sen ve kalbin gözyaşlarını sadece mutlulukların için tüketmeli. Geçmişin asla ağlatmamalı seni. Ağlatırsa bile her ağlayıştan sonra daha fazla mutlu olmalısın. Çünkü yüreğin uçsuz bucaksız bir iyilik tarlası. Biliyorum ki bu tarlayı o iyi, sıcak umutların çapaladı hep. Biliyorum ki bu tarla sende huzuru, mutluluğu ve kahkahaları çağrıştıran mavi renginde. Sen bu mavi tarlayı böylesine bereketli, gülümseyen topraklı bir hale getirmek için çok uğraştın. Geçmişinin sana sızılarla örülü dikenli tellerle barikat kurmasına rağmen masmavi bir tarla yarattın içinde. Gelecekteki mesut düşlerin bu tarlada saklıdır…
Üşüdün...
Ben de üşüdüm
Sanki yalnızlıklarımız göçmen kanatlar gibi birbirini arar.
Üşüdüm
Islandım
Bu Sabah Uyanamadım
Bu sabah uyanamadığımda fark ettim
Odamın hala dağınık olduğunu
Kitaplarımın gelişi güzel sıralandığını
Duvardaki resimlerimin aslında düzgün olmadığını
Malulen yalnızım
Tabu aşiretlerim parçalandı
Tenimin ruhu perhizde
İspatladığım rüştüm grevde
Şiir lokavt hakkını uygulayacak
Camdan çivilerin direnişidir bu
Aslında ben ona çarpmak istememiştim inanın
O gece bol miktarda umut almıştım
İhtiyatlı bir şekilde sağdan sağdan öpüşüyordum sadece
Kabul ediyorum, ayağımı hayallerden çekemiyordum bir türlü
Zaten görüş alanım kısıtlı, sisli hüzünlerden
Alt üst olmuştu içimdeki çelişkiler trafiği
bak zeliha
birazdan burada
bu sızıntılı mevsimde
bambaşka sevişeceğiz seninle
öyle heyecanlı ki bakışlarım
şimdi sen böyle oracıkta
Bir boşluğun içinde
kaypak yüzler bağırıyor avaz avaz.
Tersine koşuyorum,
köhneleşmiş masallarım damağımda.
Oysa uçurum daha çok genç,
benimle buluşmak için.
Sevgilim şehvetimi örtmemi istiyor
hislerime tesettür istiyor
seksi bütün bir adam olmalıymışım
başkalarını öpmem caiz değilmiş
eğer bana aşkın farz ise
yaparsın sana buyurduğum ibadeti diyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!