Yürek çarpması! ?
Kaçamak bakışlardır
aşk
bir ateşle yanarsın
yürek nefessiz
Çiçek, arıya aşıkmış
Arı çiçeğin polenini çalmış
Ateş, suya aşıkmış
Su ateşi söndürülmüş
Ey doyumsuz Ulvi Aşk kapına gelen benim
Mahviyatla sürünüp katına gelen benim
Tutuşmuş yüreğini önüne seren benim
Canı aşkın uğruna geriye veren benim.
Sürekli aşk üretir değirmen taşı bellek
EĞER
Topraktan bulutlara düşüyorsa damlalar
Kanatsız süzülüyorsa güvercinler, martılar
Batan güneş gündüze dönüşüyorsa
Bir ırmak akıyorsa iki kıtadan
-1-
Sen, yüzyıllarca yıl söylenmesini isteyerek
Yazmak istediğim koşuksun
Sen, yüzyıllarca yıl çığrılmasını dileyerek
Söylemek istediğim türkümsün
Benim üzerimden...
Bulutları doldurdum cebime
yüreklerimiz binsin diye
ikimize
aşk gemisi yaptım onlardan
cebimdeki bulutlardan...
Batmakta sanılırken ufkumuzda gün
Dostlarla buluştuk gene sonbaharda dün
Sözlerimizde yar, ellerimizde kadehlerle
Gezdik eski aşk bahçelerinde sevgililerle
Bir güzelle eskitmişken yılları lezzetle mezelerde
Şimdi her güzel taptaze bir başka tat şişelerde
Bir çocuklar
Yeryüzüne geldiklerinde
Doğayı hiçe sayarak
Güldüler
Kahkahalardan kırılarak..
Ben ölümüne seven insanım
Kavuşan her sevgili ağlatır beni
Ben ölümüne sevmeye hazırım hep
Kelebeyi. Kargayı, yağmuru, kışı, ve ille de Seni!
Her mutlu sevgili ağlatır beni
Vefalı, sevdalı, başarılı
İlkbahar gibi değil
Sonbahar!
İlkbahar
Tüm düşler gelinlikler içinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!