Doktorlar AĞRI'nın nerde olduğunu,
Öğretmenler DERSİM'in ne olduğunu bilmediği sürece
Güneşin doğduğu yer hep karanlık kalacaktır..
..
Ödemesi en zor olanı kişi haklarıdır. Dinimiz bu konuda kul hakkıyla karşıma gelmeyiniz ayeti ile bu konuya verdiği önemi belirtir. Hiç düşündünüz mü hiç farkına varmadan kul haklarının gasp edildiğini! Mesela bir öğretmen dersine geç girdiğinde kaç öğrencinin hakkını yemektedir. Ya da derse girdiği halde öğrenciye vermesi gereken ders konularını öğretmemesi durumunda hak yemiş olduğunun bilmem farkında mıyız?
Öğrenciler arasında yapılan taraftarlık ve bunun olumsuz ya da olumlu olarak notlara yansıması birer haksızlık değimlidir? Acaba davranışlarımızda objektif olmamız mümkün değil midir? Ya da kişiler yaptıkları bu haksızlıkların farkına mı varamıyorlar acaba?
Sabahleyin nöbetine zamanında gelmeyen ya da nöbetini tam tutmadığı için çeşitli olayların meydana gelmesine neden olan nöbetçi öğretmenler meydana gelen olaylarda zarar gören hangi öğrencilerin hakkını gasp etmiştir acaba?
Görevine zamanında gelmeyerek kişi haklarını yiyen ya da görevini tam anlamıyla yapmayıp öğrenci ve velileri uğraştırarak haklarını yiyen idareciler herhalde kendilerini rahat hissediyorlardır! Öğrencileri en ufak bir hatalarında en büyük suçlarla suçlayıp, yargılayarak asan, onları toplumdan bir anda soyutlayan öğretmenler ve idareciler herhalde kendilerini vicdanen çok rahat hissediyorlardır!
İnsanları birbirine düşürmek için olmadık yalanları söyleyerek daha sonra doğruluk ve haklılık nutukları atanlar herhalde büyük onur ödülüyle ödüllendirilmektedir. Bilemiyorum; bu haksızlıkların hesabını verebilmek için herhalde bütün öğrencilerden teker teker haklarını helal ettirmek gerekir diye düşünüyorum.
Ya öğrencilerin yediği haklar! Hesabını veremeyecekleri haklardır bunlar. Devletin bütün imkânlarını sunduğu öğrencilerin derslerine çalışmayarak devleti ve ailelerini zarara uğratmalarından dolayı acaba kimlerin haklarını yemişlerdir. Bu vebalin altından kalmak mümkün değildir. Ayrıca sabahleyin erkenden kalkarak üzerlerine aldıkları eğitim görevlerini yerine getirmeyen öğrenciler kendilerine ve ailelerine verdikleri zararlarla acaba kimlerin haklarını yemektedirler. Öğrenciler arasına nifak sokarak ve yalan söyleyerek öğrencileri birbirine düşüren öğrencilerin yediği hakların hesabını vermek mümkün değildir. Ailelerin kıt kanaat kendilerini okutmak için çalışarak eğitim için harcadıkları paraları okuldan kaçarak veya okumayarak yok eden öğrenciler acaba kimlerin haklarını yemektedirler. Öğretmenlerini
Küçük düşürerek kendileri için çırpınan öğretmenlerini üzen öğrenciler acaba öğretmenlerinin haklarını nasıl vereceklerdir.
..
Eğitim Üzerine Yazılar
MİLLİ EĞİTİMİN TRAJEDİSİ
Öğretmenler kendi aralarında konuşuyorlar: okullar öğrencileri bozuyor.
Yıllar önceydi. Bir ilköğretim okuluna atanmıştım. Bu benim ilk öğretmenliğim değildi ama ilk atamamdı. Kadrolu ilk öğretmenliğimdi. Emektar bir idareci öğretmenle konuşuyoruz. O yılların tecrübesiyle ‘öğrencileri biz bozuyoruz’ diyordu. Onlar buraya ilk geldiklerinde tertemizdiler. İlk yıl hiçbir problem çıkmıyor. Ancak 2. 3. yıllar için aynı şeyi söylemek mümkün değil.
..
Bizi şevkatle,sevgiyle eğittiniz.
Sizi ne kadar seviyoruz anlatamayız öğretmenim.
Bu küçük hediyemizi kabul edin,
Öğretmenler gününüz kutlu olsun öğretmenim.
Size ne alsak azdır,hakkınız hiç ödenmez.
Bize yaşamayı sen öğrettin öğretmenim.
..
ögrettin bana okumayı yazmayı
ögrettin bana kardeşçe yaşamayı
ögrettin bana sevgiyle barışı
ögretmenler günün kutlu olsun ögretmenim
sen sınıfa girince günaydın deriz
derslerimiz hazır seni bekleriz
..
'24 Kasım Günü'-huzur güvenlik barış
Bütünleşip kaynaşma-birlik içinde yarış
Meşale tutuşturma-sevgiyle kucaklaşma
Birlik içinde olup-bütün zorluğu aşma
Yirmi Dört Kasım Günü-meydanlarda buluşma
El ele tutuşarak-volkanlar gibi taşma
Bugün onurumuzdur-bizim övünç günümüz
..
Kalemler vardır, ışık saçar bilgisiyle. Kalemler vardır, sevgi serper çevresine. Öyle kalemler var ki alınlarında tarihin, emeğin izi kalır hayatında.
Kalemler bilgidir. Kalemler gelecektir. Kalemler bizlerin ışığıdır. Ve öyle kalemler var ki öğreterek, eğiterek toplumun harcına katkısı olur. İşte öğretmenler elinde tebeşirle, kalemle; bilgi, sevgi ve iyi bir yurttaş olmaya hazırlayan mumlar gibidir toplumlarda.
Öğretmenlik mesleği, tüm toplumlar içinde özel bir yeri vardır. Eğitirken her gün yeni şeyler keşfetmek. Onlar için kendini geliştirmek ve yararlı olmaya çalışmak. Öğretmenler, bir muma benzetilir. Çoğu zaman bilgisiyle çevresine ışık saçar. Ama aynı zamanda bir kalemdir öğretmen. Her boş sayfaya bilgi yazan, her yeni günde ışığıyla bilgisini çevresiyle paylaşan bir yürektir o. Yıllarca çevresine ışık olmuş kalemlerimizi kırmayalım. Kırarsak ışıkları zayıflar. O zaman bir şeyler eksilir farkına varılmadan. Kırık kalemler aydınlatamaz çevresini ne kadar istese de. Bir kez kırılmaya görsün, içinden bir parça kopar gider boşluğa. Zayıflar gün gün verdiği ışık çevresine. Kuvvetlendirmek hepimize düşen bir görevdir aslında. Öyleyse sahip çıkalım onlara; insan olarak, veli olarak…
Okulda öğretmen okuma yazma ve bilgilerle, toplu yerde yaşama kurallarını öğreterek o bireyi topluma hazırlamaya çalışır. Ama sizlerde çocuklarınızın ilk öğretmenisiniz, biliyor musunuz neden? Düşünün bir kere; dünyaya gelen çocuk ilk defa kimlerle karşılaşıyor? Anne ve baba. Peki bebek ilk konuşmaya başladığında, ilk defa yürüdüğünde, yemek yemeye başladığında, oturup kalktığında yanında kim var? Kim öğretiyor yemek yemesini ve oturmasını? Anne ve baba tabii ki. Şiddet ve kavgacı kimliği nereden kaynaklanır? Bu da çok yönlü bir araştırmayı gerektirir…
..
Öğretmenler mum gibidir
Hep aydınlatırken erir
Dilerimk ki rabbim size
Ömür boyu sağlık verir
..
mustafa
haznesine ispirto koyup,
gazocağını pompalardı,
benden büyük olduğu için,
yemeği Mustafa Abi yapardı
..
okulum,seni çok severim,sabah kalkar saatini beklerim,sınav olurum,5 alırım çünkü öğretmenler bizi eğitti.
..
Doğum günü kutlamasında hediye paketleri açıldıkça “Oooo! ” diye sesler çıkıyor, çocuk mahçup ve biraz gözü yaşarmış bir şekilde “Harika bir şey! Neden zahmet ettiniz? ” diyerek hediyeyi getiren arkadaşının yanaklarından öpüyor ve bu işlem böylece sürüp gidiyor. Pahalı hediye getirenler daha bir havalı. Ama mutlu görünmeye çalışsa da doğum günü kutlanan çocuk bir türlü kendini mutlu hissedemiyor. Çünkü arkadaşlarının arasında gözleri birini arıyor ve göremiyor.
Günümüzde hediye günleri çok. Doğum günü, anneler, babalar, sevgililer, öğretmenler günleri, bayramlar, yılbaşı vs. Bu günlerde hep sevdiklerimizi sevindiririz ve onlara sevgimizi hediyelerle anlatmaya çalışırız. Onlar da tabi ki mutlu olurlar veya öyle görünmeye çalışırlar.
Parası fazla olan daha pahalı hediye alır ve tabi ki daha fazla sevilir. İçi sevgi dolu fakat parası olmayanlar parayla ölçülemeyen masum sevgilerini içlerine gömer ve mahçup duruma düşmemek için sevdikleri arkadaşlarını kutlamaya gidemezler.
Paran kadar sevme hakkın var...
..
A. Sınıf Tiyatrosu Kısa Oyunlar: 18
Annem Gibi Kokuyorsunuz
Öğretmenim
5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü
24 Kasım Öğretmenler Günü
Anneler Günü (Mayısın ikinci pazarı)
..
- Gerek Arkadaş Grubumdan gerekse sitemizdeki gruplarımız üyesi olan
birbirlerinden değerli Saygın Öğretmen arkadaşlarımız...
** ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**
..
Daha küçükken, bana okuma yazma öğretmek için, çok uğraştın öğretmenim
Dersten çıktığımız zaman, seni pazarda satıcı olarak görünce, çok şaşırdım öğretmenim
Bir taraftan bizlere ders anlatma mücadelesi verirken, o bir taraftan evini geçindirmek için mücadele veren sevgili öğretmenim
Artık şimdi anlar oldum, bizler muasır medeniyetler ülkesinin içerisinde, niçin? yer alamadığımızı, şimdi daha çok anlıyorum öğretmenim
Eğitim bizim her şeyimiz diyen yetkililerimiz, niçin? sizlerin elinizden tutmuyor öğretmenim
Ay sonunu getire bilmek için devamlı hesap içerisinde bulunan, bir türlü işin içerisinden çıkamayan saygı değer öğretmenim
..
Fizik olarak iri kemikli
Güçlü kuvvetli, biraz tombulca
Yüreği güpgüzel bir insandı
Erişilmezdi, çok büyüktü çocuk aklımda...
Beş sınıflı bir derslikte
Otuz kişiden mütevellit
..
Dipsiz kuyu, kirli suyu dünyanın,
Bakma, insanları nefes alıp veriyor.
Faydası yok, yazmanın, okumanın,
Bakma öğretmenler figan ediyor.
Büyük, küçük, saygı, sevgi nostaji,
Bakma, okullarda ant içiliyor,
..
Güzel ülkemin güzide insan türlerinden biri de Çok Güzel Sosyalleşebilen İnsanlardır. Ç.G.S.İ diyelim biz onlara. Aslında sosyalleşmek denen zımbırtıyı çok yanlış anlamış olmalarına rağmen kendilerini bu kelimeyle ifade ettikleri için kullanıyoruz mecburen. Bu Ç.G.S.İ denen götler hangi ortamda olurlarsa olsunlar hiç zorluk çekmeden adapte olabilme özellikleriyle öne çıkarlar. Tek ya da bir gurup insanın olduğu her yere teklifsizce sokulup laps diye Müzikten, İzmir'den, edebiyattan, kadınlardan, erkeklerden, Beşiktaş'tan, denizden, anasının.mından falan söz açıp hemen muhabbet başlatabilirler. Sokuldukları insan topluluğu da ya mevzunun şokunu yaşadıkları için ya da en az kendilerine sokulan Ç.G.S.İ mahluğu kadar sefa pezevengi oldukları için herhangi bir tepki göstermeyip kırk yıllık arkadaşmış gibi gülümseyerek dinlemeye koyulurlar. Bu ipneler bebekken bile yavşaklıkla sevimliliğin birbirine karıştığı sikik bir sempati havuzunda yüzmüş ablak suratlı balıklara benzerler. Derste öğretmenler, kantinde kızlar, askeriyede komutanlar bayılırlar bu göt oğlanlarına.
Ç.G.S.İ'lerin en enteresan özelliklerinden biri de küçükken çatlattıkları ar damarlarıyla beraber onur ve haysiyetlerini de kaybetmiş olmalarıdır. Mesela yanlışlıkla size sokulup standart yavşak Ç.G.S.İ hareketleriyle sohbet açmaya kalksalar ve siz her mantıklı insan evladı gibi 'bi siktir git başımdan göt kafalı şamyel' diye tersleyip kovsanız bile özür dileyerek uzaklaşırlar. Bu esnada da suratlarında hep hazır bulunan o sikik gülümsemeyi aynen muhafaza ve müdafaa ederler. Sanırım analarının karnındayken bile sahiptirler o gülümsemeye..
Velhasıl, sayıları hızla artan bu sefa pezevengi Ç.G.S.İ'lere karşı son derece dikkatli olmak gerekir. Yoksa allah muhafaza size de tatlı tatlı sokulup iki dakikada beyninizi bozuk erik hoşafına çevirebilir bu puştlar. Aman diyeyim abicim, benden uyarması!
..
Okul ikinci yuvamız.
İlmi bulmaktır çabamız.
Doğru kalmaktır davamız.
Okul ikinci yuvamız.
Çok severiz biz okulu.
Dersimiz olur coşkulu.
..
Öğretmenler gününü kutlarım hocam.
Bu kışta kömür alamadın tütmüyor bacan.
Senin için diyorlar tonton babacan.
Ver elini öpeyim muhterem hocam.
İçin kan ağlasa yüzün hep güler.
Boş cüzdanı sana iyi günler diler.
..