ÖĞRENCİ ŞİİRLERİ

ÖĞRENCİ ŞİİRLERİ

Özlem Bölükbaşı Önal

Hayatın her alanını etkileyen bir sistem bu defa kafamı karıştıran. Eğitim sistemimiz. Yeterince eğitimli miyiz? Ya da Türk milleti olarak neler yaşıyor nereye götürülüyoruz.

Çocukluk ve gençlik dönemlerimiz okumak, bir meslek sahibi olabilmek için koşturmakla geçti. Bizden öncekiler bizlere göre daha şanslıydı, bizlerse şimdiki çocuklara ve gençlere göre çok daha şanslıydık.

Her gün etrafımızda sırtında kaldırabileceğinden ağır, gözlerinin ışıltısı kaybolmuş onlarca öğrenci görmüyor muyuz? Daha etrafına ne olduğunu anlayamadan anne baba sevgisini yaşaması gereken minicik bedenler, yarı uykulu gözlerle kreşe götürülüyor.

Çalışıp onun eğitimine, geleceğine yatırım yapması gereken anne babası tarafından. Mecburlar çünkü evlatlarının iyi bir eğitim alması şart. İyi ama kime göre iyi? Sadece şu anda çocuklarımız ve Biz anne babalar için gelecek demek okumak demek.
..

Devamını Oku
Ayfer İlbi

Sıcacık yatağından
Bebek kokulu bir çocuk
Pamuktan yanakları
Ürkek bakan gözleri
Minicik elleriyle
Erken uyandı o güne.
Korkak, çekingen
..

Devamını Oku
Seyit Ahmet Düzen

Hiç değişmemişsin esmer kız
Sokaklarında ıslak yağmur kokusu
birazda karanfil
Hala gözlerinde kahve rengi alacası
rimellerinde Abant yeşili
Bulut kümesi ağır ağır iniyor
Yoksa ağlayacak mısın?
..

Devamını Oku
İbrahim Şahin 2

DESTANLAR DİYARI ANADOLU
Babalarımızın anlattıkları bize masal gelirdi, değil mi? Bana da öyle gelmişti doğrusu. Tekrar tekrar anlatılmasından sıkılsak da onlar anlatmaktan sıkılmazdı.
Babam, babasından Çanakkale Savaşları, Kurtuluş Savaşı masalları dinleyerek büyümüş. Babamın babası her iki savaşa katıldığı için anlatımı yaşayarak anlatırmış. Belki de bu yüzden masallaştırmadan anlattığı için sıkılmadan anlatırmış. Babam da sıkılmadan dinlemiş olmalı ki benim sıkılacağımı aklının köşesinden bile geçirmeden anlatırdı hep. Masalın her sonunda da’’ Bu günlere şükür. Allah yurtsuz yuvasız bırakmasın. Bayrağımızı yerlere düşürmesin.’’ derdi.
Bir de sınıflarda, vatan, millet, bayrak şiirini en güzel okuyan yarışına girerdik. Öğretmen de en güzel okuyanı seçerdi. Seçilen sevinir, seçilmeyen üzülürdü. Vatanın, milletin, bayrağın ve de özgürlüğün bizim birinci seçilmemiz kadar önemi yoktu ta ki 15 Temmuz’un zorlu gecesine kadar.
O gece savaşın masalını dinlemiyor, kitaplardan okumuyordum. Savaşı yaşıyordum. İnsanların ölüm yarışına, insanların öldürme yarışına girdiği gece. Ben ölecek miydim? Ben sabaha çıkabilecek miydim? Çocukların gözünün önünde anne babaları öldürülüyordu. Kardeşleri ölüyordu.’’’ Ya aynı durumda ben kalırsam..’’ düşüncesine bile dayanamıyordu bedenim. ‘’Ya onlar nasıl dayanıyor? ’’ sorusu sınavlarda zorlandığımız sorunun binlerce kat zorluğu…
Meclis yıkılıyordu. Evimiz yıkılacak mıydı? Okulumuz yıkılacak mıydı? Arkadaşlarım olacak mıydı? Sorular uzadıkça uzuyordu. Sorular geceyi uzatıyordu, gece soruları… ‘’Sabah olacak mıydı? ’’
Sabah olmuştu. Ortalık aydınlanıyor. Silahlar susuyor, silahlar toplanıyordu. Silahların yanında silahtan daha tehlikeli tetik eller toplanıyordu.
..

Devamını Oku
Adem Yaldız

Vilayet oldun da burnun büyüdü
Hiç havandan geçilmiyor Aksaray
Bir yıl önce sanki bura köyüdü
Şimdi paha biçilmiyor Aksaray

Yarın ne olacak bu bir bulmaca
Başladı her yanda köşe kapmaca
..

Devamını Oku
Esat Erbil

Bütün seven yolu bekler,
Kervan gelsin yar içinde,
Güçleniyor doğru ekler,
Bizler sayak nar içinde.

Bahçemizde solmaz güller,
Güzel öter hep bülbüller,
..

Devamını Oku
Şevki Gönüllü

gecenin karanlığına yansıyan dolunayın altında
cinayetine ortak olduğum balığımın cesedini parçalarken
aklımın ucundan şimdiye kadar geçmeyecek onca düşünce filizlenmişti..
o esnada kuşuçusu bilmem kaç kilometre ilerde bir kadın
elleri bağlı kaderine küfür ediyordu.
başka bir kuşun uçusu uzaklığındaki yerdeyse bir öğrenci
sabah olmasını iple çekiyordu ki
..

Devamını Oku
Bayram Erkul

(bu şiiiri geçen sene konyada öğrenci evimde yazmıştım.arkdşlarımdan darbe yiyince) :)
Yürüyorum...yine ıssız,karanlık ve benim gibi yalnız olan sokaklarda...
Gecenin ayazı vuruyor tenime
Üşüyorum...elimden tutan yok
Rüzgarın sesi ürperti uyandırıyor içimde,sanki bişelr anlatmak istermiş gibi,kendini göstermeye çalışırmışcasına esiyordeli deli deli...
Korkuyorum...
çaresizim biliyorum.
..

Devamını Oku
Veli Okyay

Ve kapıyı bir kez daha Eylül çaldı…
Okula başladığımız ilk gündür Eylül,
Sırtımıza okul çantasını ilk takışımız
Saate göre uyanmaya başladığımız aydır Eylül
Derken şehri ilk terk edişimizdir
Elimizde kayıt evrakları üniversiteye gidişimiz
Belki de şehirlerarası ilk yolculuğumuzdur Eylül
..

Devamını Oku
Halil İbrahim Çelik

Adın bir destandır, halkın dilinde,
Binlerce öğrenci, senin yolunda,
Parlak yıldızsın Kırşehir İlinde,
Ana kucağısın, Mithat Saylam'ım,
Bilim ocağısın Mithat Saylam'ım.

Çalışkan Valinden ismin alıyor,
..

Devamını Oku
Servet Domaniç

Yıkılıyor yıkıntılar yıkıntıların
Üstüne yıkılıyor
Onlar yıkıldıkça ben yıkılıyorum
Acılar üst üste yıkılıyor
Izdıraplar gözlerden, sözlerden okunuyor
Gece karanlığında sessizlik yok olurcasına
Feryatla yırtılıyor
..

Devamını Oku
Mehmet Yaş

Işımak üzere asırlık gece,
Alaca sabaha binlerce şükür.
İlim, âlimini vurmuş süzgece,
Bu kutlu felaha binlerce şükür!


Doğuyor beklenen güneş ufuktan,
..

Devamını Oku
Eylül Tuna

13 eylül 2006 Yeni dönem başlayacak temizlik yapılacak kantin düzeltilecek oğlum Sinan la hakanı kantine yolladım ben yıllık izinden döndüm OSTİM de işime başladığım gün iş yerine bir telefon geliyor telefondaki ses Rafia hanımın beni görmek istediğini ve saat 12 de beni beklediğini söyledi birden ne olmuştu da beni ODTÜ ye çağırmışlardı. Bu kadar acele olan neydi.
Apar topar iş yerinden ayrıldım bir solukta ODTÜ ye vardım rektörlük binasına girdim ve rafiya hanımın yanına vardım. Yerinde yoktu sekreter beş dakika bekle gelir dedi
Az sonra rafia hanım geldi sekreter rafia hanım diye başıyla bana gelenin o olduğunu söyledi bende rafia hanımın ardından odasına girdim.

İyi günler efendim beni çağırmışsınız dedim oda sen kimsin dedi bende 3 yurt kantin işletmecisi olduğumu söyledim. Geldin demek diyerek hemen sen bu hakan denilen herife ne kadar güveniyorsun diye dik bir çıkılsa bana sorusunu yöneltti şaşkınlığım henüz geçmemişti ki sen bu damadını ne kadar tanıyorsun ona ne kadar güveniyorsun diye, soru ardına soru ekleyerek bağırırcasına beni rencide ederek sorularını yöneltiyordu.
Öylesine şaşırmıştım ki cevap vermeğe fırsat vermeden tekrar sen bu damat’ın olacak herifi nasıl buluyorsun der demez hemen reflekslerine engel olamadan şu söz çıktı ağzımdan Ben bulmadım kızım buldu.
O sırada orta boylu tombul biraz kel biri girdi içeri içeriye giren o adanın ardından tekrar soruyor hakan şimdi nerede? ben kantinde dedim.
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

Gücü ve Kudreti Yetendir O; Görev Verir! .

O’nun zamanından kalma azim yürür daima! .
O’nun zamanından kalma merhamet kalemle! .
O’nun zamanından kalma nizam VATAN İÇİN! .
O’nun zamanından kalma cesaret; gönülle! .

..

Devamını Oku
Mehmet Sedaka Kartal

Usulca batan güneş, saçları ağarmış bir ihtiyarı anımsatıyor. Evet, gün boyu mesai yapan güneş tüm yorgunluğu üzerinden atıp bir kez daha batıyor. Ardından ağlamaklı bir karanlık sarıyor her yanı…



Çöken karanlık her şeyi susturuyor. İşçiler, öğretmenler, öğrenciler, küçük çocuklar, araçlar, hayvanlar, rantçılar, inatçılar, ŞUcular-Bucular… Herkesi bir sükûnet içinde bırakıyor. Konuşan yalnız gece ve esen rüzgâr uğultusudur…


..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

Yunus EMRE Duasıyla; Gök Kubbe Yerinde ve Sağlamdır! .
=Kemal KABCIK ve de YEREL GÜNDEMİMİZ=036==00.000.013=
Suç ve de Günah İşler isek Gök Kubbe Başımıza Göçer! .

******

Mektup Elini Tutmayı Değil, Kendini Kazanmanı İster! .
..

Devamını Oku
Halil Aktaş

Anam babam kadar yakındır bana
Ömrümce minnettar kalacağım ona
Hayatı ilimi öğreten bana
Ömrümce başıma taçtır öğretmen

Öğrenci okulun çiçeği gülü
Öğretmenler yapar onu kokulu
..

Devamını Oku
Abbas Ünal

Sana henüz seni seviyorum dememiştim
Diyememiştim
Geçen yıldı çok iyi hatırlıyorum
Günlerim senden aldığım nasılsınlarla geçiyor
Öğrenci grubunda bu soruya az puan biçiliyor
Verilen süre nasıl olduğumu anlatmaya yetmiyordu
Sol elimde bir paket sigarayla eve taşıyordum seni
..

Devamını Oku
Sibel Onbaşıoğlu Varol

Uzun bir süredir, kendimi tarihi eser gibi hissediyorum...

'sen gittğinden beri yani'

Hani şu vakıflar müdürlüğüne bağlı olup, yıkılması ya da onarılması mümkün olmayan ve kendiliğinden tarihe karışana kadar göya saklanan antika yapılar gibiyim...

Aynalara küsmüş... Duygusal komaya girmiş... Aşkla mumyalanmış iç organları bağışlanmış...
..

Devamını Oku
Emre Hanbay

Gidenler bir gün arkasına dönüp bakacak,
kaybettiklerini gözleriyle yukarıdan aşağı doğru süzerek,
göz yaşlarıyla o anı süsleyecek.
bırakılanlar ise, beklemiş olduğu o günün tanıdı çıkarıp,
Kocaman bir oh çekecek, içi yanarken halen.
Gidişini durdurmak, seni affediyorum diyerek,
Haykırmak isteyecek yapamayacak.
..

Devamını Oku