Bir hüzündür akan içimizden,gün batımlarına
Sanki güneş hiç doğmayacakmışçasına
O kızdıran o delirten adamı beklerken
Bir tek kanatları eksiktir melekten
Ne öfke, ne kin, ne nefret
Yalnız merak, sevgi, hasret
Bir hüzündür akan içimizden
..
Yüzüm mavi sularından, gönlüm ellerinden uzak kalınca
Boşaldı imgelerimin zembereği, avuçlarım kana bulandı
Hüznün kentlerinde, aşkın yağmalanmış tüm ülkelerinde
..
Birgece çankayadan Ankarayı seyrettim
Biraz hayal topladım biraz öfke terkettim
Birgece bahçelide gözlerini izledim
Parkamın içcebine gülüşünü gizledim
Özledim be insafsız seni çok özledim
Kah elleri koynunda masum bir çocuk oldum
Kah gözlerim çatladı göz yaşlarıyla doldum
..
Kaynıyorum için için
Öfke soluyorum burnumdan
Birden patlıyorum yanardağ gibi
Etrafıma lavlar saçıyorum
Akıyorum
Yakıyorum
Yıkıyorum
..
Ne güzel söylemiş şair
'Yalan, ölümden başkası yalan'
Nedir bizi kovalayan
Anlamsız hırpalayıp
Korkutan
Bırak zincirlerini
Hırs öfke dikenlerini
..
Tatlı söz söylese diller
Fethedilirdi gönüller
Çoğalır şefkatli eller
Göz yaşları silinirdi
Husumetler yok olurdu
Seven seveni bulurdu
..
duyduğum öfke kendime,
solan bir çiçeği kurtarma hevesime...
bugün gibi hatırlıyorum.
su verişimi,
yapraklarının renk değişimini..
..
Sana yalan söyledim,
Sevmiyorum diye
Seni öyle sevmiştim ki
Hem de ölesiye!
Yıkılmıştın duyduğun an
Kin nefret öfke
..
Sahibi ne kadar ahlaka bağlı ise
Ne kadar insanlığına bağlı ise
Vicdan da o kadar bağlıdır…
Vicdan ne kanatlıdır, ne de kaynaklı yerine
O da paraleliyle anlaşmalıdır!
Ahtapotun kolları aynı yeme sarılınca,
..
175.
Sen, bir sürü şeyin arasında fırsat buldukça beni düşünürsün; ben hep seni düşünürüm..
Sen, benimle birlikte çocukları, tabiatı, sokak köpeklerini falan seversin; ben bir tek seni severim..
Sen, eski türk filmlerine, trafik kazalarına, fakir öğrencilerine ağlarsın; ben yalnız sana ağlarım..
Sen, arkadaş sohbetlerinde, fotoğraf çekinmelerinde ve metruk meyhanelerde mütemadiyen gülersin; ben sadece seninle gülerim..
Sen, sıkıntı dağıtırsın; ben sıkıntı yaratırım..
..
Atalarımız
Öfke Baldan Tatlıdır
Demişler
Yani sinirlendiğimiz an
Bağırıp çağırmak
Rahatlatıyormuş insanı
Keşke atalarımız
..
Gecenin sabaha döndüğü vakit
Ürkünç sessizlik, bayramın kalbinde
Rüyama şahitlik ediyor serseri bir yarasa
Rüyam kendini duvardan duvara çarpmakta
Tuz basıyor şiir, mısra mısra vefasızlık
Harflerce uyanıyor bağrıma gömdüğüm öfke
İkinci bir fasıla uzansam, uyusam, sabahı kaçırsam
..
Ben hiç anne olmamışım, yarım yamalak evlat belki, çokça kadın ama ben hiç olmamışım.
Ne çok korkar insan ardına bakmaktan, ardında ki gölgeye yenik düşmekten. Oysa savaşmak zafere yol almaktan başkaca nedir?
Meydan yeri kalabalık, meydan çok sesli ve meydan da kaybedilir o en sevdiklerinin silueti. Hedefinin adı konmuşsa eğer, sona varana dek hesabı tutulmaz kaybedilenlerin ki zaten hesapta, acı da, kayıpta sadece sana ait olan.
Tırnaklarında biriken tortu pis bir koku yayar olmadık zamanda, en çokta gecenin ikinci yarısında. Tüm evren başını devirmişken en yakın bulduğuna, sen son sürat atarsın kendini uzağa. Uzak dediğin birkaç öfke ötesi.
Sonra ağız dolusu kahkaha basar aklının çeperini, ‘derler’e sayarsın, görseler, anlasalar’a en çokta kaçıp giden yaşama.
Sonra duvarda oynatırsın gölgeleri, oğlun, kızın, eşin, dostun ve hatta aşk bildiğin yoksun… gün doğduğunda herkes teker teker çekilir kabuğuna. Daralır duvarlar, güneş duvara çarpar, soluk kesilir ve dipsiz bir kuyunun başında yolculuk başlar.
..
Gözce
Duyguların gözlerde görüntüğlendiği Evrensel dil
Kulakça
Duyguların sözelleştirildiği yerel dil
Sevinç
..
Soğuk bir el kadar sevimsiz
Beklenmedik ve arsız
Sömürüyor beni
Sömürüyor benliğimi, günahsız...
Huzura öylesine tutkunum ki
Toprak ile su
..
konuşamıyorum….yine suskun kaldı dudaklarım, kalbim bas bas bağırırken…ne zayıf insanın duyguları, öfke değil aşk…olamıyor…gurur yenemiyor özlemi işte böyle zamanlarda…yine buradayım…genişçe bir kavis çizmiş olsam da bu sefer, o kaçınılmaz açına yakalandım…o kadar eminsin ki beni ayartacağından ve o kadar da haklı….zamanı, mekanı belirsiz ama mutlaka olacak olan güneş tutulmaları gibi, dünyayla benim arama giriyorsun…buz gibi dudaklarını, çatlamış, hatta parça parça ayrılmış, her oyuğun içinde binlerce ızdırap mıhlanmış ve tekrar kanamasın diye üzerleri kabuk tutturulmuş dudaklarıma değdirerek….
ne senaryolar üretmiştim oysa, ne olasılık hesapları yapmıştım bu kez tuzağına düşmemek için….gözlerini gördüğüm an altüst oldular…çoğu zaman ne dediklerini çözemediğim gözlerin…korktuğun anlarda bir kalkan örüyorsun gözlerine, her türlü duygudan yoksun ifadesizce bakıyorsun o zaman…ne sevinç, ne üzüntü, ne pişmanlık, ne gurur…siliveriyorsun gözlerini, baktıkça dümdüz bir ufuk çizgisinden başka bir şeyi andırmayan iki nokta…zaten bir o kadar da uzak oluyorsun o zaman….
Ben de Andy Warhol gibi yıllardır aynı konserve kutusunu mu çiziyorum ne?
yıllardır bitiremedim çizmeleri seni…güneşe koydum, parladın gözümü aldı yansımaların…. karanlıkta bıraktım, orada olduğunu bile bile yokmuşsun gibi …gözlerimi kapatıp çizdim seni…daha da belirgindi sınırların benim gözümden yansıdığında… içini doldurdum çıtır çerez umutlarla, birer birer harcayışını seyrettim, ben, rakımı mezesiz içerken, sen, sevdaları bir bir tükettin …sen hep aynıydın bunca zaman aslında…benim sana yükleyip kaldırdığım anlamlardan bihaber….yalın bir hikaye gibiydin, ağdalı kelimelerle süslemeye kalktım seni….genzime yapıştın….
sen yeni mekanları keşfe çıkacağına, başka insanlarla aynı mekanlarda, yeni heyecanlar aradın yıllarca….ben de seni…. aynı teneke kutuda….
..
Kapandı bir kapı
Kilitledi kendini son umut
Yaşamadığım bir hayatla
Yüzüstü ve de yapayalnız
Dengesizlik, bunalım ve öfke
Çaresizlik, yoklukla başbaşa
..
Gözkapaklarımda bir ıslaklık sonbahardan
Ve yüzümde tadı unutulmuş bir heyecan.. Var
Kirpiklerimde biriktirdiğim suskunluklar
Yüreğime gömdüğüm kefensiz mezarlıklar.. Var
Ağrıyla izdivaçtayken alnımın çatısı
..
Yaşam umuttur.
Sevinçtir bir dünya.
Bir avuç mutluluktur,
Bir tutam yalnızlıktır.
Belki,
Biraz hüzün
Biraz öfke,
..
Ne sıkıntılar çektim
Ne özlemler büyüttüm yüreğimde
Öfke duydum zaman zaman
''Boş ver''dedim çoğu zaman
Seni buldum hoşlandım yaşamaktan
Sevgi selam verdi el salladı kapıdan
..