Gölgeler baş ucumda, ağlak bir geceye uyanıyorum heyhat!
Saatlerin hükmü yok bu zamansızlıkta.
Benliğim sıkışmış aslı belirsiz gölgelerin arasına,
belki eşlikte kimi benlikler ama cılız, bencileyin...
Çocukluğuma gönderme yapan bir marş kulaklarımda,
coşkusuz bu kez,
hüzün duyumsadığım.
Beynimin içinde balyoz darbeleri
düşünmemi zorlaştıran.
Derinden gelen bir sese eşlik eden görüntüleri ayrımsayarak,
gözlerime, kulaklarıma,
gör ve duy emri vermeye çabalıyorum.
Oysa inkarda zihnim ve bedenim,
anlatılanlara duyarsız...
Anlıyorum ki ciltlerce yazılmış bir romanın içinde figüranım.
Öncesi aydınlık, bildik,
Şimdilerde tanımadığım,
yabancılaştığım bir ülkeden bahsediliyor o romanda.
Uzun ve kasvetli bir öykü hesabımıza düşen
kopuk ve bir türlü mantık dizgesine oturtulamayan...
Kin ve nefret dolu bir öykü bu...
Ürküyorum duyumsadığım kan donduran sevgisizlikten.
Bu bir karabasan olmalı diyorum,
Uyanmalıyım diye sayıklıyorum, nafile...
Gölgelerin boyunduruğunda ölümü dahi özleyerek nefes alıyorum...
Kayıt Tarihi : 20.2.2012 16:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!