O şehre bileti sensizlik keser Şiiri - Y ...

Sevgilinin kaybedildiği yere dönüş onu bulma umudu nedeniyleydi elbette.

Pencere önünde umut çiçeğinin yaprak döküşü orada yaşananlar yüzündendi. Çünkü ona yaprak döktüren fırtınayı yaratan koşullar orada oluşmuştu. İki farklı yüzü olan o şehrin hem gecesinde hem gündüzünde gizliydi fırtınanın tohumları. Bu fırtına oralardan gelip şairin içine yerleşmiş olmalıydı. O şehirde yani orada açlığı aşikâr çocuklar ve o çocuklar gibi açlığı yaşayan ancak buna direnç gösterememiş martılar ve bütün bunlara şahit olan bir çift göz var çünkü. Hüzün dolaşıyor bu şehrin her yanında.

Şiirin birinci bölümüne dikkatli baktığımızda anlıyoruz ki; o sevgili olsaydı bu fırtına kopmayacak, umut çiçeği solmayacak, çocuklar açlığı yaşamayacak ve kuşlar ölmeyecekti. Böylece şiirde betimlenen sevgilinin gelişini şair kendisinden çok başkalarının mutluluğu için, güzellikleri yaratsın diye, hep umutsuzlukta dönen bir kısır döngüyü değiştirsin diye istediğini de söyleme şansını veriyor. Finalde bütün olumsuzlukların sorumluluğunu gördüğü bir kâbusa yüklese de şair, biz bu kâbusun gerçek olduğunu artık biliyoruz. Susuzluğun, karanlığın, çorak toprağın içinde umut çiçekleri nasıl açar bilemeyiz ama açar yine de. Bir gözyaşı su olur belki, bir bakış ışık olur da çorak toprak yarılıp o çiçek başını gösterir; beklenen o sevgili bir yerlerden çıka gelir kim bilir…

Sanki aşkla yazılmış şiirin içinde bir başka şiir daha vardı.

Mısra başları ve bitişlerindeki ustalık kendisini gösteriyor; tanıdık sözcüklere yüklenen sır dolu farklı anlamlar, çözülmesi zaman alacak bir şiirin doğmasına neden olmuş. Bizler ne kadar anladık, sadece şiirin akışındaki büyünün etkisinde mi kaldık, bunu bilemiyoruz ancak bildiğimiz çok güzel bir şiir okuduğumuzdur. Güçlü kaleminizi kutluyorum Sayın Cevat Çeştepe. Sonsuz saygılarım ve selamlarımla…

Tamam;beni sayfama götürebilirsin,dediğini duyar gibiyim bu şiirin.
Duygunun öteki duygularla nasıl komşu olabildiğini düşünüyorum.Sonra aralarında kurdukları yarenlikleri.Tek anlatıcı olarak bu dizelerin dilini...

Sonra harika bir lirizmi.Şiirselliğin zaman/mekan somutlamalarını hiçe sayarak kendini finale taşımasını.Aşkın taraflarını.

Güzel olabilme niteliğinde ne varsa bu şiire harf har,sözcük sözcük doluştu(-ruldu)ğunu...

Kutluyorum Değerli ÇEŞTEPE'yi..

Erdemle.

Sizin gibi bu kadar çok harika şiirler üreten biri daha var mı...

hala yoksun ya yanımda canımın içi
eyvah, işte gene yapraklarını döktü penceremdeki umut çiçeği/

bir fırtına koptuğu zaman içimde…
yelpaze misali açılmış tavuskuşu kanatları şıklığından,
yırtıcı ve sinsi, karanlık bir sürüngene dönen o şehre..,
daralmış yürek kapımı kırıp kaç kere kaçtığımı bilsen,
zamanın saat yönünde yürümediği soluksuz gecelerde…
yani hep böyle olur işte… ETKİLENMEMEK MÜMKÜN DEĞİL GÖNLÜNE SAĞLIK BÜYÜK ÜSTAD...

martıların simit yediği şehirde oturmak sahilinde sevdiceğinle yürümek o şehire kombine bilet alırım... yüreğinize sağlık efendim

'deli-derin boşluklar doğar içimde…
kaçar gözlerim., martılar, çocuklar, vapurlar ve iskeleden,
kalan son soluğumla, çırpınarak koşarım geldiğim yere…
pankartlar arkamdan yuh çeker, sloganlarla aynı ağızdan
umut bir başka bahar çiçeği olur gene, açar penceremde…
yani hep böyle olur işte…'

Sizin şiirlerinizden bir bölüm alıp buraya taşımam ve bu dizelerden yola çıkarak yorum yazmak bile şiirinize haksızlık ettiğim hissi uyandırıyor duygularımda çünkü her satır birbirine zincirlenmiş adeta ve her satır bir diğerinin saçını tarıyor, gözlerindeki ıslaklığı siliyor ve şiirin çehresini pudralıyor...Yani anlam baştan sona kadar bütünlüğünü koruyor...tebrik ediyorum değerli şiir dostu...Mutlu ve huzurlu yıllar diliyorum...

Her şiir, şair yaratılmışlığın nadide eserleri.Usta'nın şiirlerinin genel tarifi böyle. Üstüne ne eklesem taşıyor zaten. Muhabbetli taktirlerimle... Enver Özçağlayan

Şiir hayat kokmuş..Göz bebeği dünyasından,kalp şehrine hisli kelimeler.
Sayın Çeştepe tebrikler.

kutlarım, güzeldi

Harika dizeler sevgili hocam.