Karanlık bir odada.
Issız bir adam.
Ucuz bir mumun, titrek ışığında.
Aslında ben tek başıma bir devdim.
Ve seni...
O şehir kadar sevdim.
Şahitti kaldırım taşlarındaki ayrık otları.
Baharda açan kiraz.
Seviyor mu? diye sorduğum papatyalar.
Ben seni...
Ben seni, o şehir kadar ... sevdim.
Ve nar çiçeği gülüşünü
Umutsuz üzülüşünü
Giderken süzülüşünü
Ben seni... o şehir kadar sevdim..
lavanta kokan saçlarını özledim...
Kırgın suskunluğunu.
Buruk durgunluğunu.
Masum yorgunluğunu .
Özledim...
Yanı başımda yaşlı bir köpek
Birde tek gözü kör bir kedi...
Masamda bıraktığın küstüm çiçeği
Şahitti...
Karanlık bir odada.
Sensizlik baş ucumda .
Yüreğim avucumda .
Aslında ben küçülmüş bir devdim
Ve seni... o şehir kadar sevdim.
Nice fırtınalar koptu senden sonra.
Nice sağanaklar boşandı,
taş döşeli sokaklara.
Nice karabasanlar bastı rüyalara.
Ve sensiz ruhum esirdi öksüz dualara
Ben var ya ben.
Aslında koskoca bir devdim.
Ve seni... o şehir kadar sevdim.
Şahitti
Gecenin sessizliğini yırtan tren çığlıkları.
Şahitti istasyondaki evsizler .
Sararıp dökülmüş yapraklar .
Yarım söndürülmüş sigaralar.
Masamın üstündeki sonbahar .
Şahitti...
Ben çaresizce küçülmüş bir devdim
Ve seni...
O şehir kadar sevdim...
Yılmaz Tizgöl
25 10 2022
Moskova
Kayıt Tarihi : 1.5.2023 11:36:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!