uzaktayım
uzaktalar
sarı
küçücük pencereler
gecelerden sıçrayıp
düşlerimden savuşup giden rüyalar
belki varlar
belki yoklar
raylar
dumanları lokomotiflerin
taş yapılar
eskimiş
kimse bilmez
hangi ellerin yaptığı istasyonlar
dikdörtgen
kare
yarım daire söve pencereler
bu yana kaşık sesleri
naylon tepsilerin genç elleri hürmetkar
bardaklara uzanan nasırlı
yaşlı kuru eller
çaylar
sürme
sürmeden gözlere
gözlere nazar
sürmeler
zifiri
dem buğusundan burnuna insanın
ıhlamur örtülü kokular
nakşeder genizlere
ya da bergamut kabuğundan mandalina bahçelerine
rayihalar
metruk istasyonlarından bir panorama çizer
dağlar
ovalar
patikalar
yer titrek
tıkırdar kompartımanlar
tıklım tıklım
köyler
şehirler
kasabalar
ve sarı sarı küçük pencereler
özlem duyar geçmişe memleket
özlem duyar düne
özlem duyar
bu güne
ve yaşanmışlara
yarına varmadan o günlerden
çok şey var daha
çok şey var
taş devrinden
tunç devrinden
ve kılıcından
ve kınından
atalardan
cedden bu güne
olmaz olsun
yokluklar
karışanlar o yokluğa
kanından ananın
nice toy yıllara
çocuklar gençler
şırıl şırıl bedenlerden
al al gelip geçenlere
gerek var mı düşlere
insan olup
insan gibi düşünenlere
uzaktayım
uzaktalar
ve sarı sarı küçük pencereler
o pencerelerde
daha
neler neler var
4 ekim 2008 Denizli
Mehmet Necip ÖzmenKayıt Tarihi : 10.1.2015 18:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!