beyninde nice düşünceler
yeni sulanmış toprak yoldan yürüdü
nereye ve neden gittiğini bilmeden
kendine geldiğinde en çok sevdiği yerdeydi
kuş cıvıltıları doldurmuştu yüreğindeki sessizliği
etrafına bakındı bir tanıdık arar gibi
oysa mevsim hasret mevsimiydi
her gün bir yıldız tutup gökyüzünden
kırpıp kırpıp düş diye bıraktı aldığı yere
olur ya, belki bir tanesi ona gider ve bulur
gönül bahçesinde diye
bir tebessüm oturmuştu yüzüne belli belirsiz
beynindeki düşüncelerin aksine, açık ve netti
bu bitmek bilmeyen ince sızı da neyin nesiydi
mevsim değilmiş erguvan mevsimi
hülyalı gözlerini süzerken, saçları düşse maviliklere
işte o zaman büyürdü özgürlükler, salardı
bir uçtan bir uca, çarşaf çarşaf açan denizlere
birden bire köprüye çıkmak geldi aklına
baştan başa yürümek, dökmek için içindekini
dibi belirsiz suya, uzaklara daldı
sevdiğini aradı kıpkızıl ufukta
durgun suya atılan taşın çizgileri canlandı gözünde
nasıl da büyüyor ve çoğalıyordu
sonsuza uzanarak sevda salıncağında
ve mevsim sus mevsimiydi, saat vururken geceyi
susmalı ve dinlemeliydi
bulutun peşine takılan şimal yıldızını
içi acıyla doldu birden, ağlasa ağlayamaz
gülse gülemez, içindeki kederden
bir ses, sus diyordu, sus
sevdiğinin sevgisinin, sessizliğini dinle
boşa kederleniyorsun o hep seninle
Kayıt Tarihi : 12.7.2015 14:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!