Okyanusu içiyorum sana susamışım
Çöllerden geçtim bir damla sen yoksun
Sarı kum yangını bedevilere sordum
Biri mavi Tuna’nın sonunu gösterdi burun ucuyla
Vardım ama ne varış oralara
Dökülüyordu süklüm püklüm tuzlu sulara
Martılar denizde dinlenir
Yıldızlar gökyüzünde
Huysuz yağmurlar döküldükçe toprağa
Deniz poyrazı yedikçe dinlenir
Mehtap düşmüş üzerine gölgesine gizlenir
Yosunlar rahattır yeşilinden belli
bir şarkı duyarsın istemediğin
olabilir
bir fotoğraf takılır ellerine
yüreğini deşebilir
kuytu karanlıklara saklanmış
ıslak düşlerinde
ve
seni sokaklara terkedeceğim
milyonlarca insanın yürüdüğü
sevdiği sevindiği
kara gözlü kara saçlı
sarı saçlı mavi gözlü
varacakları yerlere vardılar
daha sonra
korku doldu yüreklerine
ve
durdular
yürüyemediler
Marmara’nın göğsünde sallanıyordum
Vapur körfez kokularını taşırken
Esmer güzelliğinde
İstanbul sahillerine yaklaşıyordum
Ekmekten ve zevkten
İnsanlar oltalarına dolanırken
Mevsimler boyu yalnız bırakma beni dediğim
Boşuna değil
Hüzünden çileden korktuğum yok biliyorsun
Yağmur mola verdiğinde
Beni görsen tanıyamazsın
Gözlerimde güneş tutulması damla damla akıyor
bitmeyen şarkımın sonundayım
ama halâ tüketilemeyen
umudun ve sevdanın başındayım
uslanmadı bu yürek
ne kaldı ki geride
insanın en güzel yanı
Gömdük gitti
Ne arayan var ne soran
Turfanda eşek baklaları
Sarmış kuru toprağımı
Atın şunları üstümden
Olacağı buydu zaten
sana sevda doluyum
bazen bulutlar gelip geçiyor
gölgemden önce ayaklarına,
koştuğum beklediğim
kaldırımlara bakıyorum bu günden
geride kalmış,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!