Telli duvaklı ağıtların
Ayrılık seddi
Boylu boyunca uzanır
Tin'de
Yalnızlık ihtiyaç molası
kağıt üstünde
sadakat borcum yok
-sizlik ekini de hiç sevmem!
üç beş kadını olan adamlar tanıdım
gözlerinden
oysa saygınlık damlardı
üzerlerinden
gözlerinde billur desenli
sözcükler dokudum
serdim gökyüzünün omuzlarına
fistanlar diktim yakamozlara
dilinde ki bülbüllerin kadifesini
kimbilir kaç kez yedim
eşekli tost
yada atlı
kandırılmışlıklarım
kimbilir kaç katlı
zaman eğildi
kırmızıya serildi
püripak
çaldılar çocukluğu
tomurcuğum suya değdi
bu çok şey..di
gelirken
Babil'in asma bahçelerine uğra
bi sepet üzüm topla
şaraplık
sonra Paris'e geç
gece feneri al bana
salkım döker dizlerime
fındık yeşili hüznüm
zeytin çiçeği dalıma sıçrar
serpilir dualar lal dudaklarıma
nar kırmızıya yapışır
soyut yıkıntılar arşivi enkazım
çok kişilik yalnızlıklar müzesinde
çalkandı hayat telvelerimde
rengime savruldu köpük
üstüme devrildi bir fincan masal
gözlerim on beşine bastı bugün
ellerim kırk yaşına
ömrüm merdiven arar
dayanmak için altmışa
....
çiçeğim has
mutluluk pembeyi çalmış gökkuşağından
umut maviyi
huzur yeşili
hüzün sarıyı çalmış gökkuşağından
sevinç kavuniçiyi
tutku kırmızıyı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!