Sözlerini bilemedigim bir Şarkısın
Ezgilerine sığındım
Herkes güzelliğinden dem vururken
Çirkinliğine sarıldım
Ne haykırışımı duydu kulağın
Ne fısıltımı yüreğin
Kainat büsbüyük
Sen noktadan küçük
Kıyas abartının en alası
Gel gör ki kalbim kıyım kıyım
Senin ismin bile geçince
Şimdi sorarım a gözlerine esir olduğum
Denizin bereketi sandığınız sular
Gözyaşıydı balıkların
Sular kabardıkça ay ışığında
Gecelerin hüznüyle akıtılan
yaşlardır suya karışan
Gazabıyla ürküten tanrıları
Soğuk namlusunu doğrultan düelleri
Parsel parsel bölen sınırları
Rengi renge cinsi cinse saldırtan töreleri
Yakmalı, yıkmalı, kül etmeli
İğdiş etmeli ağulu tümceleri
An'dı istediğim
Geçmişe kurban ettim
Kurduğum düşlerle
Geleceği esir ettim
Yarattııkça tanrıları
Büyüttükçe korkuları
Ey yarim, sevgisini yüreğimden esirgeyenim
Can'ım oldun da Cananım diyemedin
Narım oldun da külüne muhtaç ettin
Yeter tükendiğim elemden
Deme sakın ne gelir elden
Çok değil beklediğim senden
Vayy oğlan deli oğlan
Otur saçın yol oğlan
Dinle beni edepli
Başına gelenler sebepli
Ben sana deliydim
Sen ellere meylettin
Tenin ürpertisi değiyorsa yüreğe
Ettiğin tebessüm benziyorsa meleğe
Mantık duygudan azade takılıyorsa eleğe
Bil ki yangınlardasın yer yok şüpheye
Yine bir gecenin bitimi… Sabahın ilk ışıklarına teslim olan karanlık… Yaşam ve ölümün doğal döngüsünü anımsatan muhteşem uyum.
Doğum kadar doğal ölüm !
ve son yıllarda acımasızca bu döngüyü bozan “İnsan”
ve doğal ölüme hasret bırakılmış bir toplum
ve gelecek hayalleri yerine geçmişi özlemle arayan çocuklar.
Ve kan kokusuna aşina olan topraklar
Prensesli filmleri sevemedim
Yatları, katları düşlemedim
Sarayların ihtişamında erimedim
Varsa ruhumda delilik
Varsa düşümde özgürlük
Gökyüzünü paylaşın benle ve toprağı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!