Aşk ki o ne kış ne yaz ne de bahardır
Her daim esintili sarı sonbahardır
En sıcak renklerini görürsün onda doğanın
Üşüten teni en hoyrat rüzgardadır
Gören ya deli ya aşık bilir
Dinleyen maşuğumu kayıp bilir
Arayan çabalarımı hep boş bilir
Ya Rabbi onlar aşkı ne bilir?
Düştün mü ateşin çemberine kor erir
Tek bir söz vardı oysa söylenecek
Tek bir söz
Giderken ardımda beklediğim
Belki çığlık çığlığa olmasa da
O zaman kapanırdı belki bu yara
Bugün dünden farklı olmalıydı
Gittiğin güne bigün daha uzaklaşmışım
Daha mutlu, huzurlu, efkarsız olmalıydı
Yine ellerim boş, bakışlarım donuk kalmışım
Med cezir hallerden dostluklar kurarım
Ne ak'ı benimserim ne kara'yı
Boş değildir hiç bir kabım fakat
Ne de tam doludur her zaman
Vardır yeni bir damlaya her dem bu kapta
Hem iyisinden düşer damla hasenatıma eklenir
Kalmamıştır belki sözüm söyleyecek bugün
Cevap vermeye takatim yoksa
Yine de istersen bir cevap benden
Sessizliğim bağırır kulakları yırtarcasına
Bilmez bu küçük kız ne zamandır küskün hayata
Yine süslü yıldızlar dolaşıyor etrafta
Belli ki çekilmiş bulutlar ihtişamından
Yansıyor yüreğime ışıkları
Delip geçiyor sivri ok gibi
Oluşuyor dalgalar, dalgalar gel git
Sensizim
Fakir kaldı yüreğim
Ne yiyecek kuru ekmeğim
Ne sıcak bir aşım
Kaldı yalnız gözyaşım
Bugün hiç güzel değilim
Ruhum kaskatı bedenim salmış
Artık kalan saniyeleri sayıyorum
İnce jilet çizgiler gibi herbiri
Tasvirleri sevmem şunu bunu hiçbir şeyi
Sevmem seni beni hiç kimseyi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!