Ah şimdi köyümde olabilsem,
Sabah erken öten horozun sesiyle uyansam,
Mis gibi toprak kokusunu içime çeksem,
Anamın sıcacık köy ekmeğini yesem.
Yeşilin içinde kaybolsam,
Doya doya dağlarına baksam,
Madem çekip gidecektin hayatımdan,
Beni yalnız bırakacaktın tek başıma.
Madem arayıp sormayacaktın bir daha,
Sesine hasret bırakacaktın beni.
Yatağımdan kokun silinecekti,
Terliğin boşuna bekleyecekti kapının arkasında.
Ben bir öğretmenim geleceğe ışık tutan,
Kendini öğrencilerine adamış,çalışmaktan yorulmayan.
Çağdaş,yenilikçi,yüreği sevgi dolu,
Ben bir öğretmenim,yolum bilimin yolu.
Çok zor şartlarda yaşasam bile,
Sen, dünyanın en güzel hediyesi,
Sen, tadına doyamadığım bir duygu,
Sen, Allah’ın bir lütfu,
Sen, gözümün nurusun.
Yumuk yumuk ellerin,
Yüzündeki çizgilerin sebebi yoksa ben miyim?
Saçlarına akları ben düşürdüm bilmez miyim?
Bilmeden ben sana meğer neler etmişim?
Ne olur hakkını helal et anneciğim.
Dokuz ay karnında taşıdın, bir of bile demedin,
Sorunlarının sonu gelmez,
Çeşit çeşit derdin bitmez,
Kalp kırmaya inan değmez,
Unutma insanoğlu, bu dünya kimseye kalmaz.
Faniyiz her şeye gücümüz yetmez,
Aşk bazen bir kelebeğin kanadında,
Ömrü bir günlük.
Davetsiz bir misafir ansızın kapıyı çalan,
Bazen de bir ömür boyu yaşanan,
Her anı doyumsuz, her anı doyasıya,
Hiç bitmeyecekmiş gibi.
Saat sabahın beşi,
İşte yine uyku tutmadı beni.
Yine gözlerim dalmış,
Sanki bir noktaya kilitli.
Bardakta soğumuş yarım bardak çay,
Üstelik demli mi demli.
Ben seninle ne yapacağım söyle?
Ne sevmeye geliyorsun,
Ne de nefrete.
Ne konuşmaya geliyorsun,
Ne de küsmeye.
Bir anda gülen yüzün,
Bitmez hiç çileler, bitmez hiç dertler,
Yürekler yanar, gülmez hiç yüzler,
Bin türlü sorun, bin türlü keder,
Anayı yavrusundan ayırır bu gurbet eller.
Bacaların dumanı buram buram hasret tüter,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!