Dipsiz bir kuyu beynim,
Atılan her bir düşünce derinlerde bir ses,bir iz
Çıkarıp almak istesem degücüm yetmez
Umutsuzluk beynimi mühürler olmuş
Beynim kanıyor beynim yanıyor
Duman duman ızdırabım tütüyor.
Uzaklardan gelir bir atlı sesi
Ne söyler bilinmez soğuk nefesi
Alır götürür canı,tini
Şefkatli ol ne olur ey Allah'ın meleği
Tesbih tanelerini hızla geçer eller
Uçmadı gitti kuşlar kanat takıp özgürlüğe
Bir direniş abidesi;
Denizler üstünde martılar,kuru çölde kum tanesi
Amazonlarda ağaçların ıslak yaprakları
Elleri maşalı kenar mahalle kadınları
Misket yuvarlayan çocuklar.
Korkuyorum,
Ölümden öte sensizlikten
Rabbim günah yazma,acıma rahmet
Kabus olan gecelerimi feraha çeviren sensin
Acıma,sevdama rahmet...
Korkuyorum,
İlk gözyaşıdır sevgi;
Gözlerden damla damla dökülen.
Sarıldığında hissettiğin sıcaklığın adıdır,
Öpüşünde duyduğun utangaçlık duygusudur sevgi.
Sesini duymak için çırpındığında
Çırpınışlarındadır sevgi.
Saçında kurdelalarla gezen kızın büyüdü baba
Masum çocuk oyunlarının baş kahramanı kızın büyüdü
Akşamları yolunu gözleyen kızın
Gündüzleri yokluğunda ip atlayıp top oynayan
Mutluluğu çizdiği sekseğin en son karesinde arayan kızın
Büyüdü
Yalancı baharım ben,
Rüzgarım sert olur
Estiği yerlerde hoş bir seda bıraksa da
Dokunduğu yeri yıkar geçer.
Yalancı baharım ben,
Bu mevsim son mevsim olmayacak
Kapıldığın ateşin külleri hala kor halinde
Sönmeyecek,yanacak için için.
Bir sığınakta karşılaştığın iki masum çocuk...
Ne yöne baksan feryat figan
Gafil avlandın sen de
Nasıl anlatsam bilemiyorum
Kaybetmek için mi bu çaba,kazanmak için mi?
Bilemiyorum
Maharetli bir millet vesselam
Lakin mahrette haklılık gizli mi
Bilemiyorum
Mayhoş tatlar cezbetti bizi bilemedik
Yükümüz nereye kadar gider
Tepetaklak olur dışımız içimize i'lam eder
Tekmil verir:asker!
Bir asker,iki asker,üç asker...
Ve ben
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!