Nükleer savaşın ardından çatıdaki postan ...

Akın Akça
1865

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Nükleer savaşın ardından çatıdaki postane kuşu

aptal olmak için değil ama böyle şaşkın yola çıkan, bildiği sapakları doğru kullanabilirse gene akıllı olur
ve en güzeli bu olur.
Hewm ek olarak, budalalıklarla güzel şeyleri de sanki barıştırmış olmaz mı? -akın akça
*

Her şeye ve herkese
sevgi saçmakla başladığın bu dünyada,
çabaların ödüncünü hiç tanımadın sonra.
Artıların eksilerin değil gene.
Yaptığın yapmadığın
her bir şey senin,
malın mülkün değil tabi ama
hepsi de senin eserin.

Bir zarf var açmak istediğin;
hayat için küçük, para için menfi karşıtı.
Hayata karşı hayat için
yaşama yaşamının mücadele halindesin.
Gölge yılanı; *
ışık saçar karanlık iblisliklere;
ki onlar
alışıktır loşluklara çünkü.
İlk gölge ağının fırlatırsın
ki beklemezler kendileri gibi tepki vereceğini,
söyleyeceksin böyle
bu konuda son sözünü.
Sonra ışıkla vuracaksın,
kaçışacaklar!
dünyayı varedeceksin! !
Zekidirler ama fazla değil.
Akıl desen, aklı dışlamışlardır.
Ve duygusu olsa ne olur(du)
zekasını kötüye çalıştıranın,
düşünmeyenin başkasını...

Yanan mezarlık
barındırır şekilsiz kuzgunu.
Buzdaki karın
toprak altındaki çiçeği kollaması gibi.
Hiçbir şeyin olmadığı bir yerde
karartı ya da beyazlık gördüğü de olamaz
tavuk ya da horozun.
Bir basamak daha yukarı gittiğimizde,
karga çıkacak
kedi ya da köpek gözünün gördüğünde.
Karartılar değil artık gördüğün;
sadece, siyah ve beyaz görüyorsun.
Bi çeşit
evrim mi bu?
Ve çatıya ulaştığında,
işte orada esas bekleyen, BAYKUŞ.
O sanırım artık insan gibi görüyor.
Retina renkleri de algılıyor.
Değerini de barışın belki biliyor insan
ama her zaman
bildiğini uygulayamıyor.
Tıpkı Shakespeare'nin dediği:
'Düşünceler bizim,
olaylar bizim değiller.'

Zaman zaman bir varlık düşünürüm.
Olumsuzlarla olumlunun
mücadelesinden doğmamalı gibi dünya.
Bu mücadeleler
sürdürmüyor ki mutluluk istencimizi.
Bir basamak olmalı
yin ve yang bize sadece.
Merdiveni aştığımızda tünel de bitmiş olur
ama tabi çünkü güzel haliyle.
Ve ayrıca;
sakın kötü amaçlı basamaklardan olmasın bu
ya da canlı hayatı basamak da yapma,
bir insanı rencide etmesin
-zeki olmasa da yapma böyle
çünkü anlamasa da, kötüdür bu-
çünkü can taşır o,
hayvan, bitki, insan...

Carl Sandburg;
çayırları kürüyen, koruyan
postane kuşunu yalnız sananlar var
sürüklendiği yağmurla -çatı rüzgar gülünü...
Oysa ek bir kuvvet var
yandıkça yükselen ve tekrar su olarak düşen,
katılan bize
-ayrılamayan yeryüzü sevdiklerinden;
ŞAhDAMARI,
enerji...
Etraftaki birbirini öldüren cesetleri kokmaya başlamadan toplamalı
ve dönecek dev sineklerin işe başlaması için,
bir tepe haline topak etmeli
-bir dahakine gelişlerine dek sineklerin,
yoksa savaşanlar hayal kırıklığına uğrar...
Eskiden sinek ölülerine gelirdi sinekler;
savaştan sonra
mutantlaşan sinekler
insan ahlağının dışkısına saldırıyorlar.
Bu geçen süreçlerden mi nedir,
bu ahlaksızlıkları toprak da almıyor artık,
belki de o yüzden
bu sinekler geliyordur.

Aşık, haber gelir gene.
Boşvermek yok.
Bir uçup gelmeli havada tur atmalı.
Telgrafın dur dediği şey olamaz
birbirini anlayan insanlara.
Başkalarını öldürmen anlamına gelmez
kendi ülkeni gözetmen,
vur kaç demek değildir
bir başkasına,
sevmen kendini.

Devsineklerin eli kulağındadır.
Postane yol gözlüyor.
Hiç bir yere gitmedi;
kuş, postahanede bekliyor.

Cinsiyet özelliklerinin
aynı bugünkü gibi kaldığı;
kadın olsun erkek olsun,
insanların başkalarının çocuklarını
ve diğer insanları
kendi çocuklarıyla eş tutmadığı
ama azcık daha az sevdiği
bir dünya için...
Çünkü herkes bir olsa
ve şayet uzaylılar gibi telepatiyle
alınsa dünya kararları..
gün içinde orda burda her yerde,
trafik ışıklarında falan,
gerektiğinde durarak, anında;
biz olamazdık biz.
Hem bizi biz yapan farklar kalacak;
hem de barış olacak,
Gelecek...
Değerlerimizi değiştirmeden
yeni değerler oluşturmak,
terkedilmeyen
ve ki terk de etmemiş geçmişlerle
yeni geleceklere yelken açmak.

Bu anlamlarda, bir kuş değil o kuş;
eh kısa devre geçişkeni,
güzele duyulan özlem,
olayların dengede tutuluşu.
Belli olan bellidir,
güzel olan şeyler zaten güzel.
Önemli iletişim ama
özünde, Postane kuşu
bir duruş.

*
-John, aptal olma!
-Ne olayım peki? -Postacı

*shadonake: eski bir üretme.
'savaşın ardından' kastetmemin sebebi, şiirin
kendini geliştirirken 'devleşmiş mutantvari sineklerle'
bezenmiş olması, onların da işin içine girmesi. yoksa başka sebepten değil.

Akın Akça
Kayıt Tarihi : 25.8.2007 00:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Akın Akça