Derinlerdedir, karmaşa...
Anlamın meali, zarfında.
Sığlarda;
Yoktur tek bir temaşa...
Ama "saydamı" ara sen,
Ruhunda...
Hani biri, birileri,
Bir şeyler aklına düşer de
İki satır, iki kelâm, yazmadan
ya da
bir selam vermeden geçemezsin ya...
O beklentideyim...
Denizin, dehlizlerin
Sahil ve koyların,
Martıların evet martıların var senin…
Ve bakire boynun,
Asi …
"Sen" yerine; "Siz"
Neden Siz?
Bakınız anlatayım;
Siz içerisinde, gizemler saklıdır...
Zira
Siz; saygı ifadesidir, insani tüm değerlerin...
"ben şiir sevmem,
ilhamınız bol olsun"
temennisinde,
ateş döngüsü şiirin,
k-l-orlu suyunu içtim...
Gökyüzüne;
Mavisedim.
Maviliğinden ver bana, maviliğinden…
Güneşe;
Üşüdüm.
"seni seviyorum"
çok güzel iki kelimedir...
lâkin sizi,
sizden daha fazla,
düşünüp,
'sevenler'
Martıların sevgisi;
Simitlerin bitimine kadardı.
Peki ya;
Konuk olmalar…
Kurum kurum kurulmalar…
Başları havaya dikmeler…
Martı olsaydım keşke,
Keşkeleri martılara mal edip.
(Keşkeleri neden mal ediyorsun ki?)
Keşkelerinle denizin dalgalarına bak;
Kızabilirsin gerekirse...
Hatta kuzguncuklara, yakomozlara...
“Yokuş varsa bile yüreğinde,
Şiirlerde sana “dur” denilmeyecek…”
Yalnızlığın vardı,
Sırtında taşıdığın küfede, kamburundu anıların…
Dokunduğunda atkestanelerine,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!