bir ninem vardı,
adı Fatma...
annemin annesiydi aslında...
bir kent soyluyken
varmıştı...
koyuncu Sadık'a...
o da annemin babasıydı aslında....
1924 mübadelede
düşmüşlerdi yola...
Yalova-Laledere köyü
annemin de köyü idi aslında...
hikaye uzun...
biz gelelim sonuna..
ninem kalmıştı fakir aylığına...
zenginden de zengindi aslında....
arada bir
annemde kalınca
bize gelirdi oturmaya...
elinde sarı leblebi ve üzümle...
hediyenin en büyüğü buydu aslında....
bir gece,
sokağın loşluğunda
takılıp düşmüştü kaldırım taşına
yırtılmıştı müslüm çorapları
kanamıştı dizleri
birazda...
ninelerin en kutsalıydı aslında...
boyu ufacık tefecik olsa da
sarı leblebi ve üzümü...
sıkı sıkı tutmuştu avuçlarında...
kanının tuzluluğu karışmıştı aslında...
yıllar sonra
ne zaman baksam tadına
sarı leblebi ve üzüm
hep ağlatırdı beni sarsa sarsa....
Fikret Turhan-Yalova,
08.03.2014
Kayıt Tarihi : 8.3.2014 21:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!