Nîmet Şiiri - Salih Şanlı

Salih Şanlı
473

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Nîmet

Temiz aşkınla ağlarsam bu akşam yâr ne nîmettir
Bu aşk her gönle bir ihsân u şândır yâr ne devlettir

Uzaklar hep yakın olsun berâber eylesin Mevlâ
Mübârek sözlerinden ayrı kalmak yâr ne gurbettir

Çekildin bir vakit yalnızlığın koynunda fikrettin
Anıp Rahmân’ı kıldın çok duâlar yâr ne uzlettir

O sessiz yerde Cibrîl’den alıp Hak vahyi nûr doldun
O ân Nâmûs-ı Ekber oldu hemdem yâr ne halvettir

Görürdün kaplamış âfâkı Cebrâîl mehâbetle
Kanat açmış da sarmış ufku nûrlar yâr ne hey’ettir

Senin şânın için Rahmân buyurmuş urvet-il’vüskâ
Mükemmel en güzel üsvet demiş ol yâr ne üsvettir

O sağlam bağ ki Rahmân’dan gelen Hak söz azîm şândır
O hikmettir şifâ nûr ma’rifettir yâr ne urvettir

Delil isterse kullar son kitâbdır en büyük rehber
Azîz Kur’ân senin hak mu’cizendir yâr ne hüccettir

Yayılmıştır şuâlar Mekke’den dünyâya doğmanla
Alıp son vahyi Hak’tan müjde verdin yâr ne rahmettir

Gönüller aşk u sevdâ buldu dost yurdun Medînen’de
Işıldar sözlerinden cümle âlem yâr ne sohbettir

İmâm-ül’enbiyâ oldun arınmış Beyt-i Makdis’te
Mübârektir o isrâ muhteşemdir yâr ne haşmettir

Selâm ey Arş’a seyrân eyleyen mahbûb Rasûlullah
Burak üstünde Cebrâîl’le mi’râc yâr ne izzettir

Melekler secde eyler aşkla Rahmân’ın huzûrunda
Tehiyyatlar sunarsın Hakk’a ol dem yâr ne haşyettir

Göğün üstünde şimşeklerce parlar sancağın dâim
Hükümdârlar senin hâdimlerindir yâr ne heybettir

Ne âyetler edip rü’yet büyük ihsân ü şan buldun
O eşsiz aşk u şevk mes’ûd temâşâ yâr ne rü’yettir

Lûtuf gördün gezip seyreyledin tâ Sidre’den Arş’a
Bütün gökler melekler kıldı ta’zim yâr ne hürmettir

Mücevherler saçar göklerde yükdeldikçe pâk şânın
O Mi’râc tâc-ı yâkûtun süsündür yâr ne zînettir

Ebed mülkünde cennetlerde seyrân eyledin şevkle
O emsalsiz güzellikler sevinçler yâr ne selvettir

İnanmışlar için Mevlâ hazır etmiş mükâfâtı
Nehirler meyveler sonsuz şükürler yâr ne cennettir

O ırmaklar mübârek Sidre’den neş’et eder pür-nûr
Coşup kaynar pınarlar selsebildir yâr ne neş’ettir

Yeşillikler öten kuşlar lâtîf sözler nezih tatlar
Kesilmez sermedî zevk hâli her ân yâr ne hâlettir

O âşıklar senin sâyende ermiştir ferah yurda
Bu aşk Hak’tan nasîb “kâlûbelâ”dan yâr ne kısmettir

Kurulmuşlar da tahtlar üzre mü’minler kelâm eyler
O emsalsiz güzel sohbet ne zevktir yâr ne lezzettir

Senin sâdık vefâkâr âl ü ashâbın o can dostlar
Gönülden bağlı âşıklar o ümmet yâr ne ümmettir

Yürekler oynamışken hep yerinden yılmamışlar hîç
Senin uğrunda çarpışmış o erler yâr ne savlettir

Gönüller bir olup tûfanca yıkmış zulmü tuğyânı
Dayanmaz şirk küfür aslâ ne güçtür yâr ne satvettir

Lâtif şefkatli bir dosttur inanmışlar için ordun
İnen bir yıldırımdır küfre gökten yâr ne şiddettir

Mukaddes Hakkı yükseltmek için uğraştılar dâim
Ne yüksek gâyedir Mevlâ’ya hizmet yâr ne himmettir

Hakîkat var samîmiyyet fazîlet sıdk u ihlas var
O candan dostların kalbinde parlar yâr ne niyyettir

Senin şânın yürür her yerde âlemlerde ey mahbûb
Fetih ihsan eder Mevlâ katından yâr ne nusrettir

Getirdin mâverâdan müjdeler sâdık haberler yar
Çağırdın halkı ol Rahmân’a her dem yâr ne da’vettir

Vücûdun sırf muhabbet feyz ü nûrdur aşk-ı Rahmân’la
O Kuddûs Rabbe âit sâde kalbin yâr ne safvettir

Selâm ey seyyid-ül’kevneyn yolun Rahmân’a kulluktur
Ki bende’ndir senin sultan u şâhlar yâr ne hizmettir

Gönüller aşkı senden öğrenir canlarsa cânânı
Senin çağrınla coşmuş hep yürekler yâr ne rağbettir

Gecen gözyaşlarından kalmamış mahrum gümüş mehtâb
Duâlar eylemen ümmet içindir yâr ne kâmettir

O alnından dökülmüş gül terindir gündüzün nûru
Yolun yorgunluğun Mevlâ içindir yâr ne gayrettir

İpek tenlim, lâtîf sözlüm, sevinç yüzlüm, güzel gözlüm
Siyah zülfün hilâl ağzın ışıldar yâr ne sûrettir

Yolun dosdoğru anlattıkların haktır mübârek kul
Güzelsin sâdık-ul va’d-ül emînsin yâr ne sîrettir

Hayâ eyler gözün gönlün dönüp bakmaz şu dünyâya
Uzaksın mâsivâdan tertemizsin yâr ne iffettir

Edeb ahlak tevâzû’ en güzel huylar senindir hep
Cömerdlik fıtratından çağlamıştır yâr ne haslettir

Şükür kılmaz da mağrûrluk eder Mevlâ’ya nankörler
Uyanmazlar güzel çağrınla heyhât yâr ne hayrettir

Kışın ardınca topraktan nebatlar fışkırır aşkla
Hayat başlar ölümden sonra tekrar yâr ne ibrettir

Gelir hiç şübhesiz va’dettiğin son gün çöker birden
Erir gökler tutuşmuş yer o kudret yâr ne kudrettir

İnanmışlar hüzün görmez inanmazlarsa pişmandır
O gün her şey bütün güç Rabbin’indir yâr ne kuvvettir

Şu son ümmet için sen pek raûfsun ey Azîz Elçi
Ki şefkat merhamet sultânısın sen yâr ne re’fettir

Duâ kıl sen şefâat eyle affolsun bütün ümmet
“Raûf” der müjdeler ol Hak “Rahîm” der yâr ne âyettir

Seher vaktinde zâr eyler gülistânlarda bülbüller
Bu âdet böyle gelmiş tâ ezelden yâr ne âdettir

Kanatlansın senin ardınca yol alsın gönül Hakk’a
Muhabbettir yolun hâlis vefâdır yâr ne sünnettir

Gecem sevginle aydınlık içim yâdınla pâk olsun
Gözüm yaşlarla dost olsun o dostluk yâr ne ülfettir

Batarken gün ufuktan lâ’l ü yâkûttur bütün gökler
Gözümden inci mercân aksa hoştur yâr ne servettir

Nazar kıl gönle aksın feyz ü nûrun gözyaşım coşsun
Temiz aşkınla ağlarsam bu akşam yâr ne nîmettir

Salih Şanlı
Kayıt Tarihi : 25.4.2017 15:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Salih Şanlı