Babaannem derdi ki:
"Mutluluk mu diyorsun?
Sabah kahvaltıda çay kaşıklarının sesi karışmalı...
Kavrulmuş soğan kokusu evden buram buram dışarıya taşmalı...
Çaydanlık zamanlı zamansız fokurdamaya alışmalı...
Ocak da eyve de kirlenmekten pek bir memnun olmalı...
Nevresimlerin, eşyaların, tabak çanağın
kullanılmaktan solmalı...
Çoluk, çocuk kah didişmeli,
kah kahkaha atmalı...
Eş, dost, yaren kimi zaman ansızın kapını çalmalı,
kimi zaman yatıya kalmalı...
Bereketi ile gelen misafir evin bedini almalı...
Sıkıldın mı? Bunaldın mı?
Bir telefon kadar uzağındaki canın sesi içine dolmalı...
Mahalle kedileri balkonundan arada bir nasibini almalı...
Sofra kırıntıların pencerenin misafirlerini doyurmalı...
Komşu çocukları için cebinde her an birkaç şeker bulunmalı...
Çiçeklerin sadece suyla değil tebessümümle sulanmalı...
Aklına gelen her isim, her anı,
yüzündeki çizgileri gıdıklamalı...
Alnının teri, belinin ağrısı, elinin nasırı
sevdiklerin için olmalı...
İnsan gece, gündüz yürek dolusu sevgiler kusmalı...
Her şeyden önemlisi
başını koyduğun omuz, her an seni bekliyor olmalı....
Kapıya bakmak zor kızım...
Hengamelerinden yakınanlar
günü geldiğinde
bir tıkırtı sesinin bile
avuntuya nimet sayılacağını anlamalı..."
Kayıt Tarihi : 2.11.2014 01:20:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Meral Demir](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/11/02/nimet-25.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!