...ey taç-taht istemeyen gönül!
yürekte ki gamı sildin mi?
canan olarak sinede açtığın gediği...
er kişi olup kapattın mı?
...ey deli gönül!
EY DOST! Nedir çektiğin çile?
Kahredersin beyhude yere.
Yaratandan dile, bir nebze şifa,
Tek merhem odur, senin sancılı bedenine...
Tövbeye gel ki şifa bulasın,
belki de son kez baharı yaşıyorum.
bu eşsiz manzarayı gözlerime nigarlıyorum.
doğa, dua ya çıkmış mevlaya...
el açmış gökyüzünde ki maviliğe.
rüzgar bulutu sürüklüyor, bir oraya bir buraya.
lodos mu, poyraz mı? hangisi gelecek beriye...
öyle bir geçer ki zaman,
farkına varabilen
ulu bilgeler bile der 'aman! '
bir bakarsın doğarken ağlamışsın...
bir de bakarsın ki hep geçip gidiyor zaman.
bir yudum nefes gibi
merhaba demek için mecal gerek.
mecal içinde canda canan gerek.
arayıp sormayan dosta ne gerek?
söyle kadim dost, dostluk ne demek?
gönül hasretiyle düştümü yola,
Sevdalı gönüller/ aşkı görünce,
Sevgiliye koşar/ yürek evince.
Ağını sevdalar/ candan örünce,
Kara sevda olur/ böyle sevince...
Aylar yıllar akar/ daim keyfince.
Bütün çiçekler, hayat bulurken toprakta.
Nilüfer çiçeği doğdu, durgun suda.
Gölün dibine doğru, kök saldı çaresizce.
Ulaşamadı dibe, kaldı araf'ta biçare...
Tek başına, durgun suda, güzel ece...
Saldı kokusunu gölün üstüne, sevgiyle.
köyüme gelince bahar,
dağ taş sulara, ala yeşile gark olur.
alabildiğince göz, açık yeşile bürünür.
kayalar arasından sular şırıl şırıl fışkırır.
dereler dolar taşar,
gürül gürül, derya ya koşar...
Her sabah sevginin sesiyle uyanmak,
Büyük bir mutluluktur elbet.
Araya girince yıllar...
bu tür güzellikler unutulur.
bir merhabanın nasılsının
ederini, dost olmayan bilmez.
uykudayken bile sevda ataşının
harını, sevmeyen bilmez.
yürekteki masumiyetin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!