bu kente yağmur yağar
ben ağlarım
onu gördüm karşı kaldırımda
biriyle konuşuyordu gördüm
Duyarım
Düşer ovaya bir kırlangıç sesi
Dağlarda menekşeler yaseminler
Buram buram papatya kokar kırlar
Yaylalarda köylüler
Masal çeşmelerden su içer
Esîr-i bâdeleriz, sakınma meyi bizden;
Bugün dertliyiz sâki, gel dinle neyi bizden.
Aşk u sevdâ elinden bin pareye bölündük;
Ol Kerem’in, Mecnûn’un durumu iyi bizden.
bir türlü uyumaz uykuları
yatak, yorgan mahzûn bekler
dışarda bir deli fırtına
karanlığın gözleri ağlatan
eski bir şiir üşür takvimde
Ve karanlık doğruluyor, hırçın bir çalar saat gibi
uyandırıyor düşlerimi. Meçhullerde yırtık bir gemi
nefesi… Öksüz şiirler hazin bir sonbaharın izinde..
Ne zaman kendime geldiysem sersem geceler hep
yolumu kesti. Sabahları bekledim anne. Sabahlar
ki eski bir şarkı gibi güzeldirler. Onlar ne kadar
Geçtin yanımdan, ay geçti, bulut geçti
Bir eski şarkı, bir eski umut geçti
Söylüyordu ezgisini doğan günle
Yaralı bir bülbül ateşler içinde
Yüzün rüzgâra dönüktü, gözlerin güneşe
Geçtin yanımdan, yıldızlar geçti
Ey gökkuşağı
Çıkarsın
Yağmur sonrası
Renk renk
Kırmızı, turuncu, sarı
Yeşil, mavi, mor
Gözyaşlarımla yazsam bu şiiri
Alıp götürse beni çocukluğuma
Yağmur yağsa gökyüzünden
Yitip gitsem gökkuşağında
Sarılsam güzel babama
Öğretmenimi görebilsem
Kırık bir kalem ve kırmızı şarap,
Gözlerinde yalnızlığı siyahın...
Nasıl unutulur o mavi serap?
Bahtiyardık kıyısında günahın.
Yüzün ışıldarken gecelerime
Bu kasvetli şehre gece çökünce
Derin uykulara dalıp gidersin.
Karanfiller gibi boyun bükünce
Beni sevdalara salıp gidersin.
Sihir mi, efsûn mu, nedir bu şeyler?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!