Nihat Gülle Şiirleri - Şair Nihat Gülle

ASLEN ELAZIĞ HARPUTLUYUM.İLK ORTA OKUL VE LİSEYİ ELAZIĞDA BİTİRDİKTEN SONRA HAVA TEKNİK OKULLAR KOMUTANLIĞINDAN 1977 YILINDA MEZUN OLARAK MU.MRK.İŞL.ASTB.OLARAK HAYATA ATILDIM.DİYARBAKIRDA 4 YIL ŞARK HİZMETİNDEN SONRA 10 YIL BANDIRMADA 6.ÜSTE DAHA SONRA AHLATLIBEL/ANKARA HV.RD.MVZ.K.LIĞINDA GÖREV YAPTIM.SON OLARAK İZMİR ÇİĞİLİYE 3 AY SONRA GAZİEMİR HV.TEK.OK.K.LIĞINA ATANDIM AYNI YIL KENDİ İSTEĞİM ÜZERİNE HV.EĞİTİM KOM.LIĞI GÜZELYALIYA TAİN OLDUM 5 YILDA İZMİR GARNİZONUNDA ÇALIŞTIKTAN SONRA 28.02.2004 TARİHİNDE AİLEMİN İSTEĞİ ÜZERİNE EMEKLİ OL ...

Nihat Gülle

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya:
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

Devamını Oku
Nihat Gülle

CİHAN ARA CİHAN İÇİNDEDİR DERYAYI BİLMEZLER

Cihân-ârâ cihân îçindedir ârâyı bilmezler
O mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler

Harâbât ehline dûzah azâbın anma iyi zâhid

Devamını Oku
Nihat Gülle

Üç balık güzel ve şirin bir beldede ki küçük bir gölde tatlı tatlı oynaşıyor şakalaşıyordu.Birden uzaktan bir balıkçı teknesinin motor sesi duyuldu Birinci balık arkadaşlarıyla kısa bir vedalaşmadan sonra hemen gölün derinliklerine dalarak tehlike bölgesinden hızla uzaklaştı.İkinci balık ise benim daderim bir insanın midesine gıda olmaksa eninde sonunda mukadder olan son gelip çatacaktır beni yaratan belki de beni korur ve kurtulurum kaderden kaçılır mı hiç? diyerek göl sularının serinliğinin tadını çıkarmaya ve gününü gün etmeye devam etti Tedbir de neymiş dedi içinden o dilerse benim yerime tedbir de alır taktiri de değiştirir diye düşünüyor tatlı tatlı oynaşmaya devam ediyordu.Derken beklenen oldu ve balıkçının sert ağlarına takıldı ve kızgın bir mangalda köz kebap ya da tavada kızartma
olacakken birden kendini son bir çırpınışla gölün sularına atarak balıkçının ağından kurtuldu.Üçüncü balık ise balıkçının motor sesini duyar duymaz hiç kıpırdamadan ve istifini bozmadan gölün serin sularında yüzmeye devam etti ve usta balıkçının ağlarına takılarak balıkçıya yem oldu

BU BALIKLARDAN HANGİSİ SİZCE DOĞRUYU YAPMIŞTIR SEVGİLİ DOSTLARIM.DÜŞÜNÜN VE SİZCE HANGİ BALIK DOĞRU HAREKET ETMİŞTİR.KADER DEĞİŞİRMİ DEĞİŞMEZMİ.
(

Devamını Oku
Nihat Gülle

Ağlama ah kardelenim gözyaşların kalp yaramı kanatır
Kirpiklerinden akan seller seccademi ıslatır
Gül yüzüne gül kokulu gülücükler yaraşır
Seni görmek için, yer gök melekleri birbiriyle yarışır

Ağlama kardelenim, sabah güneşi bakışlarında ışır

Devamını Oku
Nihat Gülle

Sakın Terk-i Edebden kuy u Mahbubu Hüda dır bu
Makam ı Mustafa dır nazargah ı Hüda dır bu

Osmanlı Divan şairlerimizden Nâbî 17. asırda yaşamıştır. Aslen Urfalıdır. Peygamberler şehri Urfa’nın manevi ikliminde iyi bir eğitim alan Nâbî, çocukluk ve ilk gençlik yıllarından sonra İstanbul’a göçmüştür. Tasavvuf terbiyesi de görmüş olan Peygamber âşığı Nâbî, padişah IV. Mehmed döneminde Hacca gitmek üzere bir kısım devlet erkanıyla birlikte yola çıkar. Kafile Medine-i Münevvereye yaklaşmıştır. Vakit gecedir. Rasulüllah (s.a.v) Efendimiz’e bir an önce ulaşma özlemiyle Nâbî’nin gözüne uyku girmemiştir. Fakat kafiledeki bir devlet adamı, hem de ayaklarını kıbleye doğru uzatmış, uyumaktadır. Hz.Peygamber (s.a.v) ’in beldesinde, edebe aykırı böyle bir gaflet hâlini bir türlü hazmedemeyen ve çok üzülen Nâbî, içinden gelen bir ilhamla aşağıdaki kasideyi söyler:

Sakın terk-i edebden kûy-ı Mahbûb-i Hudâ’dır bu

Devamını Oku
Nihat Gülle

Kur'an da bile geçer, yedi uyurlarız biz
Ashab-ı Kehf adımız Afşin'de mağaramız
Efsane,masal değil hakikat maceramız
Rahman' ın kal'asına sığınmıştık hepimiz

Zulmetten nu'ra,küfrü karadan nur-u ak'a

Devamını Oku
Nihat Gülle

Bu pınar nasıl pınar
Akıp ta bitesi yok
Kırma adem kalbini
Onaran ustası yok

Kurumuş aşk pınarı

Devamını Oku
Nihat Gülle

Ne yücedir baş eğmeyen dağları
Bağ-ı ireme benzer buzluk bağları
Güzellerin iki örgü sırma saçları
Sevda ile sulanmış toprağı taşı

Gakkoşlar halay çeker düğünlerinde

Devamını Oku
Nihat Gülle

Her zerrem bir Davut olmuş
Yarama kan hicran dolmuş
Gül benzim sararıp solmuş
Ah ne yaman derdim var

Genç ömrüm hazana dönmüş

Devamını Oku
Nihat Gülle

İdrak-i maali bu küçük akla gerekmez
Zira bu terazi bu kadar sikleti çekmez
Ziya PAŞA

İdrak-i maali:Kelime anlamı yüksek fikirleri,derin hikmetleri kavramaktır.
Akıl mecaz aleminde olup bitenleri kavramak ve beden ülkesini yönetmekle görevli bir melekedir.

Devamını Oku