Neyin bayramını kutladık?

Mehmet Halil
1192

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Neyin bayramını kutladık?

Bayramlar herkes için farklı anlamlar ifade edebilir… Ben bu bayram vesilesiyle yaşlı annemin ziyaretine gittim. Benim için bayram nedir diye düşündüğümde en anlamlı olan şey, en zor şartlarda bile, bazı öncelikleri çok iyi hesap ederek değerlendirmek… Annem 91 yaşında, çoğu günleri yarı uykulu geçtiği halde, bizim gelişimizi görünce herkesi şaşırttı.

- Nasılsın anne, nasılsın abla, teyze diye soranlara,
- Nasıl olayım daha… ‘’merdivenim kırk basamak, kırkına dayadım dayak, oğlum gelinim gelmiş, koşarım yalın ayak…’’ diye cevap verince, bu hiç beklenmeyen cevaba biz ve yanımızdakiler şaşırdı, tabi mutlu olduk… Demek ki ziyaretimiz manevi olarak bir güç kattı anneme… Gitmemiş olsaydık. Morali çökecek, bu kadar güçlü olmayacaktı… En besleyici gıdaları verdiğimiz halde, bu kadar güçlü olmuyordu…

Tam tersi ise anneler için en büyük yıkım. Hele hele savaşlarda ve kavgalarda çocuklarını sonsuza kadar kaybedenler için ne büyük yıkım…
Dönüşümüz biraz gecikti. Sebebi ise asker sevkıyatı nedeniyle otobüslerin dolu olması, yer bulunamaması… Yolculuk boyunca yedi vilayet ve bir çok ilçeden geçtik ve her birinin otogarına uğradık… Her uğradığımız otogarda, asker sevkıyatı vardı. Asker sevkıyatı özellikle büyük bir gürültü ile duyurulmaya çalışılıyordu. Özel törenler yapılıyor... Eskiden, yani biz askere giderken, böyle bir şey yoktu. Şimdi neden var? Daha otogarlara yaklaşırken sesler duyulmaya başlıyor. ‘’En büyük asker bizim asker! ’’ Eskiden böyle bir şey yokken, şimdi neden var? Düşünebildiğim tek şey, o zaman ölüm korkusu yoktu. Çünkü çatışma diye bir şey yoktu. Ömürden kaybedilen iki yılın kaygısından başka bir kaygı yoktu. Askere giden askerlik şubesinden sülüsünü alır, sessizce kaybolurdu. Ancak sevgilileri bir de anne baba ve kardeşleri bilirdi. Şimdi ölüm korkusu var. Açıkça olmasa bile askere gidenler kendi aralarında kim sağ dönecek, kim geri dönmeyecek? Onu düşünüyorlar. Bu korku sarsıyor gençleri, aileleri… Bu çığlığı savaş çığlığı olduğu kadar barış çığlığı olarak da anlamak gerek.
Suç ilermiş gibi, kahramanlığa leke sürülecek gibi… korkuyu sessizce içlerinde gizliyorlar.
Bastırmak için de, törenlerle güç gösterileri yapılıyor… Her otogarda o kalabalığa dikkatle baktım… Askere gidenler o kalabalıkta seçiliyordu… Askere gidenlerin sesi kısık, gönderenler ise yırtınıyordu…

Anneleri etkileyen moral ve moralsizlik aynen askere giden gençler için de önemli. İşte onlara verilmek istenen moral ‘’En büyük asker bizim asker! ’’ sloganında somutlanıyor.
Peki büyüklük ne ile ölçülür? Ölmek veya öldürmek büyüklük için ölçü olabilir mi? Ölenle öldüren arasındaki bu fark nasıl ölçülür de biri büyük olabilir?
Gencecik insanların, hayatlarının en verimli çağlarında, kimi ve ne için öldüreceklerini bilmeden, böyle bir büyüklük kompleksiyle kandırılıp sonunda yüreklere düşen korlarla aile ocaklarının yasa boğulması yerine, bu savaşın durdurulması daha iyi olmaz mı? Savaş tarihini okuduğumuzda görüyoruz ki, savaşlardan, silah tüccarları dışında savaşan taraflar hep zararlı çıkmıştır. Savaşan her iki taraf da kaybetmişlerdir. Yok eğer ‘’Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır! ’’ denilecekse, o topraklarda ölenler o vatanı hak etmediler mi? Etmedilerse daha ne kadar insan ölmesi gerekir, cevap verecek biri var mı?
Düşündükçe üzülüyorum. İnsanın kendini aldatmasından daha acınası bir durum olabilir mi? Ne zamana kadar kendimizi aldatmaya devam edeceğiz?
Gözlerini kar ve para bürümüş olan çıkar çevrelerini bir tarafa bırakalım. Savaştan hiç çıkarı olmayanlar, neden hayatları pahasına savaşı savunurlar?
Yazı ve tura gibi, bayramların diğer yüzü de mutlaka acılı olmak zorunda mı?
Bu kavgalara son verilse de, gerçekten bayram diyebileceğimiz bir bayram yaşasak olmaz mı? Yoksa bu bayramlar yalnızca silah tüccarlarının ve silah ticaretinden alınan komisyonlarla göbek bağlayanların bayramı mı olacak?
Kurtla kuzu aynı bayramı beraber kutlayabilir mi?
10.09.2011 Mehmet Halil

Mehmet Halil
Kayıt Tarihi : 28.10.2011 00:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Halil