Neyi paylaşamıyolar Şiiri - Mehmet Halil

Mehmet Halil
1192

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Neyi paylaşamıyolar

Yeni seçimlerden çıktık. Tekrar erken seçim diyorlar, bir türlü hükümet kurmak istemiyorlar. Neden?
Belediye meclislerinde her partiden meclis üyesi var. İşler de iyi kötü yürüyor. Peki, neden devletin tepesinde bir araya gelemiyorlar. Neden hükümet kurmaya gelince işler bu kadar zorlaşıyor?
Yerel yönetimlerin yetkileri yok derecesine indirildi. En önemli işler merkezden yönlendiriliyor. Çünkü yerellerde demokrasi, yani halk denetimini kurmak daha kolay, halkın sözü bir ölçüde dikkate alınmak zorunda, kaçış bundan… Merkezi yönetimler, rantı yerellere kaptırmak istemiyor.
Mücadele, 4 parti arasında gibi görülse de gerçekte ezenlerle ezilenler, sömürenlerle sömürülenler arasında… Sömürenler daha fazla kar, daha ucuz işgücü, daha fazla yağma için toplumu zaptu-rap altına almak istiyorlar. Bütün baskıların, silaha, polise, askere yatırımın sebebi bu…
Elli yaşın üstündekiler bilirler. 1980 öncesi, bu güne göre mukayese edilirse, eğitim parasızdı, sağlık parasızdı, işçiler her yıl toplu sözleşme masasına oturur, en kötü sendika bile enflasyonun altına düşmeyecek zamlar alırdı. İş garantisi bu günle mukayese edilirse var sayılırdı. İşçi normal şartlar altında ilk girdiği iş yerinden emekli olup çalıştığı her yıl için asgari bir maaş tutarında tazminat alabiliyordu… Kısacası sosyal hakları da eklenince aç kalmayacak bir yaşama sahipti… Bu demek değil ki sömürü oranında düşme oluyor… Hayır, her yıl yine en zengin %20 ile en fakir %20 arasındaki mesafe istikrarlı (Sermeye sahipleri için istikrarlı) biçimde açılıyordu.
Darbeden önce ekonomik ve sosyal haklardan yapılmak istenen kısıtlamalara (24 Ocak kararlarının uygulanmak istenmesine karşı) karşı yüzbinler sokağa dökülünce, kitlesel grevler başlayınca, zora başvurdular…
12 Eylül 1980 darbesi ile, meclis feshedildi, Partiler, sendikalar, demokratik kitle örgütleri kapatıldı ve yüzbinlerce demokrasi gönüllüsü tutuklanıp işkencelere tabi tutuldu. Yani demokrasi rafa kaldırıldı. Niye? Emekçileri daha fazla sömürebilmek için… Kısaca sorun sömürenler ve sömürülenler arasında.
Bu gün partilere baktığımızda, 12 Eylül yasalarıyla vücut bulan ve din ile beslenen AKP, Milliyetçilikle beslenen ve her daim işçi grevlerine saldırılarıyla ünlü ve dolayısıyla egemen güçlerin vurucu gücü olarak beslenen MHP ve tabanı emekçi olan, ezilen sömürülen horlanan insanlardan oluşan tavanı sermaye sınıfının denetiminde, ulusalcı yapısıyla sermeyenin yedek gücü olarak, ezenle ezilen arasında kaypak bir zeminde ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir küçük burjuva partisi CHP… Sermayenin her türlü pisliği ile de tanışık.
Geriye, 12 Eylül darbesinden 35 yıl sonra, bireysel tavırlarla, ‘’ben bilirim, benden sorulur’’ tavırlarıyla bir yere varamayacağını anlayan, küçük sol grupların ve ezilen halkların birleşimiyle hayat bulan HDP var…
HDP, ezilenlerin bir araya gelip oluşturdukları bir parti olarak demokrasiyi savunuyor. Savunmak zorunda… Çünkü demokrasi ezen için değil… Ezilen için gerekli… Ezenler demokrasiyi yok etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. HDP ise kendi ve temsil ettiği tabanı için demokrasiyi savunmak zorunda.
Üç partinin rahatsızlığı ve saldırısı bu nedenle sürekli HDP’ye… HDP mevcut sömürü çarkına çomak olarak girmiştir adeta meclise… Evet ezilenler ve sömürülenler için bir umut, bir kazanım olmuştur, ama, ezilenlerin ve sömürülenlerin çoğu, eski alışkanlıkları ve bağlılıkları nedeniyle midelerine kelepçe vuran burjuva partilerinden vaz geçemiyorlar. Çıkarlarının farkında değiller… Bunun farkında oldukları zaman Sömürenler hiçbir zaman bu kadar yüksek sesle topluma müdahale edemeyeceklerdir.
Ellerinde bulunan güç ve imkanlarla toplumu kendi tabanı olarak görenler yanılıyorlar. İşte gördük Evren Anayasası referandumda %92 gibi yüksek oranla’’ EVET’’ alınca heyecandan gidecekti. Çok sevildiğini sanıyordu. ‘’Bu gün gene olsa aynısını yaparım, asarım’’ diyordu. Mezara yalnız gitti. Tahsin Şahinkaya, dünyanın sekizinci zengini oldu, ama, hiç şüphesiz, merasim mangası dışında yanında kimseyi bulamaz. Şimdikilerin akıbeti de farklı olmayacak… Merasim konvoyunda gemicikleri dışında kimseyi bulamazlar.
Görüldüğü gibi, paylaşılamayan iktidar... Egemenler, hırsızlıklara, yağmalara, talanlara, cinayetlere, tecavüzlere karşı çıkan bir partiyi o mecliste istemiyorlar. Diğer üç parti de sömürücü sınıfın partileri… AKP+MHP dini konuda anlaşıyorlar, milliyetçilikte anlaşıyorlar… CHP + MHP ulusalcılıkta, milliyetçilikte anlaşıyorlar. Her üçü de ‘’Tek dil, tek din, tek bayrak’’ diyorlar… Aynı görüşte birleşiyorlar… Bunu da demokrasi diye yutturmaya çalışıyorlar…
Üçünün demokrasi diye ciddi bir sorunu yok. HDP bu egemen güçlerin partisi karşısında, istenmeyen tek partidir. Çünkü demokrasiyi savunmak zorunda olan tek partidir. Dolayısıyla istenmeyen tek partidir.
Yeni bir seçim olursa partiler arasında belki 2-3 puan değişiklik olacaktır. Fazla bir şey değişmez gibi görünüyor, ama, erken seçim için karar alındığında bu üç parti de HDP’ye karşı cephe kurup, sermaye cephesinin güçlenmesi için, HDP’yi, yani demokrasi cephesini zayıflatmak için ortak çalışacaklardır.
Bunun farkında olan emekçiler yer yer kendi ekonomik ve sosyal kazanımlarının yanında HDP’ye de omuz vererek mücadelelerini sürdürmektedir. İçerde saman altından, dışarda ise açıktan süren yangın emekçilere ezilenlere aman vermiyor. Ama bu ölüm kalım mücadelesi… Sömürünün sonu yok. Ya Afrika durumuna düşeceğiz. Ya da mücadele edip dünyanın bütün açlarına da umut olacağız…
Mehmet Halil

Mehmet Halil
Kayıt Tarihi : 10.7.2015 17:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Halil