Ulu Rabbim! Şu küffar silahını almış gelmiş Çanakkale’ye,
Düşmanın ayağını bastıramam kutsal toprağım Kabe’ye.,
Yüce Yaratan fırsat verme onlara, İslam şahlansın yüceye,
Bak 1915 yılları on sekiz Mart acısı ile Çanakkale’ye.
Şanım,kanım canım peygamberimin de adı yazılı bayrağa,
Hele bakın çıplak geldik şu dünyada doğduk
Yaşamanın sırrına ağlayarak soyunduk
Söyledik, güldük, ağladık,emzikle avunduk
Gördüğümüzü tanımakta da çektik zorluk
Sevildik,oyunlara oyuncak oyun olduk.
Güldük, söyledik,bu yola başımızı koyduk
GÜZEL ERZURUM
Yurdumun üzerine tahtın kurmuşsun
palandöken dağlarınla üne kavuşmuşsun
Aras,Çoruh,Karasu senin coşkun suyun
Her bakan göz görmez sendeki bu güzelliğin.
Erzurum’un şu dağları görünse,
Dağlarını mormenekşe bürüse,
Soğuk suyun avuçlayıp içilse,
Gönlümde ki şu sevdası bir bitse,
Yüce tepelerden bulut yürüse,
Ey yar kaç gün oldu senin sesini duymayalı
Solmuş çiçeklerin gelmiş hazanın son ayları
Ah artık ne desen de bugün yok yararı
Gönül ufalanmış dökülmüş yaprakları
Bir saadet kapısını ararda dökülür göz yaşları
Dünyanın en güzel sesini duysa da şu kulakları
Ah Şu Laleler
Şu laleler,ah şu laleler,
Boynun eğmiş ne söylerler,
Açılır asli saadetler,
Koklandıkça silinir kirler,
ALLAHUEKBER-SOĞANLI DAĞLARI
Dünya saldırır kutsal İslam yurduna,
Rabbim güç kuvvet ver imanlı kuluna,
Verme yara, zafer nasip et orduna,
Allahuekber,Soğanlı dağlarında.
Yıl bin dokuz yüz on dört kış, ocak başları
Dünyada başlamış devlerin savaşları
Çarın saldırdığı, Osmanlı toprakları,
Sarılmış Sarıkamış, işgal amaçları,
Ey şanlı asker üç kıt’a da at koşturdun,
Allahuekber dağlarında miralay asker,
Kuşanmışlar silahlarını nöbetin bekler,
Gökler, yerler bir olmuş da bizi gözetler,
Üzerlerimize koymuş ayazını beklerler.
Uzanmış yatıyor Mehmet’im karlar içinde,
Toprağı, havası adı şirin, hoş gelir.
Gördüğümde dünya bana vız gelir.
Gözlerim döner,yüreğim ateşlenir
Benim şu köyde bir sevdiğim var
Kötü sözler tatlı gelir söylenir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!