evimin önü yokuş
sokağımı kar tutmuş
al da uç gözlerimi
kanatları gümüş kuş
al da uç
bindokuzyüzaltmış doğumlular
yıldız kanatlı birer kuştular
doğru uçtular yanlış uçtular
bıkmadan usanmadan uçtular
bindokuzyüzaltmış doğumlular
yıldız kanatlı birer kuştular
bir bahar daha dönüp gidecek kapıdan
bir bahar daha sensiz yaşanacak
demek
bir bahar daha
insanlar asılacak şafakta
ağzımda mavi bir ıslık
omuz başımda yıldızlar
sırtımda kurşun yanıkları
gültepe sokaklarını adımlıyorum
derelerden caddeye uzanan
yoksul işçi sokaklarını
sen ki anasın
toprağa benzer yüreğin
bereketli doğurgan
yemyeşil bir toprağa
ana
al yanaklı bal dudaklı
avucumdan düşüyor iki çizgi
biri ak kara biri
ak sizin olsun
bahar açan dağlara düşer yolu
kara bende kalsın
yaftalı ölümle biter sonu
rüzgâr etekli geçin çocuklar gözlerimden
geçin kısa pantolon boy boy oyun oyun
şakacıktan oyuncuktan olsun razıyım dünden
ba-ba deyin çığlık çığlığa önümde durun
pamuk ellerinizle boynuma tırmanın dizlerimden
senin neden neden istediğini bilmezdim
çamaşır makinası der koyardın postanı
tersyüz eder ceplerini gösterirdi babam
bir el ıslatır çitiler bir el iplere dizer
rüzgâr savurur güneş kurutur sanırdım
SAYGILAR NEVZAT BEY
Bir insan ölüme yaklaşmanın nedemek olduğunu bu kadar mı güzel anlatır. Önünde saygıyla eğiliyorum
O
- nevzat çelik’e
Dev gibi bir adam
Zayıfca bir vücudun içinde
Yüreği azarlarla kırılmış
Ama hiç yılmamış
Yazmış zaten
Kitap gibi
Bize hatmetmek kalmış
Yüreği kanatlanmış sayfalarca
Güney afrikaya uçmuş
K ...