İçimde bir heyecan yüreğime oturdu.
Beni alıp anılar deryasına götürdü.
Dolu döktü dallarım, güllerimi bitirdi.
Ağustos sıcağında duygularım üşüyor.
Hüzün terazisinde payıma sen düşüyor.
ÖYLE BİR ZAMANDA GEL Kİ
Öyle bir zamanda gel ki,
Vazgeçmek mümkün olmasın.
Ellerim titresin, dilim dolansın,
Deli desen, deli değil,
Akıllı desen, hiç değil.
Görünür aklı başında, insan,
Anlamaz, kendinden başka lisan.
Mırıl, mırıl mırıldanır durur,
DERT MASASINDA
Benim sana borcum kalmadı artık,
Ödendi hesabım dert kasasında.
Parçalandı yüreğim dağıldım artık,
Kesildi bütün hesaplar dert masasında…
Diri diri toprağa gömülmekle başladı.
Asırlar geçse de kaderin aynı kadın.
Dünya döndükçe düzeni hiç şaşmadı.
Rollerin değişse de senaryo aynı kadın.
Fıtratının dışında nice roller yüklendi.
Bir yanım eksik dedim
Meğer diğer yanımda yarım.
Çek git gönül başımdan
Sana da bulaşır efkarım.
HEM SÖYLEDİ HEM DE AĞLADI BU GÜN
Yüreğim sazını aldı eline
Dertli dertli vurdu sazın teline.
Sitemli kelimeler geldi diline.
Hem söyledi hem de ağladı bu gün…
HARA DÖNÜŞTÜ
Sevgi diye ektiğimiz tohumlar
Hormonlandı nefretlere dönüştü.
Cennet olan şu güzelim dünyamız
Cehennem ateşi nara dönüştü.
Gitmeler biriktirdim avuçlarımda.
Dönüşlerim yüreğime oldu.
Kesemedim göbek bağımı
Paslı makas, kör bıçak.
Kangren olmuş sevdanın
Kırıntılarıydı canımı acıtan.
Kimi kalp der, kimi yürek der, kimi sol yanım der, kimi de gönül der. Bende gönlüm diyorum. İçinde bulunduğu durum ve cümleye göre adı ve özelliği değişir. Bazen kahramanlık ifade eder bazen acı, ürkeklik ve aşkın temsilcisi hatta yükünü taşıyan cefasını çekendir. Sefasını sürdüğünü fazla gören olmamıştır. Kendisi küçücük bir yumruk kadardır. İnsan vücudunda çok az yer tutar ama görevi büyüktür. İçine dünyayı alacak kadar…
Öyle bir deryadır ki kimi zaman uçsuz bucaksız bir mezarlıktır. Sevdiklerimizi bazen de nefret ettiklerimizi gömdüğümüz. Bazen dünyadır bütün canlıları içine alan. Biz kendimize göre kinle, nefretle, sevgiyle ya da aşkla besler büyütürüz. sevgi, nefret, acı, özlem, çile ile sularız. En çok hangi duygunuzu beslediniz ise onu büyütmüş tür. Size bağlı yönlendirmek. Hani derler ya nereye çekersen oraya gider diye. Kalpte öyle.
Bazen iyi bir silahşordur aklımızla mantığımızla savaşan. Kaybettiği de olur kazandığı da. Ama gönül savaşının kaybı da kazancıda aynıdır. Her şekilde yükünü kendi taşır. Hüzünlü duygu yüklüdür.
En çok anılar mezarlığıdır. Ara sıra anıları çıkartır. İçine gömdüğü ölülerini canlandırır, külleri ateşler canını acıtır gözyaşlarıyla geri çıkarttığı yere gömer. Üstünü örter. Bir daha ki sefere anılarını çıkartana kadar. Bıkmaz usanmaz bu tekrarı yapmaktan. Oysaki her defasında daha çok canı acır, gözyaşlarında boğulur. İzin vermez ebedi gömmeye unutmaya.
Bir insan kaç defa ömründe âşık olabilir ki. Elbette bir defa. Hayatı boyunca bir defa gerçek aşkı sevgiyi tadar. Diğerleri ise sadece heves veya tutkudur. Çoğu sevdiğini zanneder. Belli zaman sonra geçer. Heves biter. Tutkuysa sönüp gider. Gelip geçici duygulardır.
Unutulmaz denilen ne çok şeyi unutmuşturuz. Ayrılamam ölürüm dediğimiz nice şeylerden ayrılmışız, bu dert beni öldürür dediğimiz nice dertlerden kurtulmuşuz, hastalıklar badireler atlatmışızdır. Belli zaman sonra da hiç yaşamamış gibi hissederiz. Sanki bizim yerimize başkaları yaşamış, başkaları çekmiş gibi gelir geçmişler, yaşanmışlıklar…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!