Yüce meclisteki eğri fidanın
Konduğu, kırdığı yeşil dal bizim
İftirayla mahir, şamar oğlanın
Gezdiği, gördüğü kutlu il bizim.
Bir gün geçmiyor ki hiç gaf etmesin
Doğru olan yolda eğri gitmesin
Fitneye, fesada çanak tutmasın
Çanak bizim, çomak bizim, dil bizim
Vatanımın toprağından taşından
Beslendikçe hem dellenir hırsından
Ne söylesek lafı anlar tersinden
Toprak bizim, yaprak bizim, yel bizim
Zehirli dikendir, haşa güllerden
Her güne bir yalan! Düşmez dillerden
Ensesi kalındır, türlü yallardan
Ense bizim, yalan bizim, yal bizim
Maya çaldık, tutar diye göllere
Hem tutmadı hem de düştük dillere
İbret olmaz oldu, dünkü döllere
Göller bizim, diller bizim, döl bizim
Kabak oldu, tarak tutmaz saçımız
Ne geldiyse bize, bizim suçumuz
Var mı sorgulayan, kaçta kaçımız?
Kabak bizim, tarak bizim, kel bizim
Serdari, sus, deme! Yetmez gücümüz
Acı sözlerinden lime etimiz
Dikiş tutmaz oldu yırtık donumuz
Boş mangalda kül savuran kul bizim
Kayıt Tarihi : 16.4.2022 03:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Kıymetli Cihat kardeşim, teşekkür ederim yorumlarınız için.
Benim yaptığım şey, var olan sorunları tasvir etmek, onlara dikkat çekmektir.
Onlar, yanlış davranış içerisinde olsa dahi bu vatanın - akılları iğdiş edilmiş, özüne yabancı hale getirilmiş- yetim evlatlarıdır. Onlara biz sahip çıkmazsak, sahip çıkacak başkaları olacaktır. Oysa hiçbirimizin onların bir tekini bile yabana atma lüksü yoktur, olmamalıdır da.
Saygılarımla...
TÜM YORUMLAR (2)