haydi söndür şu aldatan aydınlığı
konuşalım uzun uzun susarak
anlatmayalım dünden güne acıttıklarımızı
unutulmuş yarınlar yakalım iki mum
ebruli çal son şarkıları
yılkı atının üstünde
ney üflüyordu ışıkkral
yer gök yanık kokuyorken
ateş dansındaydı zaman
her ayak vuruşunda toz duman
anlat diyorsun da, bilmiyorsun
henüz bulunmadığını doğru sözcüğün
belki, başlarım bir yerinden… tam anlatırken
işte! o bilinmeze düşerse dilim
ayıp olur ayıp… hadi sen el değilsin, anlarsın
yüzüme, bir tuhaf bakmaz mı alem…
Eşkıya damarları yırtan çığlık
Duvarlarda imzalar –kanizi-
Uzun saçımız
Gözler ateşin ikizkardeşi
Kimimiz sesiz
kimimiz rüzgaratında cengaver
geceyi çok geçe durdu saat
sıçradı derin uykusundan karanlık
hiç vakte kadar aşıldı duygu
nefes dalaşı yokuşsonu sigara molası
küllendi için için dumantozu
k-adın silikleştikçe parladı sokak kapısı
sabah yedi akşam beş
parladı içine kurulan ocak
döküldükçe ateşe kürek kürek yaş
kurudu boğazından geçmeye isteksiz lokma
küçüldü elleri büyürken zaman
Hanfendi… ne kadar da basitsiniz
Siz… lütfen üstünüzdeki parıltıyı silkeler misiniz
Yapışkanı atmış eğreti –zoraki-
Bakınız… işte şimdi oldu
Dökülünce pullarınız, özünüze büründünüz
- git vur başını avuçlarına
iki kurşun saplansın alnına
ölme, aczimin katili… ölme -
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!