en kirli düşüncelerini giyinip
en ar'sızıyla yüzüne biçtiğin gülümsemenin
ve
yakanda, hiçliğine bastırdığın kimliğinle
aldırmazlığın zirvesinde seyrederken
yağmur kirpikli kadınlar
bileklerinde korkunun şeffaf kelepçesi
ateş toplar eteklerine
hayat denen cehennem bahçesinden
sabır besler minicik çocuklar
yürek denen gizhanede
sürünür göz kapağına kabus
bir tren sarsılır raylarda çınlar homurtusu
tek yolcusu olmayan garda uğursuz
yaşam uğurlanır
siner korkulu düşboyacısı
Bulutları suçlama olur mu onlar masum
Ben sürdüm ellerimi canını yaktım
Hüngür hüngür ıslanıyorsa yer gök
Çığlığında yaşlanıyorsa bedenin affet
Günahkar benim ellerim
an doyuran sevgiler besleyen biçare
göğsünde sömürürken zaman duyguları
intihar mektupları döşenir yollara siyah beyaz
yazgındır ayrılık
kimliksiz izler bırakırsın gecenin yüzüne
alnıma çiziyor ressam elinde yaşam
her çizgide dün –gün- doğuruyor
gece kilitleyince dudağını günü öperken
kirli bir leke kalıyor tenimde
öncesiz vuruyor saat anları
-ayarsız yelkovan-
hiçbir şeye benzemiyor seni bırakıp gitmek
terkederken son yaprak,
baharın ihtiyar yüzlü dalını
-nasıl süzülürse- süzülür gözlerim yanaklarıma
işte! hala soğuk ellerim
elimsendelendi gün
birkoşu tükenince yol
önüm arkam sağım solum
anne dersem çık –anne- dersem çık
-bu topraktan kaleyi kim yaptı
içten açılır mı kapısı-
vurkaç düşüncelerin suçlusu yüz
gözardı ziyaretlerinin özlem tutuklusu
gece dizer kelimeleri ışığa doğru
intihar nöbetinde saatbaşı gelgitleri
hangi tarafa yönelir
vakit dardı
ar’dı sığdırmaya çalıştığımız aşk
ben bu kadar tenha, sen inadına çoğul
yol dediğin birkaç saat
yol dediğin…
kahve dibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!