Dök yağmur gözyaşını sinem üstüne, yandı kanatları yusufçuk kuşunun ateşi nardan...Asyacan..
Ya dize gel yahut arıt sözünü
Ya doğru bak yahut kör et gözünü
Ya ip çek yahut arıt özünü
Dost elinden göçmeden dostlara selam demeli..
Gün gelir etlerim çürüyüp kalır
Cam gibi şeffaf ol gönül.Camın bir yüzünü sırlarsan ayna olursun.Özün içeride sana yansıyanlar dışarında kalır.Asyacan...
Sırtımda dağlar,dağlara çıkmak ister yürek.
Azalır mı yüküm eklesem taşı kayayı birbirine.?
Ruhumun yansıdığı aynaya ışık verirmi güneş.
Binbir ottan derlediğim derman,derman olurmu ki yaralarıma.
Can üzgün,can paramparça yerlerde sürünmekte paçavra misali
Beyin hücrelerim dağılmakta günbegün herbiri bir yerde.
Ömrüm...
Ciğerlerin delik delik, gözlerinde gam
Ne şiir fayda eder sana ne üstündeki dam
Ne sureti göğe çekili, çarmıha çivili İsa
Ne de ateşini buza çevirmiş gözü yaşlı Nisa
Yan gönlüm,durma sakın yan..!
Tuzlu denizi okyanus sarmış, ortasındaki kara da volkan gibi patlamakta yüreğim..Keşke bir Şakku’s-Sadr yaşasam budur yaradandan dileğim..
Susuyorum suskunluğum seni sevmediğimden değil
Seni sevmediğimden değil boğazıma düğümlediğim acı.
Susuyorum,suskunluğum adımlarımın hep geriye baktığından,
Geride bıraktıklarımdandır can.
Can can'a küser mi hiç can demiştin ya,
Küsmek geriye dönüp bakmamaktır.
Gecenin üçü demiyeceğim.gecenin kör içindeyim.
Kor ateşlerdeyim demiyeceğim,
Ateşim yıldız olup aydınlatmış sanki gökyüzünü.
Kızıl bulutlar sarmış gecenin her bir yanını..
İçimde ezgin aşkların çıldırtan senfonisi çalmakta,
Aşkı bulmak ne kadar zor sahiplenmek cennet,kaybetmek acı,
Karanlığın kalp içini aydınlatan sevda öpücüğü
Duvardaki ara sıvasıyla birbirine yapışık taşlarda gizli.
Kuş sesleri neşe vermiyor artık bana.
Bir köpek ulumasının ürküntüsü içindeyim.
Yediği her kayış darbesinde
Elini,ayagını öpeyim, ne olur yapma baba.
Diyen çocuğumun acısını
Yüreğimde hissetmekteyim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!