Denizin dibine inip soksam bir taşın altına elimi,bulurmuyum orada seni..? Farzettim ki buldum..Bırakır mı o dalgalar elimdekini...Asyacan Nermin Devrimci...
Gitme dur! Ellerim kelepçeli hala sana.
Gidersen sürünürüm arkandan.
Aşamam sensizliği,parçalanırım, uçurum kenarlarında.
Gitme! Dur! Allah aşkına dur! ..
Dur ki ay ışığı parlasın gözlerimde,
Yıldızlar harelenip ışıldasın kirpik uçlarımda.
Bir katrei damladan düştü can cana. Beden damlayı çekti,yuttu,tuttu, okyanusun içinde bir dünya yarattı sonunda attı bedenden onu dışarı.İlk nokta ışık yaydı, ışık yayılarak aydınlattı kendi karanlığını.Kör bir noktada düğümlendi balçığa bulanmış zifir.Herşey hazır verilmişti.Şaşırdı,öfkelendi boğuldu birden sonsuzluğunda.Bir ses duydu sonra....Çık dedi.Çık ve kurtul o balçıktan...İnsanoğlu çıkmak istedikçe battı daha derinlere.Yer kabardı sonunda göründü sırlar kapısı..Kapının kilidi elinin altındaydı.Açmaya çalıştı. Açamadı,yapamadı.Kapı yüzüne kapalı öylece bekledi durdu senelerce..Anahtar ise çok derinlerde bir yerdeydi.O ses umudun körleştiği noktadaki sesiydi..İnsanoğlu kendi yarattığı belkilerin derinliklerinde sonunda kaybolup,yokoldu. Asyacan Nermin Devrimci.......
Bir kaç dakika sonra yeni bir gün başlayacak ve yine hiç bir şey değişmeyecek.Sabahın ilk ışıklarıyla yola düşecek işçi ağzında geceden kalma tütün kokusu açlığına karışmış halde adımlayacak birilerinin kesesini doldurmak için.Bu işi çocukları uyanmadan yapacak onlara bir simit parası veremediği için.Hiç bir şey değişmeyecek,değişen sadece gazdan şişmiş,kızarmış gözleri olacak ve ağzına biber sürerim akıllı olmazsan diyen büyüklerini hatırlayacak ne kadar düzenli dikiş diksede çavanoz kırıksa dikişin tutmayacağını bilememenin ezikliğini yüreğinde taşıyarak yürüyecek kaldırımlarda bir ömür boyu..Asyacan....
Her yerde varım bir bende yok.Kuşbakışı yükseklikte,enginlerde yüzer bedenim..Yüreğimin kanatlarıyla çarparım cam gözlü yüzlere varlığımı da çocuk olun derim çocuk.İlk yaratıldığınız gibi saf olsun suyunuz. Fahişe bağırışlarınızla kirlenmesin denemelik huyunuz..Asyacan Nermin Devrimci..
Ayıpların örtücüsü ihtiyaçların kadısısın.
Hak mı verdiğin yoksa haktan mı istememi istiyorsun daha fazlasını. Hak için yalvarmalı mıyım sana, yoksa iç sesime mühür vurup susmalı mıyım ağzım içime doğru eğik? Senin gücünün tecellisi buyruk olup deşsin bedenimi.Ya ver,ya al sözü benden.Beyin hükmünden vazgeçti gönül seni gördü göreli.Kara balçık otlandı,çöplendi de ama ağaç çiçek açmadı baharda.Buyruk ver sırrına vakıf olayım,sırrım çıksın ortaya.Yüzlerce mabedi görüyor karanlık gözlerim de bir kendi mabedime tutsak bedenim.Çöz ellerimi azat et bu kölelikten, gökteki ışıklara kayayım.Bir zöhre yıldızının parlaklığında cemâline bakayım.Ah gül yüzlü yar.Dikenini çıkar artık bağrımdan..Asyacan…(Ayıpların örtücüsü ihtiyaçların kadısısın kitap çalışmamdan.)
Ben yazarım,sen yaşarsın.Nefesin kalemim olur.Kalem kırılır,ölümüm olur....
Birgün gözyaşlarının arkasına baktığında,
Kuruduğunu göreceksin göz pınarlarının.
Damar içre dolaşacak ihanetin,
Şaha kalkmış bir kısrağın hışmıyla..
O gün ilk kez sığınacaksın yaradanına,
Yaradan yarattığına pişman olmuş seni oysa.
Aşk mı dedin..? Geç....Açlık kokusu, aşk kokusundan daha çok sarhoş eder adamı...
Dışarıdayım..İçerim ukba olmuş gezer yeşili.Bilmiyorum bu gece hasrette miyim,vuslatta mıyım,gaflette mi? Ey gözümün bebeği gözden akan yaşı yağmur mu sandın öyle kaçarsın.Bilmezmisin yağmur rahmettir..Asyacan Nermin Devrimci..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!