Boynumun büküldüğü,canımın çekildiği yerdeyim.Bedenim başka kendim başka hayaldeyim gel...Asyacan...
Gerek
Hakka kul olmanın sırrı böyledir.
Sırra hakikatle bağlılık gerek.
O aşk sazını çaldırıp söyletir
Söyledikçe coşup kaynamak gerek.
Gezi'ye çıkarken akil insanlardık.Bir gaz dumana yakalandık şimdi sakil adamlar gibi durup duruyoruz olduğumuz yerde. Bunun sebebi sudaki kimyasallar mı,onurumuza sindiremediğimiz yasalar mı? ? Asyacan..
Sen üzülme çocugum!
Kırılacak bir gün bu hain eller.
Bitecek bu sonsuz işkence
Aydınlık günler gelecek
Karanlıga son verecek güneş
Isıtacak içimizi..
Ölümün soğuk şamarı vurdu aniden yüzüme,
Sessizlik içinde bir sukut alemiydi gördüğüm.
Acı,dert,tasa,bu yürek yangısı biter mi derken..
Sensizlikte alınan bir nefesti sermayesi ömrümün
Buza kesmiş et yığınıydı bedenim yıkayıcısının elinde,
Uzun çok uzun bir yoldan gelmiş gibiyim
Karanlıklarının bilinmezini görüyorum.
Yaşamanın hassasiyetini
Sevginin yüceliğini bedeni hiç edercesine
Toğragın derinliklerinde neler oldugunu
Kana sıkışan bir canı
Arzularım kırbaçlıyor bedenimi
Ansızın çıkıp geliverirsen diyorum
Yaşasak dolu dolu kalan hayatı
Belki bir çeyreklik ömür.
Belkide bir nefeslikana sığdırsak
Ne sen geliverecek güçtesin
Al gömleyini giy der birileri
urbalar çıkar üstten.
Giyilir bir uzun gömlek
Yüzlerde derin bir telaş ve yeis.
Eller titremekte dil peltekleşmiş.
Gardaş ver elini gidek senle yaban ellere
Mevlam sebebsiz yere düşürdü neden beni dillere
Yüreğimde kalmadı ataşım,dinmedi gözüm yaşım
Ver elini gidek gurbet ellere
Düşmeyelim artık yavan dillere.
Açsam açamam derdimin girdabında boğulmakta her geçen gün benliğim....
Sol,sağ yan nedir ki...Yan kalmadı günbegün sensizliğinde erimekteyim....
Hüznüm akar fışkırır her nefes alışımda yer gök zangırdar
Yer inler gök yaş döker sicim sicim benim ahuzarıma..
Uzaktaki senle kendi aramda sıkışır kalır çaresiz bedenim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!