Nergis, Fûl ve Gül... Biraz Ondan Biraz ...

Bircan Oğankul
42

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Nergis, Fûl ve Gül... Biraz Ondan Biraz Bundan

Bir nergis çiçeği ölmüş. Çayırdaki çiçekler, ırmaktan birkaç damla su istemişler, ona gözyaşı dökmek için.

'' Bendeki tüm su damlaları gözyaşı olsa, nergis için dökeceğim yaşlara yetmez. Onu çok severdim'' demiş ırmak.

'' Nergisi kim sevmezdi? O kadar güzeldi ki...'' diye yanıt vermiş çayırdaki çiçekler.

'' Gerçekten güzel miydi? '' diye sorunca ırmak, '' senden iyi kim bilebilir bunu? Kıyında eğilip, suyunda kendi güzelliğine bakardı her gün'' demişler.

Irmağın yanıtı şöyle olmuş: '' Onu sevmemin nedeni; bana eğilip baktığında, suyumun yansımasını görmemdi gözlerinde...'' Oscar WILDE

Ne güzel söylemiş Oscar Wilde, ''..bana eğilip baktığında, suyumun yansımasını görmemdi gözlerinde..'' diye.

Sevdiğinin gözlerinde kendini görmek...

İşte ben de sevince böyle olurum. Sevdiğimi, her hücreme işlerim ve benim gözlerime baktığında ışıltılar eşliğinde kendini görmesini sağlarım.

Ben ve o ayrı ayrı bedenlerde olsak da, aynı yürekte ve aynı ruhta '' bir '' oluruz.

Fûl'a ne demeli? O kadar narindir ki; koklamaya kalkarsanız adeta küser, yüzünü asar, kararır. Öte yandan çok da mütevazıdır. Şık vazolar istemez öyle. Bir domatesi vazo yaparsınız gövdesine olur biter. Yaz- kış yeşildir, ama onu soğuktan korumanız gerekir. Yoksa yapraklarını döker.

İşte ben de biraz fûl'a benzerim. Hoyrat davranırsanız eğer, yüzümü düşürür, küserim. Çabuk incinirim, ama bir o kadar da güzel kokarım. Gözünüze hoş görünmek için bembeyaz açarım mutlu olduğumda.

Ya Gül'e gelince sıra; onu nasıl anlatmalı? Benimle olan benzerliğini ya da...

Önce tomurcuk, sonra gonca, sonra da en son halini alır gül. Yine narindir, ama fûl gibi değil. Dikenleri vardır gövdesinde. Dikkat etmezseniz eğer, batar elinize canınızı yakar sonra...

Her rengi vardır onun. Tıpkı bendeki çeşit çeşit ruh halim gibi.

Aşkla yandığımda kırmızı gül olurum. Saflığım ortaya çıktığında bembeyaz... Utangaç yanıma rast geldiyseniz eğer, mutlaka görmüş olmalısınız pembe gül halimi! Solgunsam, hastaysam eğer, sarı gül haline dönerim hemen.

Zamanım geçmişse de dökerim yapraklarımı, yorgun bedenim ve sanki kanadı kırılmış kollarımın iki yanıma düşmesi gibi.

Her çiçek güzeldir aslında. Ben de hepsinden almışım nasibimi. Ya sizler, hangi çiçeksiniz?

Sadece bazı zamanlarda yüzünüzü gösterdiğiniz akşam sefası mı, yoksa dikenlerini batırınca can yakan kaktüs mü? Ya da bir lale mi veya papatya mı?

Hangisi olursanız olun, ama bulunduğunuz yerlerde mutlaka iz bırakın. İsterseniz mis gibi kokularla, isterseniz dikenlerinizin yüreklerde açtığı çiziklerle...

Haydi bir çiçek seçin kendinize... Benden size; sümbüller, menekşeler, kayısı çiçekleri eşliğinde.

02/08/2009

Saat: 18.31

Bircan Oğankul
Kayıt Tarihi : 3.8.2009 09:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Balkonumuzdaki fûl çiçeğine baktığımda; içimden yukardaki satırları yazmak geçti. Her çiçek biraz beni yansıtıyordu. Ne çok ortak noktam vardı o canım renk cümbüşleriyle...Çiçeksiz bir dünya düşünemiyorum. En çok da kır çiçeklerini seviyorum. Onları seviyorum diye bana kırlardaki papatyaları, laleleri koparma hakkı vermiyor onlara olan bu sevgim. Bazen bir şeyi ya da birilerini sevmeniz için yanınızda ya da elinizin altında olması gerekmiyor. En güzel sevgi; sevdiğinize zarar vermeden onu sevmek ve ömrünüz yettiğince bu sevgiyi korumaktır. Çiçekli, mis kokulu günler dilerim.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bircan Oğankul