Nemrut’un Kızı Şiiri - Özer Baba

Özer Baba
35

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Nemrut’un Kızı

Güneşin küskün battığı yerde,
Taşlara kazınmış bir hüküm…
Kanla yazılmış bir kader,
Ve suskun dağların iç çekişi…

Nemrut yükselirken kibriyle,
Krallığı göklere uzanıyordu,
Tanrılara meydan okuyan sözleri,
Zulmün taşından taht kuruyordu.

"Benim gücüm sonsuz!" diye haykırdı,
Kölelerin sırtında yükselen kulelerde,
Kan, ter, gözyaşı…
Hepsi onun ellerinde…

Ama o dağların eteğinde,
Bir çift göz, nemli ve asi…
Nemrut’un kızı,
Vicdanın fısıldadığı bir yürek…

"Baba!
Adalet taşlardan doğmaz,
Kılıçla hüküm sürülmez,
Gökler, senin değil…"

Ama Nemrut sağırdı,
Görmezdi halkın feryadını,
Kölelerin titreyen ellerini,
Analardan koparılan çocukları…

Nemrut’un kızı,
Gece yarısı kölelerin arasına karıştı,
Gözleri yaş,
Sesi kısık,
Ve kalbi parçalanmış bir melek…

"Kaçın, kurtulun,
Babamın gölgesi çökmeden,
Bu toprak kanla değil, umutla sulansın!"

Ama Nemrut’un öfkesi
Bir volkan gibi patladı,
Ve o asi gözleri,
Zindan taşlarına mühürledi…

Bir sabah,
Güneş doğarken kan renginde,
Dağlarda bir çığlık yankılandı…
Nemrut’un kızı,
Son feryadını bıraktı göğe:

"Adalet toprağa düşse de,
Bir gün yeşerir…
Zulmün gölgesi sonsuz değildir,
Gökler her zaman kazanır!"

Ve o gün,
Bir rüzgâr esti Nemrut Dağı’ndan,
Küller savruldu,
Taşlar sessizliğe gömüldü,
Ama halk…
O feryadı unutmadı.

Bugün bile,
Nemrut’un zirvesinde,
Bir rüzgâr eser…
Ve gece olduğunda,
Ay ışığında yankılanır bir ses:

"Adalet geç gelir, ama asla unutulmaz!"

Özer Baba
Kayıt Tarihi : 2.2.2025 02:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!