sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız ikimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız hiç yanılmamışız her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi tuz parça kırılsak da hâlâ içimizde o yanardağ ağzı hâlâ kıpkızıl gülümseyen -sanki ateşten bir tebessüm- zehir zemberek aşkımız
Ay beyaz gece karanlık yıldızlar adalara dökülmüş mum ışığında parlayan yeşil üzüm salkımı aydınlık bir ben yalnızım sanki bu şımarık dünyada içinden deniz geçen kent zehir zemberek ayakta insanlar uykuya dalacak az sonra işte o zaman içimdeki çocuk uyanacak sessizliği dinleyeceğim yokluğunu ezberleyeceğim martı çığlıkları başıma üşüşecek henüz erken geceye artık gün defterinin bir sayfası daha açıldı bak diğeri kapanmadan sana defalarca sevgi yollasam kırmızı karanfilin yaprakları arasında hüzün kokan ambalajından çıkartıldığında parçalanan onu sakladığın yerde duy beni bir anda gelebilirim yanına beklemediğinde beraber olabilirim belki de seninle bir bardak suyun durulması esnasında az bile olsa beraberliğim yıllarca kalacaksın aklımda unutturmayacaksın unutamayacağım sözün kısası sevda karanfiline ulaşamadığım zaman başlayan lal rengi hüzün şarabıdır aşkım.
Zehir zemberek sözler süslüyor
Ve
Katran karası bir geceye dökülüyor şarkılarım
Işıksız…
sanmıştık ki ikimiz
yeryüzünde ancak
birbirimiz için varız
ikimiz sanmıştık ki
tek kişilik bir yalnızlığa bile
rahatça sığarız
hiç yanılmamışız
her an düşüp düşüp
kristal bir bardak gibi
tuz parça kırılsak da
hâlâ içimizde o yanardağ ağzı
hâlâ kıpkızıl gülümseyen
-sanki ateşten bir tebessüm-
zehir zemberek aşkımız
Attila İLHAN
Ay beyaz
gece karanlık
yıldızlar adalara dökülmüş
mum ışığında parlayan yeşil üzüm salkımı aydınlık
bir ben yalnızım sanki bu şımarık dünyada
içinden deniz geçen kent zehir zemberek ayakta
insanlar uykuya dalacak az sonra
işte o zaman içimdeki çocuk uyanacak
sessizliği dinleyeceğim
yokluğunu ezberleyeceğim
martı çığlıkları başıma üşüşecek
henüz erken geceye artık
gün defterinin bir sayfası daha açıldı
bak diğeri kapanmadan
sana defalarca sevgi yollasam
kırmızı karanfilin yaprakları arasında
hüzün kokan
ambalajından çıkartıldığında parçalanan
onu sakladığın yerde duy beni
bir anda gelebilirim yanına
beklemediğinde
beraber olabilirim belki de seninle
bir bardak suyun durulması esnasında
az bile olsa beraberliğim yıllarca kalacaksın aklımda
unutturmayacaksın
unutamayacağım
sözün kısası
sevda karanfiline ulaşamadığım zaman başlayan
lal rengi hüzün şarabıdır aşkım.
Mehmet Akif Tiryaki
karşıdaki insanın sabrını zorlayıcı, kışkırtıcı kaba sözler.öfkeli dilin zembereğinin boşalmış, ayarının bozulmuş olması.
yapılan açıklamada, hakaretin tavan yapması..........
yenir yutulur cinsten olmayan...