Kişilerin yaşamlarını normal bir biçimde sürdürmek, ihtiyaçlarını karşılamak için öğrenilen bilgi, beceri ve deneyim gerektiren bazan bunların yanı sıra son derece sınırlı el emeği ve alın teri dökülerek öğrenilen mesleğe zanaat denir.
Zanaat: Kişilerin yaşamlarını sürdüre bilmeleri ve gerekli olan ihtiyaçlarını karşılamak için öğrenilen bilgi, beceri ve deneyim gerektiren mesleğe zanaat denir
'zanaat' ve 'sanat' birbirinden farklı anlamlara gelir. 1930 yılına kadar sadece 'sanat' olarak kullanılır iken o yıldan sonra başına bir ' z ' harfi getirilerek sanat kelimesinden ayrılmış. Kasıtlı bir ayırış bu. ve isabetli olmuş bu ayırma. Sanat el becerisi yetenek anlamına gelir ve hayal gücünün yaratıcılık ile birlikte harmanlanıp 'tek' bir eser üretmek için çaba harcamak ve nihâyetinde bu eseri üretmektir.Hayal gücünü tuvale, notaya, taşa aktarıp ortaya bütün bir mâmül çıkartmaktır.
Zanaat ise kelime olarak aynı anlama gelmekle birlikte bu yeteneği bir 'bütünün parçasını' inşa veya tamir etmek için kullanmaktır; meslektir. Usta/çırak ilişkisi vardır zanaatta. Bir bahçenin etrafına dikilmesi gereken demir korkulukları el becerisi, yetenek yardımıyla motiflerle süslemektir mesela.. Hem göze güzel gözükecek hem de işe yarayacak, iş görecektir. Sanatta duysal ve görsel haz almanın dışında somut bir işe yararlılık söz konusu değildir..
Peki kardeşim neden böyle bir ayırıma gerek duydunuz; şartmıydı birbirinden ayırmak bunları? iş felsefeye kayıyor biraz kurcalamayalım bu kısmını. Zaten bu kısmın konumuzla bir ilgisi yok..
size de öyle geliyor mu bilmiyorum ama beni şöyle düşündürüyor bu kelime.... sanki sanaçı olamamış ve de hiç bir zaman da olamayacak meslek gruplarını anlatıyor bu kelime.... zaten kelimede sanat kelimesine yakınmış gibi duruyor... ama her söylendiğinde de HADDİNİ bil anlamı çıkıyor gibi.... yani hiç bir zaman sanatçı olmayacaksın konumunu ve durumunu bil..... örnek:bir çöp kamyonunun iki yanağına çiçek resmi çizen kişi zanaatçi... guernica tablosunu yapan kişi sanatçı....
SIKILMAK JHFJDHRGUIBVHJBGERYGYUR
Kelimeleri doğru bilmek bağlamında; Zanaat, yaratıcılığı olmayan beceri... Zanaatkar,zanaattından maddi gelir sağlayan kişi (kar) ...
Sanatkar; bir eseri (resim, heykel vs.) yaratan kimse...Dolayısıyla sanatla ilgili...
Senaat sözcüğü ise hiç bir sözlükte yok.
tekstil mühendisliği :) bence :)
sanaat kelimesinin baazı lehçelerdeki ifadesidir.aslı sanaat dır.insanların dünya yaşamında bilgi beceri emek ve akılla elde ettigi kabilyettir sanaat.tabiki zenaat zanaat sanaat deniledebilir.
Kimisinde yok SEVGIDE cok! .
sanatcının kötü taklitcisi
Zanaat el becerisi ile herhangi bir şeyi inşa veya tamir etmektir.
Eğitim’le olduğu gibi usta/çırak ilişkisi ile de öğrenilir zanaat.
bBUNLAR GERÇEKTEN ÇOK GÜZEL BİLGİLER
TSK EDERİM ANTOLJİ.COM DAKİ HERKESE
SON SENELERDE TÜRKİYEDE PARA KAZANDIRMAYAN ALTIN BİLEZİK? ? ?
Meslek...
El emeği ve göz nuru ile yapılabilen mesleklerin tamamı
Zanaat:
Kişilerin yaşamlarını normal bir biçimde sürdürmek, ihtiyaçlarını karşılamak için öğrenilen bilgi, beceri ve deneyim gerektiren bazan bunların yanı sıra son derece sınırlı el emeği ve alın teri dökülerek öğrenilen mesleğe zanaat denir.
Zanaat:
Kişilerin yaşamlarını sürdüre bilmeleri ve gerekli olan ihtiyaçlarını karşılamak için öğrenilen bilgi, beceri ve deneyim gerektiren mesleğe zanaat denir
zanaatın bende ne olduğunu bilmiyorum.işte bende onu arastırıyorum :)
sanatsal alanda yapılan çalışmalardan para kazanılmaya başladıgı an oluşan iş zanaat
zor önadıdır kimi zaman
zanaat yeni icatlarda bulunmaktır. bulunan kişilere zanaatkar denir diye biliyorum.
'zanaat' ve 'sanat' birbirinden farklı anlamlara gelir. 1930 yılına kadar sadece 'sanat' olarak kullanılır iken o yıldan sonra başına bir ' z ' harfi getirilerek sanat kelimesinden ayrılmış. Kasıtlı bir ayırış bu. ve isabetli olmuş bu ayırma.
Sanat el becerisi yetenek anlamına gelir ve hayal gücünün yaratıcılık ile birlikte harmanlanıp 'tek' bir eser üretmek için çaba harcamak ve nihâyetinde bu eseri üretmektir.Hayal gücünü tuvale, notaya, taşa aktarıp ortaya bütün bir mâmül çıkartmaktır.
Zanaat ise kelime olarak aynı anlama gelmekle birlikte bu yeteneği bir 'bütünün parçasını' inşa veya tamir etmek için kullanmaktır; meslektir. Usta/çırak ilişkisi vardır zanaatta. Bir bahçenin etrafına dikilmesi gereken demir korkulukları el becerisi, yetenek yardımıyla motiflerle süslemektir mesela.. Hem göze güzel gözükecek hem de işe yarayacak, iş görecektir.
Sanatta duysal ve görsel haz almanın dışında somut bir işe yararlılık söz konusu değildir..
Peki kardeşim neden böyle bir ayırıma gerek duydunuz; şartmıydı birbirinden ayırmak bunları? iş felsefeye kayıyor biraz kurcalamayalım bu kısmını. Zaten bu kısmın konumuzla bir ilgisi yok..
size de öyle geliyor mu bilmiyorum ama beni şöyle düşündürüyor bu kelime....
sanki sanaçı olamamış ve de hiç bir zaman da olamayacak meslek gruplarını anlatıyor bu kelime....
zaten kelimede sanat kelimesine yakınmış gibi duruyor...
ama her söylendiğinde de HADDİNİ bil anlamı çıkıyor gibi....
yani hiç bir zaman sanatçı olmayacaksın konumunu ve durumunu bil.....
örnek:bir çöp kamyonunun iki yanağına çiçek resmi çizen kişi zanaatçi...
guernica tablosunu yapan kişi sanatçı....
Bence Zanaat el becerisi isteyen meslek guruplarıdır.Bu nedenle her insan zanaatkar olamaz.
iş meslekle alakalı sanatsal meslek de işin içine sokulmalı bence bana göre..
demi ama ultra süper bi tespit olmuş :))