Kültür Sanat Edebiyat Şiir

yusuf hayaloğlu sizce ne demek, yusuf hayaloğlu size neyi çağrıştırıyor?

yusuf hayaloğlu terimi Selin Sonsuz tarafından tarihinde eklendi

  • Cenk Baba
    Cenk Baba

    yusuf hayaloğlu, dersimin bağrından kopmuş, aşkı, sevgiyi, hüznü, ayrılığı, hasreti, çelişkileri.... şiire çok iyi dökebilen bir gönül işçisi.

  • Onur Umut
    Onur Umut

    Pencereden baktigimda görüyorum
    Senin yüzün incir yapraginda
    Senin ürkekligin duvar üstünde yürüyen
    Bir kedinin kivrakliginda

    Aynada dururken görüyorum
    Kirmizi öpüsün sol yanagimda
    Disimi firçalarken senin agzin
    Serin sularin berrakliginda

    Raki devrilmis masalarda yoklugun
    Veya benden önce kalkip gitmisligin
    Gece boyu dolandigim barlarda
    Sarhoslara tekrarladigim adin
    Balikçi kahvesinde, çorbacida, kenarlarda

    Dökülmek istemiyorum hayir! ..
    Çingene çiçekçiler habire yaltaklandiginda
    Bilmedigim sorularin açtigi çukuru
    Yalanlarla doldurmak istemiyorum

    Seni kaybettim galiba
    Iki tasin arasinda kaldim
    Bu, benim hatam degildi
    Seni ben çook geç tanidim

    Derin acilar bahçivani
    Yüregime ne ektin böyle...
    Ask korkagini bagislar mi?
    Söyle...

    Aramak ne kötü herkeste seni
    Her gözde bulup yanilmak seni
    Ah turuncu rüyalar güzeli
    Hem kendini yok ettin
    Hem beni

    Baska ne acitabilir içimi
    Yasim kirki devirmisken
    Seni böyle patavatsizca sevmisken
    Ve, tam aynayi günese çevirmisken
    Baska ne...

    Seni vefasiz asklara birakiyorum
    Yüzümü kirilan bardaklarda ara
    Düsünme ben ne olurum
    Sanirim bi daha onarilmaz
    Incinen gururum

  • Elif Topraksüren
    Elif Topraksüren

    YÜREĞİM KANIYOR

    Sakin göllerin kuğusuyduk,
    Salınarak suyun yanağında.
    Ve okşayarak nilüfer saçlarını gecenin.
    Sonumuzun adım-adım
    Yaklaştığını görürdük...

    Yarılan ekmeğin buğusuyduk;
    Paylaşılan zeytin tanesinin,
    Yüzümüze saldıran yağmur avanesinin.
    Biz hep üşüyen burnumuzu
    Avucumuzda hohlayarak yürürdük.

    Hiçbir hesabımız yoktu kimseyle.
    Hiçbir aykırı yanımız,
    Hiçbir yalanımız...
    Gözüm yaşarıyor,
    Yüreğim kanıyor...
    Olmasaydı sonumuz böyle! ..

    Biri, saksımızı çiğneyip gitti.
    Biri, duvarları yıktı,
    Camları kırdı.
    Fırtına gelip aramıza serildi.
    Biri, milyon kere çoğaltıp hüzünleri
    Her şeyi kötüledi,
    Bizi yaraladı...

    Biri şarabımızı döktü,
    Soğanımızı çaldı.
    Biri, hiç yoktan vurdu,
    Kafeste garip kuşumuzu!
    Ciğerim yanıyor,
    Yüreğim kanıyor...
    Solmasaydı gülümüz böyle! .

    Dağlarda çoban ateşiydik,
    Sarmalayarak acı bir sevda masalını
    Ve hıçkırarak
    Hırçın rüzgârların kavalını...
    Namlunun, bağrımıza
    Sinsice sokulduğunu bilirdik...

    Ceylanın pınara inişiydik,
    Vedalaşan birkaç damla gözyaşının;
    Tenine kan bulaşan
    O masum çakıl taşının...
    Oysa biz dualarımızda hep
    Birbirimizden daha önce
    Ölmeyi dilerdik...

    Bazı sorumluluklarımız vardı,
    Hayata ilişkin.
    Bazı basit sorularımız,
    Anlaşılır bazı sorunlarımız...
    Göğsüm daralıyor,
    Yüreğim kanıyor...
    İncinmeseydi gençliğimiz böyle...

    Birer yolcuyduk,
    Aynı ormanda kaybolmuş.
    Aynı çıtırtıyla ürperen birer serçe.
    Hep aynı kaderde buluşurduk
    Sevmeye tutuklu gibi...

    Birer tomurcuktuk hayatın kollarında.
    Birer çiğ damlasıydık,
    Bahar sabahında,
    Gül yaprağında...
    Dedim ya,
    Hiç yoktan susturuldu şarkımız!
    Yüreğim kanıyor,
    Yüreğim kanıyor...
    Bitmeseydi öykümüz böyle! ..

    YUSUF HAYALOĞLU

  • Doktor Civanım
    Doktor Civanım

    yürekten kalpten gönülden tam bir şair ! ! !

  • Selin Sonsuz
    Selin Sonsuz

    Aşığım bu adama...
    O anlatılmaz...dizelerinde yaşanır...