. ... . ah dünya, nasıl bir rüya bu… her gün gördüğümüz, yeniden yaşamak dediğin... anadan üryan bir yalan gibi serildi aramıza nicedir yeryüzü örtüsü...
salıncağını duaları arasında çoktan unutmuş, boşluktaki çocukluğuna bön bön kavuşamayan, bir üvey üveyik gibi, en mahrem yerleri açıkta kalmış bir maymun gibi, avcumuzdan geçen yaşam çizgisinin, üstüne savruldu alın yazısı harflerinin külü, duydun mu, yönsüzüz... kendi ömürlerimizin sahte medyumuyuz,
ah dostum, kaldır yüzündeki küflü tebessümü... ki ben gözümü açtığım her sabah cam küreme bir yaşam ekleyerek eksiliyorum, ey hayat senden...
bağrıma bir akasya ek n'olur...; garibem, ve kalbimde bir kürek mahkumu saklanır, vişne ve nar ağaçlarının arasında…
işte sesleniyor bana, hışırdayan kavakların içinden…; üşürsen..., içinden orman geçen şiirlerimden kozalaklar topla, sonra yak bir bir ruhunun hirasında, patlasın çıtırdayarak ateş böcekleri; ısınırsın... . ... .
.
...
.
ah dünya, nasıl bir rüya bu…
her gün gördüğümüz,
yeniden yaşamak dediğin...
anadan üryan bir yalan gibi serildi aramıza
nicedir yeryüzü örtüsü...
salıncağını duaları arasında çoktan unutmuş,
boşluktaki çocukluğuna bön bön kavuşamayan,
bir üvey üveyik gibi,
en mahrem yerleri açıkta kalmış bir maymun gibi,
avcumuzdan geçen yaşam çizgisinin,
üstüne savruldu alın yazısı harflerinin külü,
duydun mu, yönsüzüz...
kendi ömürlerimizin sahte medyumuyuz,
ah dostum,
kaldır yüzündeki küflü tebessümü...
ki ben gözümü açtığım her sabah
cam küreme bir yaşam ekleyerek
eksiliyorum, ey hayat senden...
bağrıma bir akasya ek n'olur...;
garibem,
ve kalbimde bir kürek mahkumu saklanır,
vişne ve nar ağaçlarının arasında…
işte sesleniyor bana,
hışırdayan kavakların içinden…;
üşürsen...,
içinden orman geçen şiirlerimden
kozalaklar topla,
sonra yak bir bir ruhunun hirasında,
patlasın çıtırdayarak ateş böcekleri;
ısınırsın...
.
...
.