alışmıştım senelerdir yokluğuna...aklımdaydın..saklımdaydın..istediğim..varlığına bir kez şahit olup..hatıralarımı tazelemekti..şimdi bu oldu..ama keşke olmasaydı..neden hiç bir şey eskisi gibi olmuyor ki..geriye dönmemek gerekmiş..hayatın öğretileri bitmiyor :)
yokluğun, rüzgar, simlerine bir yenisini ekliyor.... uzak bir sahilde dalga! ! ! ... çılgın eylemlerimin düşleri... uzun tünellerin sonunda sen... içimde lavları acının, devingen gür ırmak.ağaçlar hışırdar. çılgınım uykularda... Palto, soğuk ve yol...çehreni çiziyorum boşluğa...
acı vermekten başka birşey değildir yokluğunu hissetmek yok bildiğini kabullenememek hayattaki çaresizliklerden biridir her yerde onu aramaktır baktığın her yerde onu görmektir ama yok olduğunu bildiğin halde
Ne zaman üşür insan? Ne zaman titrer bedeni? Sen hiç donakaldın mı duygularının sıcaklığında..Hiç sessiz çığlıklarla haykırdın mı akşamlara..Ben hep akşamları sevdim.Hep akşamlara saldım duygularımı.Akşamlar kadar senindim..Ama akşamların sıcağında erirken bedenim, yokluğunda üşüdüm teninin..Oysa sen benimdin.Bana gelmeyen her yanınla ben senindim..Sen sesime hiç gelmeyenim.. kırıntılarından bir sen daha çıkardım inatla..Yokluğuna varlığını ekler çarpar bölerdim..Sendeliği haykırırdım..haykırışlarım üşürdü..
Işıkların demet demet Denizlerin dalga dalga gelir üstüme Yokluğun ölüme Varlığın aşka çağırır bir yandan Bilirim biraz sonra gideceksin Saatleri durduramam İnsanları öldüremem Ne çare ben de güçsüzüm bir yerde Kadere karşı duramam
Ve işte çirkin alınyazım Sensizliğe mahkum eder İşte o zaman Yıkılmış bir şehirdir kalbim İçinde baykuşlar öter.....
Ne zaman kaderimi duymak için seni arasam, kaderim orada bilinmezliklere karıştı. Seni nereden arasam orası kayıp ülkem oldu.. Bildiğim bütün tarihler daha bir gizlendi yokluklarına... Seni nerede arasam orası sular altında kaldı.. Seni ne zaman arasam sesin o ürkütücü suların altında kaldı.. Sular.. Uykuların gibi acıtıcı.. Yokluğun gibi korkutucu ve uzak.. Ansızın kendine dönüşün gibi umutsuz sular...
Üstümde bi' başkasının ceketi..
Bir zamanlar varlığıyla seni hayata bağlayan kişi,
Şimdilerde yokluğuyla seni hayattan koparıyor...
'seni anlatabilsem seni...
yokluğun cehennemin öbür adıdır,
üşüyorum kapama gözlerini.'
Ahmed Arif
Senin yokluğun bir dert.varlığın bir yara para.
Gecenin kalbinde hançer olmuşken
Gözlerin yüreğime
Titrek bir tebessüm dudağıma dokunur
Ağrıyan yanım
Sevda sana
Hasret sana
Özlem sana oyy
Alnıma mıhlanmış yokluğun
alışmıştım senelerdir yokluğuna...aklımdaydın..saklımdaydın..istediğim..varlığına bir kez şahit olup..hatıralarımı tazelemekti..şimdi bu oldu..ama keşke olmasaydı..neden hiç bir şey eskisi gibi olmuyor ki..geriye dönmemek gerekmiş..hayatın öğretileri bitmiyor :)
yokluğun, rüzgar, simlerine bir yenisini ekliyor....
uzak bir sahilde dalga! ! ! ... çılgın eylemlerimin düşleri... uzun tünellerin sonunda sen...
içimde lavları acının, devingen gür ırmak.ağaçlar hışırdar. çılgınım uykularda...
Palto, soğuk ve yol...çehreni çiziyorum boşluğa...
SEN YOKSUN ŞİMDİ...
...AHMET MERCAN...
Yokluğun dayanılmaz. Başağrım kafamda. Her düşünüşte SENİ.....
Çıldırıyorum! ....
yokluğun, kahır yüklü gemilerin gönül limanıma yanaşmasıdır. peşisıra özlem gemileri demir alır bu limanda.
-----
acı vermekten başka birşey değildir yokluğunu hissetmek yok bildiğini kabullenememek hayattaki çaresizliklerden biridir her yerde onu aramaktır baktığın her yerde onu görmektir ama yok olduğunu bildiğin halde
'Her çığlık üşür yankısını bulamayınca...'
Ne zaman üşür insan? Ne zaman titrer bedeni? Sen hiç donakaldın mı duygularının sıcaklığında..Hiç sessiz çığlıklarla haykırdın mı akşamlara..Ben hep akşamları sevdim.Hep akşamlara saldım duygularımı.Akşamlar kadar senindim..Ama akşamların sıcağında erirken bedenim, yokluğunda üşüdüm teninin..Oysa sen benimdin.Bana gelmeyen her yanınla ben senindim..Sen sesime hiç gelmeyenim.. kırıntılarından bir sen daha çıkardım inatla..Yokluğuna varlığını ekler çarpar bölerdim..Sendeliği haykırırdım..haykırışlarım üşürdü..
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok,
apansız inen akşamlardan,
Bir kadeh,
bir cıgara,
dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun,
Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum,
kapama gözlerini...
Yokluğun ateşten gömlek
Dayanamaz buna yürek
Unuttum İsteyerek
Adın bahar mıydı senin.....
yetmez rüzgarların çoşkusu seni sarmaya....benim seni sardığım gibi; yokluğun da.....
ben sensiz vurgunum
ben sensiz sürgünüm
ben sensiz yorgunum
YOKLUĞUN ölüm
-da sevmeye başlamışsındır belki de :)
benden içeri bendeki senin silüetini giymiş sıla şimidlerde yokluk içinde bi varlıgım her fecre armaganım
yokluğunda kaybolurum,ıssız sokaklarda bırakma; beni böyle bi başıma! ....
nurum nâr imiş, gülüm hâr, İbrahim'in gülzârı sandığım bir dağ dolusu yanan odunmuş... ateşte imişim, şahı ezhâr demiştim, sahiden hâr imiş, geç bilmişim.
Bi çareyim!
Bir çaresin.
Bir çare?
Yanım;
İzbe.
Yanım;
Yalın, yalnızlık.
Sen yoksun.
Ben yoksun...
Işıkların demet demet
Denizlerin dalga dalga gelir üstüme
Yokluğun ölüme
Varlığın aşka çağırır bir yandan
Bilirim biraz sonra gideceksin
Saatleri durduramam
İnsanları öldüremem
Ne çare ben de güçsüzüm bir yerde
Kadere karşı duramam
Ve işte çirkin alınyazım
Sensizliğe mahkum eder
İşte o zaman
Yıkılmış bir şehirdir kalbim
İçinde baykuşlar öter.....
Ü.Y.Oğuzcan / Köpek Yalnızlığım
yokluğum yokluğuna perdedir
varlığım varlığına gebe olduğu gibi
bırak umarsız, hercai menekşeler çırpınsın biraz
belki birgün umudun tohumları bir kardelende yeşerir...
'...yoklugun cehennemin diger adidir,üsüyorum kapama gözlerini...'ahmet arif in unutulmaz siiri....
...'u düşünmek bile üşütür ruhumu..
varlığınla abâd et yüreğimi..
bir vav keşidesinde göster bana hayatın gölgelerini...
u iliklerime kadar his ettiğimde bende yok olacağım....
yanındayken bile özlediğimsen eğer,yokluğun var olmuş ne çıkar...bana senin yokluğunun tüttüğü semalardan gelen rayihalar yeter....
Ne zaman kaderimi duymak için seni arasam, kaderim orada bilinmezliklere karıştı. Seni nereden arasam orası kayıp ülkem oldu.. Bildiğim bütün tarihler daha bir gizlendi yokluklarına... Seni nerede arasam orası sular altında kaldı.. Seni ne zaman arasam sesin o ürkütücü suların altında kaldı.. Sular.. Uykuların gibi acıtıcı.. Yokluğun gibi korkutucu ve uzak.. Ansızın kendine dönüşün gibi umutsuz sular...
dayanılmaz
üşüyorum....