Yılmaz ODABAŞI kentlerde ve hayatta yaşadıklarımız ve yaşamak adına katlandıklarımızı özlemlerimizi yüreğimizin derinliklerindeki duygularımızı en iyi anlatabilen ve dizlere dökebilen realist bir şair. Şiirlerinde herkes kendinden mutlaka birşeyler bulacağından eminim.
aşkın bilançosu diye bir şiiriyle tanıdım ve vazgeçemediğim şairlerden biri oldu,galiba onun şiirleri olmasaydı herşey biraz eksik kalırdı hayatımda...
o bir yenik serçeydi sıkılınca ağlamaya çıkardı. sonra da çift çıkardık; kar yağardı, biz dinlemez, çıkardık! o kentte bütün sokaklar biz yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı, insanlar dar yapılmıştı, çıkardık!
Herkesin bir feridesi vardır ben bilmez miyim herkesin bir ayakabısı gibi birde şarkısı herkesin bir kimsesi vardır ben bilmezmiyim birde kimsesizliği....
Şiirle ilk tanışışım. Mısralarında bulduğum ilk aşkım, ilk kavgam, ilk yenilgim. Aşkı, ayrılığı, acıyı çok iyi betimleyebilen bir şair. Mutlaka okuyun şiirlerinden etkilenmemek ve 'sesine yankı olmamak' içten bile değil
ülkemizde son çeyrek yüzyılın yetiştirdiği en iyi şair benim gözümde.``kıyametler koparken alnından bu kentin geceydi/ansızın seni bir tufan gibi sevdim``
hayatımın bir dönüm noktası onunla tanışmam.bir çoğrafyanın,bağırıpta sesi çıkmayanların sesi...sonra o ses göğu dolaşıp yeryüzündeki benzer seslerle buluşup yüreğime yüreğime vuruyor,yankılanıyor yıllardır.
...
insanlar büyüdükçe günler kısalır
günlerimiz gibi aşklarımız da
yittikleri duraklarda kalırlar
sakla yamalarını kalbim.
...
Şarkısı Beyaz isimli kitabını okumanızı tavsiye ediyorum...
Yılmaz ODABAŞI kentlerde ve hayatta yaşadıklarımız ve yaşamak adına katlandıklarımızı özlemlerimizi yüreğimizin derinliklerindeki duygularımızı en iyi anlatabilen ve dizlere dökebilen realist bir şair.
Şiirlerinde herkes kendinden mutlaka birşeyler bulacağından eminim.
aşkın bilançosu diye bir şiiriyle tanıdım ve vazgeçemediğim şairlerden biri oldu,galiba onun şiirleri olmasaydı herşey biraz eksik kalırdı hayatımda...
Bitme
Bitme, bak, içtim, yürüdüm, kederlendim
Denize girdim, üşüdüm, sana geldim.
Düş bitmeden sen bitme.
Bitmeden sevgi gitme…
Bitme! Bak, koştum, savruldum, hep örselendim.
Cıgara ziftlendim, ille de seni sevdim.
Uzaklarda öyle çok kederlendim.
Günler bitmeden bitme.
Bitmeden hasret gitme…
Bu yangın geceler, bu intihar.
Gidersen paramparça yüreğimde ağıtlar!
Bu dolunay gecenin göğsünü yarar.
Benim göğsümde de sana geniş bir yer var.
Düş bitmeden sen bitme.
Bitmeden sevgi gitme...
o bir yenik serçeydi sıkılınca ağlamaya çıkardı. sonra da çift çıkardık; kar yağardı, biz dinlemez, çıkardık! o kentte bütün sokaklar biz yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı, insanlar dar yapılmıştı, çıkardık!
kuşlar mıydı, ben miydim ölen gerçekten
bozgunum her sabah yeni bir kuşu yitirmekten…
İKİNİN ŞİİRİ
bugün iki kez yağdı yağmur
iki kez eskidim sanki
iki ömrü kolkola yaşadım
biri nergis bahçesi, diğeri mahşer yeri
hep iki şömine yandı yüreğimde
birinde ateşti diğerinde kül
ve iki kez aşık oldum
bundandır iki kez ölmüşlüğüm
sonra bir serüvende ikiye böldüm ömrümü
şimdi sömestrdeyim
ilk iki kitabımdan sonra sıtmaya tutuldu coşkum
daha depremlerdeyim
ve iki kere iki
kitabımda benim
ya çok eder
ya sıfır...
Böyle yakın uzaklıklar ve uzak yakınlıklar-da hep yalnızlıklar.
Ve 'yalnız değiliz' derken de yalnız!
Bugün iki kez yağdı yağmur;
iki kez eskidim sanki.
İki ömrü kol kola yaşadım ben;
biri nergis bahçesi, diğeri mahşer yeri.
Hep iki şömine yandı yüreğimde;
birinde ateşti, diğerinde kül.
Ve iki kez âşık oldum;
bundandır iki kez ölmüşlüğüm.
Sonra bir serüvende ikiye böldüm ömrümü;
şimdi sömestrdeyim.
İlk iki kitabımdan sonra sıtmaya tutuldu coşkum;
daha depremlerleyim.
Ve iki kere iki,
kitabımda benim,
ya çok eder
ya sıfır...
(böyle anlatmış kendini şair)
Herkesin bir feridesi vardır
ben bilmez miyim
herkesin bir ayakabısı gibi
birde şarkısı
herkesin bir kimsesi vardır
ben bilmezmiyim
birde kimsesizliği....
yüzde yüz/süzlük yeni bir yüz artik
tükürülmüş hayatlarin gündüzlerinde
böyle savrulacaktik!
karaya vurmuş
yarali martilar gibi
yalniz
yaşayacaktik!
kimse bilmez he canım
bir yara bir ömrü her gün nasıl kanatır...
buralardan böyle ceketsiz kaçmak geliyor' y.o
ilk olarak eylül defterlerini okumuştum,sonra hakikaten sevdim bu adamı,şiir sevmeme rağmen,anlattıkları,bilgisi,bakışı ipe sapa yarar şeylerdi...
ne diyarbakır anladı beni ne de sen
oysa ne çok sevdim ikinizi de bilsen...
Şiirle ilk tanışışım. Mısralarında bulduğum ilk aşkım, ilk kavgam, ilk yenilgim. Aşkı, ayrılığı, acıyı çok iyi betimleyebilen bir şair. Mutlaka okuyun şiirlerinden etkilenmemek ve 'sesine yankı olmamak' içten bile değil
herkes kırılamaz
bazen ipince dal olmak gerekir
kırılmak için
Ama dünya kütüklerin...
ağlayamaz herkes
ağlayabilecek kadar büyümek gerekir
Dünya ise küçüklerin...
sevemez herkes
bir orman olmak gerekir sevmek için
Bak ki dünya çöllerin...
Ve vakur bir damla olmak
dalga için
katılmak okyanusa aşk için, isyan için!
ülkemizde son çeyrek yüzyılın yetiştirdiği en iyi şair benim gözümde.``kıyametler koparken alnından bu kentin geceydi/ansızın seni bir tufan gibi sevdim``
www.yilmazodabasi.com
şiirlerini muhakkak okuyun derim...
hayatımın bir dönüm noktası onunla tanışmam.bir çoğrafyanın,bağırıpta sesi çıkmayanların sesi...sonra o ses göğu dolaşıp yeryüzündeki benzer seslerle buluşup yüreğime yüreğime vuruyor,yankılanıyor yıllardır.
Epilog
aslolan hayattır
bir akvaryumda yazmak
akvaryumda yaşamaktan
kolaydır bu yüzden
her dize biraz eksik
her şiir biraz yalandır