yeryüzüne indi aşk, bozulmasın bu akid…, ki şimdi aşk sen; piç misin…, yetimhane avlusuna, iri taneli yağmurlar yağıyor… mavi gözlü kızıl saçlı çilli çocuk, yastığından boncuklar topluyor,
ah aşk, küçümsediler acımı, ölümler var, savaşlar, açlık ve..., nasıl üşüdüm bir bilsen, nasıl; yokluğunda...,
baktığın kalp içlerimde, dağ gölleri buz tutuyor, mevsim bir günde değişti ve, hangi göç, kanatsız bir göğe yükselir…,
nasıl şaşkınım, nasıl; yaşlandım bir günde nazarlarında, azarlarında, alnı kırışık sevdamızın…;
ah balım, ve ah zehir, yüreğimin petekleri siyanür dolu, gözyaşlarımın ak pınarlarına kirli sular karışıyor, ve aşk inatla küllerini savuruyor kutsanmış topraklara,
ve şimdi; hiçlik mezhebindeyim, yurtsuz ve kimse/sizim…, sevgili tabîbim, terk/et/me/beni ah,
kıymetlim; bırak artık ses kayıtlı mesaj yollama, her sözcüğün, yüreğimin zırhına bir kara delik, son bulsun bu dara almalar, vur artık beni, en kanayan dizemden..., ah;
ki ab/şar çağıltısı ve su sesiydin kuytumda akan, künhüme vakıf hekim ırmağı…, ve şırıltısına kapadım gözlerimin kan çanağını; şelale hırsızı nazarın, yüksekten aşağı akan tepe taklak yaşamda, canımı yaktığından habersiz; çokluğunla…, hiç az düşkünün değildim ki senin, ve kabirde çürüyen en son tense, ömrümce taşırım, bakışının izlerini yüzümde…,
ah şimdi; herkes kendi yükünü taşısın, sonunda bölüştük kederi…, turuncu gülüm, turuncu gülüm, turuncu gülüm; nefe/ss/iz kalmış bir saat kapaklanıyor, acele vedamıza…,
gözlerimden gemiler devriliyor kırmızı sulara, sarıl sarıl sarıl/ma vakti geldi ve bu tasalı musafahasızlığa, bakma ağladığıma…, ağlak bir güvercinim ben, keklik olmaktan uyandırdığın o güvercin ki, bozkırından koparılmış ve ellerin yurdunda garipler garibi, sürgün di/yârında yüreği pas içinde…,
kaldır ayrılığın perdesini hekimim, gözlerimiz son kez kamaşsın ayniyetle, gözbebeklerimiz hicapla yere baksın, uzun sürmez bilirsin zaten, efsunkâr muhabbetler…, hızır ilyas tepesinde bir yetimhane türküsü gibi, şimdi ayrılık…,
yeryüzüne indi aşk,
bozulmasın bu akid…,
ki şimdi aşk sen;
piç misin…,
yetimhane avlusuna,
iri taneli yağmurlar yağıyor…
mavi gözlü kızıl saçlı çilli çocuk,
yastığından boncuklar topluyor,
ah aşk,
küçümsediler acımı,
ölümler var, savaşlar, açlık ve...,
nasıl üşüdüm bir bilsen, nasıl;
yokluğunda...,
baktığın kalp içlerimde,
dağ gölleri buz tutuyor,
mevsim bir günde değişti ve,
hangi göç,
kanatsız bir göğe yükselir…,
nasıl şaşkınım, nasıl;
yaşlandım bir günde nazarlarında,
azarlarında,
alnı kırışık sevdamızın…;
ah balım, ve ah zehir,
yüreğimin petekleri siyanür dolu,
gözyaşlarımın ak pınarlarına
kirli sular karışıyor,
ve aşk inatla küllerini savuruyor
kutsanmış topraklara,
ve şimdi;
hiçlik mezhebindeyim,
yurtsuz ve
kimse/sizim…,
sevgili tabîbim,
terk/et/me/beni
ah,
kıymetlim;
bırak artık ses kayıtlı mesaj yollama,
her sözcüğün,
yüreğimin zırhına bir kara delik,
son bulsun bu dara almalar,
vur artık beni,
en kanayan dizemden...,
ah;
ki ab/şar çağıltısı ve
su sesiydin kuytumda akan,
künhüme vakıf hekim ırmağı…,
ve şırıltısına kapadım gözlerimin kan çanağını;
şelale hırsızı nazarın,
yüksekten aşağı akan tepe taklak yaşamda,
canımı yaktığından habersiz; çokluğunla…,
hiç az düşkünün değildim ki senin,
ve kabirde çürüyen en son tense,
ömrümce taşırım,
bakışının izlerini yüzümde…,
ah şimdi;
herkes kendi yükünü taşısın,
sonunda bölüştük kederi…,
turuncu gülüm, turuncu gülüm, turuncu gülüm;
nefe/ss/iz kalmış bir saat kapaklanıyor,
acele vedamıza…,
gözlerimden gemiler devriliyor
kırmızı sulara,
sarıl sarıl sarıl/ma vakti geldi ve
bu tasalı musafahasızlığa,
bakma ağladığıma…,
ağlak bir güvercinim ben,
keklik olmaktan uyandırdığın
o güvercin ki,
bozkırından koparılmış ve
ellerin yurdunda garipler garibi,
sürgün di/yârında yüreği pas içinde…,
kaldır ayrılığın perdesini hekimim,
gözlerimiz son kez kamaşsın ayniyetle,
gözbebeklerimiz hicapla yere baksın,
uzun sürmez bilirsin zaten,
efsunkâr muhabbetler…,
hızır ilyas tepesinde bir yetimhane türküsü gibi,
şimdi ayrılık…,