Yeniçeri Genç Osmanı katlettikten sonra 4. Murad intikam yemini eder ve tahta çıkınca herşeyi yasaklar çay tütün kahve içki .... Geceleri tek başına sivil halde sokaga çıkar nerde koydugu yasaklara karşı gelen bi Yeniçeri varsa orda bogarmış. Hanların çatılarına çıkıp bacalarını koklar eger kahve, tütün kokusu alırsa içerdekilerin hepsini ipe çekermiş... Necip Fazıl, YENİÇERİ kitabında sırf bu tür yasakları ihlal ettiler diye 10 000 Yeniçerinin boynunu vurdurdugunu söylüyor.
Yeniçeri kışlaları hayatının bir cümbüşlü, curcunalı sahnesi de her sabah kışla önündeki meydanda ortalara et dağıtılmasıydı, meydan da bu münasebetle ‘Etmeydanı’ adını almıştı. Ocağa sığır eti verilirdi; sığırlar Yedikule dışındaki salhanede kesilirdi; etler beygirlere yüklenerek her sabah bu işe memur karakollukçular tarafından, tırıs sürülen hayvanlara ayak uydurularak koşa koşa getirilirdi. Karakollukçuların başında bulunan aşçıya da ‘seğirdim ustası’ denilirdi ki, kafilenin başında koşar ve koşarken de, -Savulun... Bre savulun! .. diye bağırırdı. Ocağın etlerini getiren kafilenin önünden geçmek, ocağın kısmetini kesme, uğursuzluk bilinirdi, Yedikule ile Aksaray arasındaki yolda halktan bu gafleti gösteren kimse kıyasıya, öldüresiye dövülürdü.
Aralarına ip cambazlarını aldıktan sonra soysuzlaşmışlar, yüzsüzleşmişler, kazan kaldırmışlar yemeklerini dökmüşler, para para para demişler olmazsa vururuz padişahın kellesini, gücü kendi elimize aldık artık demişler, susurluk olayı ile ortaya çıkan çetenin, devlete yaptırımı gibi...
Londra daki sergiden once birde buraya bakin hepside sahane... Karlsruher muzesindeki Yeniceri giysileri... http://www.tuerkenbeute.de/sam/sam_highlight_1_de.php
Yeniçeri Genç Osmanı katlettikten sonra 4. Murad intikam yemini eder ve tahta çıkınca herşeyi yasaklar çay tütün kahve içki ....
Geceleri tek başına sivil halde sokaga çıkar nerde koydugu yasaklara karşı gelen bi Yeniçeri varsa orda bogarmış. Hanların çatılarına çıkıp bacalarını koklar eger kahve, tütün kokusu alırsa içerdekilerin hepsini ipe çekermiş... Necip Fazıl, YENİÇERİ kitabında sırf bu tür yasakları ihlal ettiler diye 10 000 Yeniçerinin boynunu vurdurdugunu söylüyor.
Yeniçeri kışlaları hayatının bir cümbüşlü, curcunalı sahnesi de her sabah kışla önündeki meydanda ortalara et dağıtılmasıydı, meydan da bu münasebetle ‘Etmeydanı’ adını almıştı. Ocağa sığır eti verilirdi; sığırlar Yedikule dışındaki salhanede kesilirdi; etler beygirlere yüklenerek her sabah bu işe memur karakollukçular tarafından, tırıs sürülen hayvanlara ayak uydurularak koşa koşa getirilirdi. Karakollukçuların başında bulunan aşçıya da ‘seğirdim ustası’ denilirdi ki, kafilenin başında koşar ve koşarken de, -Savulun... Bre savulun! .. diye bağırırdı. Ocağın etlerini getiren kafilenin önünden geçmek, ocağın kısmetini kesme, uğursuzluk bilinirdi, Yedikule ile Aksaray arasındaki yolda halktan bu gafleti gösteren kimse kıyasıya, öldüresiye dövülürdü.
osmanlıyı 17 ve 18. yüzyıllarda düşmanlarından daha çok yıpratmıştır.
'Çerig' eski türkçede harp nizamına girmiş olan asker anlamına gelir.
Yeni Cherrylerr :)
Yeniçeriler 17 Yüzyıla Kadar Muhteşemlerdi..18.Yüzyılına Geldiğinde İse Günümüz TSK Sına Örnek Oldular!
kıçları kalkmıştı, iyi oldu bu seferde ortadan kalktılar
zamanın eskittiği zamanla kazan kaldırmaya varacak kadar büyümüş bir ocak..tarihi uzundur yazmaya gerek yok.. osmanlının ordusu
Aralarına ip cambazlarını aldıktan sonra soysuzlaşmışlar, yüzsüzleşmişler, kazan kaldırmışlar yemeklerini dökmüşler, para para para demişler olmazsa vururuz padişahın kellesini, gücü kendi elimize aldık artık demişler, susurluk olayı ile ortaya çıkan çetenin, devlete yaptırımı gibi...
Londra daki sergiden once birde buraya bakin hepside sahane... Karlsruher muzesindeki Yeniceri giysileri...
http://www.tuerkenbeute.de/sam/sam_highlight_1_de.php
japonların samurayı var bizdede bu var işte :))
Hanginiz Karamurat?