Açlık ordusu yürüyor yürüyor ekmeğe doymak için ete doymak için kitaba doymak için hürriyete doymak için.
Yürüyor köprüler geçerek kıldan ince kılıçtan keskin yürüyor demir kapıları yırtıp kale duvarlarını yıkarak yürüyor ayakları kan içinde.
Açlık ordusu yürüyor adımları gök gürültüsü türküleri ateşten bayrağında umut umutların umudu bayrağında.
Açlık ordusu yürüyor şehirleri omuzlarında taşıyıp daracık sokakları karanlık evleriyle şehirleri fabrika bacalarını paydostan sonralarının tükenmez yorgunluğunu taşıyarak.
Açlık ordusu yürüyor ayı ini köyleri ardınca çekip götürüp ve topraksızlıktan ölenleri bu koskoca toprakta.
Açlık ordusu yürüyor yürüyor ekmeksizleri ekmeğe doyurmak için hürriyetsizleri hürriyete doyurmak için açlık ordusu yürüyor yürüyor ayakları kan içinde.
Kapitalizm ilerledikçe, işgücü talebi sermaye birikimine orantılı olarak artmadığı için ortaya çıkan işşizler.
Karl Marx’ın kullanmış olduğu bir terimdir. Marx’a göre teknolojik işşizliğin artması sonucu, işizler ordusunun her gün biraz daha büyüceğini iddia etmektedir. Bu durum ise bir çok bakımlardan ücretleri aşağıya doğru itecektir. İşsizliğin yarattığı baskı, istihdam edilenlerin daha fazla emek sağlamalarına yol açacaktır. Bu suretle emek arzı bir anlamda işçi arzından müstakil olmaktadır.
Endüstri Devrimiyle kapitalist düzenin oluşturduğu bu ordular üretim için hazır ve ucuz emektir. Kapitalizmin oluşturduğu, azınlıkların zenginleşmesi ve çoğunluğun ezilmesinin çarpıcı bir örneğidir ki. yedek sanayi orduları en kötü şartlarda yaşayan hamile, sakat, çocuk, yaşlı (yaşamışsa tabi) ayırt etmeden en ağır işlerde bile bir kaç kuruşa her türlü işe yapmaya hazır olan kesimdir.
Bir kaç odalık evde üç, dört ailenin kalması, her aile ferdinin aç, hasta olmalarına rağmen iş bulma çabaları gibi Kapitalizm’in gerçek yüzünü ispatlayan Marx’ın Das Kapital kitabında bahsedilen bu kesimden çok çarpıcı sahnelerdne bahsedilir. Günüzmüzde belki avrupa halklarının yüksek yaşam standartları olsa bile dünyanın bir çok yerinde açlar ordusu hala bu sistemin kurbanlarıdr. Belki işçi sınıfları diyemiz ama 3. Dünya Ülkeleri, Afrika, Latin Amerika gibi ülkelerin halkları hala çoğunluğun sömürülmesiyle azınlığın refanı artırması yani yeni dünya düzeni adı altında kapitalizm devam etmesinin göstergesidir.
AÇLIK ORDUSU YÜRÜYOR
Açlık ordusu yürüyor
yürüyor ekmeğe doymak için
ete doymak için
kitaba doymak için
hürriyete doymak için.
Yürüyor köprüler geçerek kıldan ince kılıçtan keskin
yürüyor demir kapıları yırtıp kale duvarlarını yıkarak
yürüyor ayakları kan içinde.
Açlık ordusu yürüyor
adımları gök gürültüsü
türküleri ateşten
bayrağında umut
umutların umudu bayrağında.
Açlık ordusu yürüyor
şehirleri omuzlarında taşıyıp
daracık sokakları karanlık evleriyle şehirleri
fabrika bacalarını
paydostan sonralarının tükenmez yorgunluğunu taşıyarak.
Açlık ordusu yürüyor
ayı ini köyleri ardınca çekip götürüp
ve topraksızlıktan ölenleri bu koskoca toprakta.
Açlık ordusu yürüyor
yürüyor ekmeksizleri ekmeğe doyurmak için
hürriyetsizleri hürriyete doyurmak için açlık ordusu yürüyor
yürüyor ayakları kan içinde.
9 Ağustos 1962
Nazım Hikmet Ran
Kapitalizm ilerledikçe, işgücü talebi sermaye birikimine orantılı olarak artmadığı için ortaya çıkan işşizler.
Karl Marx’ın kullanmış olduğu bir terimdir. Marx’a göre teknolojik işşizliğin artması sonucu, işizler ordusunun her gün biraz daha büyüceğini iddia etmektedir. Bu durum ise bir çok bakımlardan ücretleri aşağıya doğru itecektir. İşsizliğin yarattığı baskı, istihdam edilenlerin daha fazla emek sağlamalarına yol açacaktır. Bu suretle emek arzı bir anlamda işçi arzından müstakil olmaktadır.
Endüstri Devrimiyle kapitalist düzenin oluşturduğu bu ordular üretim için hazır ve ucuz emektir. Kapitalizmin oluşturduğu, azınlıkların zenginleşmesi ve çoğunluğun ezilmesinin çarpıcı bir örneğidir ki. yedek sanayi orduları en kötü şartlarda yaşayan hamile, sakat, çocuk, yaşlı (yaşamışsa tabi) ayırt etmeden en ağır işlerde bile bir kaç kuruşa her türlü işe yapmaya hazır olan kesimdir.
Bir kaç odalık evde üç, dört ailenin kalması, her aile ferdinin aç, hasta olmalarına rağmen iş bulma çabaları gibi Kapitalizm’in gerçek yüzünü ispatlayan Marx’ın Das Kapital kitabında bahsedilen bu kesimden çok çarpıcı sahnelerdne bahsedilir. Günüzmüzde belki avrupa halklarının yüksek yaşam standartları olsa bile dünyanın bir çok yerinde açlar ordusu hala bu sistemin kurbanlarıdr. Belki işçi sınıfları diyemiz ama 3. Dünya Ülkeleri, Afrika, Latin Amerika gibi ülkelerin halkları hala çoğunluğun sömürülmesiyle azınlığın refanı artırması yani yeni dünya düzeni adı altında kapitalizm devam etmesinin göstergesidir.