bazen herşey anlamsız gelir...yaşamaya gerek yok deriz... herşey kötüye gider...en kötüye varma yarışının birincisini merak etmeyiz...ve insanlardan soğuk teselliler...sizin üzüntünüze sevinmeleri,boşver demeleri....okadar samimiyetten uzak ki,bir kez daha gerek yok yaşamaya dersiniz... işte öyle zamanlarımdan biri...gerek yok yaşamaya...ben boşveremiyorum dost(!) larım siz boşver dediğinizde...sizin boşver deyişiniz, boşvermişliğinizden başka bir şey değil...boşver beni yaşamak...hiç bir isteğimi takmadın,bari son isteğimi dinle...boşver beni...
bir öyküde; cümlenin içinde, kelimeden sonra, virgülden önce bir isyan sırasında, ihtilalin tam ortasında inde ayı, ormanda aslan ile mahsende, işkence sofrasında wanted yazan sayfalarda, polis kayıtlarında korku filminde, en ön koltukta luna parkda, atlıkarıncada aklın başında, akıl hastanesinde evde, tek başına ya da kapağı yeni kapanmış, tabutta!
Neden sen ve ben ikiyken Bir olamadık Şu yalan olmuş ömrümde Aşk içinde bir araya gelemedik Bir çiçek gibi hep birlikte Sevgiyle birbirimize sarılıp Bir kökte açamadık.
Bir çiçek kadar Mutlu ve özgür Kısa bir an için bile Dünya üzerinde Birlikte var olamadık.
Şimdi ben ölüyorum Artık çok geç yaşamak için Artık çok geç çiçek olmak için Ve belki de ölmek için.
Yaşamak,herkes size deli derken,hiç kimseyi umursamamaktır... Ölüceğini bile bile gitmektir bir yere mesela,üzülüceğini bile bile sevmektir,sesinin kısılacağını bile bile bağıra bağıra şarkı söylemektir,güzel olmıycağını bile bile bir yemeği yapmaya kalkaışmaktır... Özgür olmak ve sevmektir kısaca,yaşamak...
Denizler mavi, ormanlar yeşilse, dağlar da ister renkleri, yazı ayrı baharı ayrı kışı ayrı, şarkılara türkülere yol olur bu renkler, yoksa gökyüzünde parlayan güneş midir? Dünyamızı aydınlatan! Ben aşk yorgunuyum rüzgârlar yapraklarımı döktü, karlar üşüttü, yalnızlığın Everest’in boyunu geçtiği günlerdeyim.
Umutlarım, ilk bakışım, bahar kokum, aşk şarkım, nerdesin, dudağında hangi türküler var, mehtabın güzelliğine bakar durur musun? Seni hilesiz sevdim, anlamlı ve duygulu sevdim, yüreğime dökülen her damla kanda bir çiçek açar ve acılarla tomurcuklanır hayallerim. Yitirdiğim sesin, boynu büküklüğüm, iklimsizliğini yaşadığım şehirler. Hüzün akan gözlerime bakabilseydin, yalnızlık ve senle dolu bir yaşamı görebilirdin. Çıkarsız sevdiğim güzel, bir tek seni sevdim.
Yollarda yeller serin eser, ela gözlerinde uçan güvercinler üşür mü şimdi? Sevdamız tek kaldı ya, hani baharı içime gömdüm ya, türkülerim sevgilisiz ya, sen yüreğime kor oldun ya, heveslerim buz tuttu ve yüreğim yüreğinde kaldı ya, bildiğin gibi.
Bu gözlerin suları çekilirse bir gün, bir kürek toprak sende at ne olur. Kuşlardan önce gidersem bu kentlerden, acılarımda seni bir gün mutlaka bulur. Yokluğum ölüm değil elbette, ama ölüme doğan bir gün be gülüm.
Unutamadığım, yar diye kollarıma aldığım, gecelerin gizinde kaybolan isyanlarım, beyaz badanalı duvarlara sıvadığımız günler, doyamadığım hazzım, içimdeki yangınlarım ve içime çektiğim kokularınla, içim doldu gülüm, içim doldu. Sevdamın lale devri, aradığım Leyla’m, yiğitliğimin türküsü, deryalarımın pınarı, olmadığın günlerimde yaşamak ve sen anla işte.
Medeniyette bir köşkün arka bahçesinde her gün yıkanmış tımarlı aynı boyda tertemiz, yada bir dağ başında tozun hayvanın pisliği içinde.. İki şekilde de bir ot olmak sonuçta. Bitince de torunlarına güzel anılarını anlatmak..
biliyorum, kolay değil yaşamak, gönül verip türkü söylemek yar üstüne; .........
biliyorum, kolay değil yaşamak; ama işte bir ölünün hala yatağı sıcak, birinin saati işliyor kolunda. yaşamak kolay değil ya kardeşler, ölmek de değil;
Yaşamadan bilemez hiç bir insan, ancak ve ancak yaşayarak öğrenir...! !
Bakarak öğrenilseydi, kediler kasap olurdu diye boşuna söylememişler..
Sen bakarak veya sapık fikirlerinle nerelere kadar gideceksin, gideceğin yeri söyleyeyim...! ! (cehennem azabı..)
Tevratı ve incil'den örnekler vererek, Kuran'a kıyas yapmaya çalışıyorsun, oysaki hiçbirine inanmıyorsun veya ne imâ etmeye çalışıyorsun...
Sen istediklerini yaz, istediğin ispatı getir, Benim gördüklerimi ve benim yaşadıklarımı görseydin şu anda benim yaptığımı yapar ve sadece güler geçerdin...
Bugünü yaşamak sadece yaşamak…Nefes almak değil, ANLAMLANDIRMAK yaşamı…Hayatı sorgulamak…Neler gelir başımıza? BUGÜN,YARIN ve FİNAL:Kara gün ve ak gün…İkisi bir anda….
Sevgi,aşk,keder ve kader…Bir BİTİŞ.Yeni BAŞLANGIÇ.Hayatın devamı.Anlamlandırmak YAŞAMAK nefes almak değil……
Su içmek,çiçek sulamak,kuş uçurmak,güvercin beslemek,köpek sevmek…..Umursuzca koşmak,gülmek….Bir dilenciyle sohbet etmek.Seyyar satıcıya MERHABA demek.Küçük bir çocuğa gülümsemek….YAŞAMAK.NEFES ALMAK değil.ANLAMLANDIRMAK yaşamı….
Bir DOST bulmak.Konuşmak.DERDİNİ paylaşmak.Aynı notaları duymak.Aynı şarkıyı dinlemek.Karşılıklı kahve içmek..Bugünü YAŞAMAK.Anlamlandırmak YAŞAMI…..
Yaşamayı ciddiye alacaksın, yani o derecede, öylesine ki, mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, yahut kocaman gözlüklerin, beyaz gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde.
yaşam insanın nefes alıp verişidir yaşadıklarını an an damarlarında hissetmektir.bu dünyada herkes yaşayamaz yaşamak için önce düşünmek ve sonra onları gerçekleştirmektir.herşeyi aklında tutmaktır.kimseye sorumsuzca davranmak yada davranmamaktır.kendin olmaktır yaşamak var mı bu tanımın üstüne tanım heee:D:D:D
bazen aglamak
bazen gülmek
bazende sadece nefes alıp varmektir
bazen herşey anlamsız gelir...yaşamaya gerek yok deriz...
herşey kötüye gider...en kötüye varma yarışının birincisini merak etmeyiz...ve insanlardan soğuk teselliler...sizin üzüntünüze sevinmeleri,boşver demeleri....okadar samimiyetten uzak ki,bir kez daha gerek yok yaşamaya dersiniz...
işte öyle zamanlarımdan biri...gerek yok yaşamaya...ben boşveremiyorum dost(!) larım siz boşver dediğinizde...sizin boşver deyişiniz, boşvermişliğinizden başka bir şey değil...boşver beni yaşamak...hiç bir isteğimi takmadın,bari son isteğimi dinle...boşver beni...
bir öyküde;
cümlenin içinde, kelimeden sonra, virgülden önce
bir isyan sırasında, ihtilalin tam ortasında
inde ayı, ormanda aslan ile
mahsende, işkence sofrasında
wanted yazan sayfalarda, polis kayıtlarında
korku filminde, en ön koltukta
luna parkda, atlıkarıncada
aklın başında, akıl hastanesinde
evde, tek başına
ya da kapağı yeni kapanmış, tabutta!
insan ne için yaşıyorsa onun büyüklüğü ve önemi kadar yüksektir..
umrumdadır..
Yaşamak
Neden sen ve ben ikiyken
Bir olamadık
Şu yalan olmuş ömrümde
Aşk içinde bir araya gelemedik
Bir çiçek gibi hep birlikte
Sevgiyle birbirimize sarılıp
Bir kökte açamadık.
Bir çiçek kadar
Mutlu ve özgür
Kısa bir an için bile
Dünya üzerinde
Birlikte var olamadık.
Şimdi ben ölüyorum
Artık çok geç yaşamak için
Artık çok geç çiçek olmak için
Ve belki de ölmek için.
Mr Can Akın
sevmeyi anlamsız bulanlara sözum ben ne kadar sevmıstım senı ama anlayamassın kı sen sen duguzsuz sun! ! !
Sadece, yaşadığımız için Allah'a şükretmek gerekir.
Yaşamak;
Bir ağar gibi tek ve hür,Ve bir orman gibi kardeşçesine...Bu memleket bizim...
Nazım Hikmet
yaşamak sudur yani hiç düşünmeden harcadığımız SU
Yaşamak,herkes size deli derken,hiç kimseyi umursamamaktır...
Ölüceğini bile bile gitmektir bir yere mesela,üzülüceğini bile bile sevmektir,sesinin kısılacağını bile bile bağıra bağıra şarkı söylemektir,güzel olmıycağını bile bile bir yemeği yapmaya kalkaışmaktır...
Özgür olmak ve sevmektir kısaca,yaşamak...
Yaşamak ve Sen
Denizler mavi, ormanlar yeşilse, dağlar da ister renkleri, yazı ayrı baharı ayrı kışı ayrı, şarkılara türkülere yol olur bu renkler, yoksa gökyüzünde parlayan güneş midir? Dünyamızı aydınlatan! Ben aşk yorgunuyum rüzgârlar yapraklarımı döktü, karlar üşüttü, yalnızlığın Everest’in boyunu geçtiği günlerdeyim.
Umutlarım, ilk bakışım, bahar kokum, aşk şarkım, nerdesin, dudağında hangi türküler var, mehtabın güzelliğine bakar durur musun? Seni hilesiz sevdim, anlamlı ve duygulu sevdim, yüreğime dökülen her damla kanda bir çiçek açar ve acılarla tomurcuklanır hayallerim. Yitirdiğim sesin, boynu büküklüğüm, iklimsizliğini yaşadığım şehirler. Hüzün akan gözlerime bakabilseydin, yalnızlık ve senle dolu bir yaşamı görebilirdin. Çıkarsız sevdiğim güzel, bir tek seni sevdim.
Yollarda yeller serin eser, ela gözlerinde uçan güvercinler üşür mü şimdi? Sevdamız tek kaldı ya, hani baharı içime gömdüm ya, türkülerim sevgilisiz ya, sen yüreğime kor oldun ya, heveslerim buz tuttu ve yüreğim yüreğinde kaldı ya, bildiğin gibi.
Bu gözlerin suları çekilirse bir gün, bir kürek toprak sende at ne olur. Kuşlardan önce gidersem bu kentlerden, acılarımda seni bir gün mutlaka bulur. Yokluğum ölüm değil elbette, ama ölüme doğan bir gün be gülüm.
Unutamadığım, yar diye kollarıma aldığım, gecelerin gizinde kaybolan isyanlarım, beyaz badanalı duvarlara sıvadığımız günler, doyamadığım hazzım, içimdeki yangınlarım ve içime çektiğim kokularınla, içim doldu gülüm, içim doldu. Sevdamın lale devri, aradığım Leyla’m, yiğitliğimin türküsü, deryalarımın pınarı, olmadığın günlerimde yaşamak ve sen anla işte.
Yavuz Bayram Çalışkan
Yasamak ayakta kalmaktır...
Yasamak nereye bastıgını bılmektır...
Yasamak boyun egmemektı...
Medeniyette bir köşkün arka bahçesinde her gün yıkanmış tımarlı aynı boyda tertemiz, yada bir dağ başında tozun hayvanın pisliği içinde.. İki şekilde de bir ot olmak sonuçta. Bitince de torunlarına güzel anılarını anlatmak..
biliyorum, kolay değil yaşamak,
gönül verip türkü söylemek yar üstüne;
.........
biliyorum, kolay değil yaşamak;
ama işte
bir ölünün hala yatağı sıcak,
birinin saati işliyor kolunda.
yaşamak kolay değil ya kardeşler,
ölmek de değil;
kolay değil bu dünyadan ayrılmak
gözyaşında hınç olmalı..yüreğinde güç olmalı..
...söylediğimiz türkülerde sninde sesin olmalı
....şakaya gelmez
bize verilen solukları(nefesleri) tüketmek istesekte istemeksekte bu hayatın sonuna kadar yaşamak
yaşamak için daha çok gencim..
bırakın beni,biraz daha ölmek istiyorum!
İnsanların, gerçekleri gözü ile görüp öğrenmesine olanak sağlayan en sağlam kitap..! !
ama yaşamasını bilene..! !
Yaşamadan bilemez hiç bir insan, ancak ve ancak yaşayarak öğrenir...! !
Bakarak öğrenilseydi, kediler kasap olurdu diye boşuna söylememişler..
Sen bakarak veya sapık fikirlerinle nerelere kadar gideceksin, gideceğin yeri söyleyeyim...! ! (cehennem azabı..)
Tevratı ve incil'den örnekler vererek, Kuran'a kıyas yapmaya çalışıyorsun, oysaki hiçbirine inanmıyorsun veya ne imâ etmeye çalışıyorsun...
Sen istediklerini yaz, istediğin ispatı getir, Benim gördüklerimi ve benim yaşadıklarımı görseydin şu anda benim yaptığımı yapar ve sadece güler geçerdin...
yasamak geceye ragmen bugulanmis cam a günesi cizebilmektir...
basiretsizliğim mi sebep tüm olanlara..?
bu düğüm, ne zaman atılmış?
çözülmeyecekse,
ne işim var burada?
yaşamak bir fiilse ve öznesi ben değilsem
Bugünü yaşamak sadece yaşamak…Nefes almak değil, ANLAMLANDIRMAK yaşamı…Hayatı sorgulamak…Neler gelir başımıza? BUGÜN,YARIN ve FİNAL:Kara gün ve ak gün…İkisi bir anda….
Sevgi,aşk,keder ve kader…Bir BİTİŞ.Yeni BAŞLANGIÇ.Hayatın devamı.Anlamlandırmak YAŞAMAK nefes almak değil……
Su içmek,çiçek sulamak,kuş uçurmak,güvercin beslemek,köpek sevmek…..Umursuzca koşmak,gülmek….Bir dilenciyle sohbet etmek.Seyyar satıcıya MERHABA demek.Küçük bir çocuğa gülümsemek….YAŞAMAK.NEFES ALMAK değil.ANLAMLANDIRMAK yaşamı….
Bir DOST bulmak.Konuşmak.DERDİNİ paylaşmak.Aynı notaları duymak.Aynı şarkıyı dinlemek.Karşılıklı kahve içmek..Bugünü YAŞAMAK.Anlamlandırmak YAŞAMI…..
mücadele etmek, tırmalamak hayatı.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
kimileri için bir briç (köprü) olur, akar akar akar...
kimileri için körebe olur, arar ara arar...
yaşam insanın nefes alıp verişidir yaşadıklarını an an damarlarında hissetmektir.bu dünyada herkes yaşayamaz yaşamak için önce düşünmek ve sonra onları gerçekleştirmektir.herşeyi aklında tutmaktır.kimseye sorumsuzca davranmak yada davranmamaktır.kendin olmaktır yaşamak var mı bu tanımın üstüne tanım heee:D:D:D
En büyük mutluluk.
Ne kadar yaşanırsa yaşansın, sonunda tek söylenilecek söz sabittir...
Tek hatırlanılan ve benzetilen,
Bir kapıdan girip, bir kapıdan çıkılan konak...