manevi yaralanmak,insanın içinden beynine sürüklenen bir sızıdır.iyileşmesi zamana bağlıdır.Sonuç kesin değildir fizyolojik yara ise ilaçla geçer ve sonuç kesindir.
-nedir bu... -içinde yaramın kabuğu var... -yaranın kabuğu mu? -düşündüm kü fotoğraf vermekten iyidir, fotoğrafa bakar bakar alışırsın...ama yara öyle değildir,etimden bir parçadır, ne zaman baksan acırsın... -insan sevdiğine yarasını verir mi?
Yerle Yeksân oldumu şöyle bir bakınır etrafına çocuk,gördüğü acıyan gözlerle bakan bir anneyse önce dudaklar bükülür sonra yaşarır gözler. Yok eğer kaçırılmışsa düşüş; doğrulur,kalkar,siler dizini ve geçer gider...
Tıpkı o hikayedeki adam gibi hissediyordum... Bıçaklar yaralamaya kadir değildi hani... Ve bir şehvet gecesi vücuduna şevkatle dokunan fahişe nedeniyle yaralarından kanlar süzülerek ölüme mahkum olmuştu.....
Can çekişen agonydeki bir idam mahkumu gibi… Şelaleler yaratıyordum yanaklarımdan süzülen… Dinliyordu.. O kadar saf…o kadar beklentisiz…o kadar verici…
^^Yanına gelmemi ister misin^^ dedi…. ^^Sadece sana bir adaçayı demlerim…akan burnuna iyi gelir..kötü grip olmuşsun… Yorgunsun da..omuzlarına masaj yaparım…sonra dilediğin zaman dilediğin şekilde huzurla uykuya dalana kadar saçlarını okşar…sen uyuduktan sonra da kapıyı sessizce çekip giderim….^^
Ben sükutla hıçkırmaya devam ettim.. Ne verebilirdim ki ne isteyecektim.. Kapıyı çekip giden…dönüp de geriye bakmayan bir vefasızdan başka ne olmuştum ki ben ömrümce…
^^Senden artık hiçbirşey istemiyorum^^ dedi…. ^^Bir yıl önce istemiştim…kadınım olmanı…çocuklarımın annesi olmanı istemiştim… Acıya sevince beraber katlanalım demiştim…bir yastığa baş koyalım demiştim… Sen de bana hazır olmadığını söylemiştin…İdeallerin vardı…geleceğine hızla yürümekteydin…
İşte o gün seni bir ömür boyu beklemeye söz vermiştim bütün beklentisizliğimle ben dedi…^^
^^Ama^^ dedim…
^^Sus^^^dedi… ^^Sadece seni sonsuza kadar seveceğimi ve bekleyeceğimi bil…^^
Giderken bura için, gelince ora için, Gününde ve gecende kendince ora için Sakladığın kendini böldün iki yarım'a; İki kez yaralandın bir yarım yara için.
aşk olmasın da....
çocukken kabuk neyim olurdu üzerleri.ne güzel kaldırırdık o kabukları,kanardı sonra yine kabuk olurdu..nerde o eski yaralar beeeehhhh! !
Bir masalın sonunda ölüme
Aşkını anlatan bir kadın olur bu defa
Kim tutarki elini bir daha,
İçini kanatan bir rüya olur bu yara...
manevi yaralanmak,insanın içinden beynine sürüklenen bir sızıdır.iyileşmesi zamana bağlıdır.Sonuç kesin değildir
fizyolojik yara ise ilaçla geçer ve sonuç kesindir.
saraptir yara,bas döndürür ve büyütür.tabi rengi kirmizidir.
-nedir bu...
-içinde yaramın kabuğu var...
-yaranın kabuğu mu?
-düşündüm kü fotoğraf vermekten iyidir, fotoğrafa bakar bakar alışırsın...ama yara öyle değildir,etimden bir parçadır, ne zaman baksan acırsın...
-insan sevdiğine yarasını verir mi?
yaranın kapanıp kapanmadığını anlamak için kabuk kaldırılıp altına bakılmaz.
Yerle Yeksân oldumu şöyle bir bakınır etrafına çocuk,gördüğü acıyan gözlerle bakan bir anneyse önce dudaklar bükülür sonra yaşarır gözler.
Yok eğer kaçırılmışsa düşüş; doğrulur,kalkar,siler dizini ve geçer gider...
Bu yaraları ben açmadımki!
yaranın iyileşip iyileşmediğini anlamak için kabuk kaldırılıp altına bakılmaz..
insanın ruhunu titreten fiziksel ya da duygusal acıları bir yumağa dönüştüren çok bnoktan bir şey
OMNES VULNERANT ULTIMA NECAT!
(Hepsi yaralar, sonuncusu öldürür!)
şu yaralarımla oynamamayı 1 öğrensemm
iyileşiyorsa; ''neden yaralanıyoruz'' diye sormak anlamsız
Acı demek ve deliği çağrıştırıyor.
unutmak istemiyordum oysa, güzel kalan yaralarda vardır çünkü....
Şevkat Yarası..
^^Yaralarım kanıyor.^^....dedim....^^Sen şevkatle dokununca bana^^....
^^Görmüyor musun? ^^
Gözlerimdeki yaşları göremedi...sadece sesimdeki titremeyi duyabiliyordu...
Ruhumda kopmakta olan fırtınalardansa bihaberdi....
Algı ötesi birşeydi inatla anlatmak istediğim sesimdeki tınıyla...
Tıpkı o hikayedeki adam gibi hissediyordum...
Bıçaklar yaralamaya kadir değildi hani...
Ve bir şehvet gecesi vücuduna şevkatle dokunan fahişe nedeniyle yaralarından kanlar süzülerek ölüme mahkum olmuştu.....
Can çekişen agonydeki bir idam mahkumu gibi…
Şelaleler yaratıyordum yanaklarımdan süzülen…
Dinliyordu..
O kadar saf…o kadar beklentisiz…o kadar verici…
^^Yanına gelmemi ister misin^^ dedi….
^^Sadece sana bir adaçayı demlerim…akan burnuna iyi gelir..kötü grip olmuşsun…
Yorgunsun da..omuzlarına masaj yaparım…sonra dilediğin zaman dilediğin şekilde huzurla uykuya dalana kadar saçlarını okşar…sen uyuduktan sonra da kapıyı sessizce çekip giderim….^^
Ben sükutla hıçkırmaya devam ettim..
Ne verebilirdim ki ne isteyecektim..
Kapıyı çekip giden…dönüp de geriye bakmayan bir vefasızdan başka ne olmuştum ki ben ömrümce…
^^Senden artık hiçbirşey istemiyorum^^ dedi….
^^Bir yıl önce istemiştim…kadınım olmanı…çocuklarımın annesi olmanı istemiştim…
Acıya sevince beraber katlanalım demiştim…bir yastığa baş koyalım demiştim…
Sen de bana hazır olmadığını söylemiştin…İdeallerin vardı…geleceğine hızla yürümekteydin…
İşte o gün seni bir ömür boyu beklemeye söz vermiştim bütün beklentisizliğimle ben dedi…^^
^^Ama^^ dedim…
^^Sus^^^dedi…
^^Sadece seni sonsuza kadar seveceğimi ve bekleyeceğimi bil…^^
Şaşkınlıktan kalakalmıştım kanayan şevkatli dokunuş vurgunu yaralarımla…
Yapacak bir şey yoktu…
Avazım çıktığı kadar susmaktan başka…
SUSTUM….
Eternalflame
bende kediler gibi kendi yaralarımı yalayarak iyileştirmek isterdim :)
Giderken bura için, gelince ora için,
Gününde ve gecende kendince ora için
Sakladığın kendini böldün iki yarım'a;
İki kez yaralandın bir yarım yara için.
ÖZDEMİR ASAF
yara sırtımızdan aldığımız bıçak darbesi(aşk)
yara:güçsüz bahanesi
yara:açıtasyon
yara:nefret
yara:sebeb
yara:herkezin ortak yönü
yara:engin boşluk
uyuz itten yara eksik olmazmış :))
bknz: kürekler arabada desin dese bildiginiz kadar :)
yaralar iyilesir ama iyilesirken mutlaka kücük yada büyük bir iz birakir.
yaralandıkça...iyileşiyorum.
kabuk bağladı derken tam...en güçlü yerinden kanar!
oluyo oluyo sonra kanser oluyoo...en iyisi ilk yardım...
yaralarımız iyileşiyorsa; ''neden yara alıyoruz'' diye sormak anlamsız...
'Kiracıymış meğerse kabuklar yarada'
hep kanayan bi yara ve o yarayı herseferinde saracak bi insan bulunursa günün birinde,ne eski yaralar acıtır canınızı nede yenileri...