yüksek oktavlı dalgınlık sonucu olması kuvvetli muhtemel.... bu da cüzdanı ve cep telefonunu evde unutmak gibi.. altta yatan önemli bir kafa yoran sebep mevcuttur... hani derler ya..^^kafamda kırk tilki dolaşıyor..kırkının da kuyruğu biribirine değmiyor^^... öyle bir durum....
En güzeli bunu yabancı olduğunuz şehirde bile bile yapmak. Denemeyenlere şiddetle tavsiye edilir. En yakın durağa gidip ilk gelen otobüse biniyorsunuz. Ve sürüler halinde akın akın taşınan insanların hikayelerine şahit oluyorsunuz sonunu bilmeden. Bazen korku, bazen hüzün bazen geyik derken işte yolun sonu. E artık ordan sonrasını da siz düşünün :)
Birde Orhan Pamuğun bir kitabı vardı buna benzer Yeni Hayat. Okuyun derim.
bi kere başıma geldi.dem akşamı geçmiş geceye yaklaşırken taksi şöförleri gündüz tarifesinin geri sayımını yapıyorlar.etraf zifiri siyah hiçbiyer gözükmüyor o zamanlarda bulunduğum bölgeleri pek bilmiyorum.nasıl olsa otobüs götürür ya gözüm kapalı kulağımda müzik.1,5 saat gidiyorum da gidiyorrum ama istediğim yere de bi türlü ulaşamıyorum meğer otobüs istediğim yere çok yakın bi yerden teğet geçip ring sefer yapıyormuş bindiğim yerde inince jeton düştü.ben de küçüktüm tabi gidesim de kaçmıştı artık oraya.
eminöye gitmek üzre eminönü-küçük köy otobüsüne binilir. küçükköy'e 1 durak kala dank eder, 'nereye gidiyoruz kızım biz? '
iki gündür itinayla yaptığım eylem...
sersem tawuk ben...
nihat malkoç............
sağa sola çaktırmadan ilk durakta inmek.....
farkedince çok kötü oluyor insan..
yüksek oktavlı dalgınlık sonucu olması kuvvetli muhtemel....
bu da cüzdanı ve cep telefonunu evde unutmak gibi..
altta yatan önemli bir kafa yoran sebep mevcuttur...
hani derler ya..^^kafamda kırk tilki dolaşıyor..kırkının da kuyruğu biribirine değmiyor^^... öyle bir durum....
En güzeli bunu yabancı olduğunuz şehirde bile bile yapmak. Denemeyenlere şiddetle tavsiye edilir. En yakın durağa gidip ilk gelen otobüse biniyorsunuz. Ve sürüler halinde akın akın taşınan insanların hikayelerine şahit oluyorsunuz sonunu bilmeden. Bazen korku, bazen hüzün bazen geyik derken işte yolun sonu. E artık ordan sonrasını da siz düşünün :)
Birde Orhan Pamuğun bir kitabı vardı buna benzer Yeni Hayat. Okuyun derim.
bi kere başıma geldi.dem akşamı geçmiş geceye yaklaşırken taksi şöförleri gündüz tarifesinin geri sayımını yapıyorlar.etraf zifiri siyah hiçbiyer gözükmüyor o zamanlarda bulunduğum bölgeleri pek bilmiyorum.nasıl olsa otobüs götürür ya gözüm kapalı kulağımda müzik.1,5 saat gidiyorum da gidiyorrum ama istediğim yere de bi türlü ulaşamıyorum meğer otobüs istediğim yere çok yakın bi yerden teğet geçip ring sefer yapıyormuş bindiğim yerde inince jeton düştü.ben de küçüktüm tabi gidesim de kaçmıştı artık oraya.