Yağmur çiselerken... bakar bir kadın ardından camın,dalar hayallere yakın gider mutfağa adım adım kahve köpürür.. köpürür kahve.. çiseler yağmur,bakar kadın... kahve kaynar dışarıya atar kendisini kadın
İNSANIN İÇİNE GARİP BİR HÜZNÜN ÇÖKMESİYLE GELİR VARLIĞI.. HAYAL DÜNYASINDA UÇURUR HER BİR ÇİSİSİ.. BAZEN UMUT VERİR SİZE BAZEN İNCE BİR AYRILIK ARKASI SIZI...
Yağmur çiselerken...
bakar bir kadın ardından camın,dalar hayallere yakın
gider mutfağa adım adım
kahve köpürür..
köpürür kahve..
çiseler yağmur,bakar kadın...
kahve kaynar
dışarıya atar kendisini kadın
yağmur çiseliyor,
korkarak
yavaş sesle
bir ihanet konuşması gibi.
yağmur çiseliyor,
beyaz ve çıplak murted ayaklarının
ıslak ve karanlık toprağın üstünde koşması gibi.
yağmur çiseliyor.
serezin esnaf çarşısında,
bir bakırcı dükkaninin karşısında
bedreddinim bir ağaca asılı
yağmur çiseliyor.
gecenin geç ve yıldızsız bir saatidir.
ve yağmurda ıslanan
yapraksız bir dalda sallanan seyhimin
çırılçıplak etidir.
yağmur çiseliyor.
serez çarşısı dilsiz,
serez çarşısı kör.
havada konuşmamanın, görmemenin kahrolasi hüznü
ve serez çarşısı kapatmış elleriyle yüzünü.
Nazım Hikmet
yağmur çiselerken oto yolda hız yapmak tehlikeli olsa gerek
İNSANIN İÇİNE GARİP BİR HÜZNÜN ÇÖKMESİYLE GELİR VARLIĞI.. HAYAL DÜNYASINDA UÇURUR HER BİR ÇİSİSİ.. BAZEN UMUT VERİR SİZE BAZEN İNCE BİR AYRILIK ARKASI SIZI...